Son dönem filmleri beni ruh hastası etti,paranoyak etti derde saldı.Niyesi şudur anam hangi birine baksan artisler yaşlandırılıo konu gereği.Brad Pitt,Cate Blanchett,Kate Winslet.Ben takıntılı bünyeyim takarım böle şelere.Hele ki işi olmayan insanım bütün gün oturup kukumankuşu gibi kendi kendime felsefeler,düşünceler,kuruntular yaratıyorum oturduğum yerde.Anam üstüme bi yaşlanma bi ölüm korkusu çöktü ki 2 gündür daha 22 yaşında ki sorma gitsin.Bakıyorum dünyanın en güzel kadınları adamları yaşlanınca bu kadar çirkin pörsük vs oluyolarsa kimbilir ben nası olcam lan.Hayır şimdi gençkene güzelkene kafa eğlen coş hayat boşkene hep böyle gitcekmiş gibi gelio insana.Ohoo yaşlansam bile milyon yıl var lan diosun kendi kendine ama aslında zaman acaip çabuk geçio.Off ki ne off.Aklına gelmio insanın o bi köşede büzüşmüş ananenin ninenin de bi zamanlar sen gibi olduğu,taş gibi genç kız olduğu falan.Ben kesin çok çirkin olcam yaşlanınca nan.Uzun kadınlar ekstra bi çirkin oluyolar yaş kemale erdikçe böle kamburları çıkıo kemikleri daha bi eğilip bükülüyo.Gollum gibi oluyolar bee.Sonra anlat anlatabilirsen bak benim böle güzel saçım vardı naha aida bardağı gibi belim vardı bi yürüdümmü heey gidi die toruna tombalağa.Maskara ol.He anane heee der geçer eşşolusular kesin:)Ben Ajda Pekkan'ı anlıyor ve sempati duyuyorum kendisine.Yok aklı başına önceden alcan kardeşim para pul yapmaya başladığın dakkadan kenara bi hesap açtırcan orda biriken para estetik fonu olcak.En azından benim niyetim o.40ına dayadımı allah ne verdiyse her hafta rutin estetik cerraha gidicem.Ay ger gitsin doktorcum bas botoksu bas şekerim dicem.Evet evet karar verdim böle yapıcam :)Bu kadar yüzeysel bi insan mıyım?Evet napiim aaaa:PBasma eteğimi giyip kırış kırış bi köşede nakış işleyemem ben.Bi Nebahat Çehre kıvamı yakalamam lazım.Bunun detoksu diyeti,vitamini ıdısı bıdısı.Çok para çok çaba lazım beee offf offff:))Olmadı bi estetik cerrah bulmam lazım evlenmeye o da olmadı yılan işine falan girerim botoks ticareti hesabı eheueheuhe


Hayır onu geç tabii yaşlanma garantimiz de yok ki o daha kötüüüüü.Ölmek istemiorum ben yaa.Hızlı yaşa genç öl cesedin güzel olsun felsefesi de bana göre diil.Pazarlığı olmaz allahım biliorum ama:)O daha büyük bi korku.Sen ben ölcez.Geç beni dünyanın en güçlü adamları ölcek amerikan başkanı ölcek,cümle sanatçısı ölcek.Brrr.Hayır bize nuri verilcek mi onu tam öğrensek bi.Hani bi nebze.Sorcaklar kısım naptın dünyada heeç ben öle şuursuz şuursuz gezdim ortalarda dicem.Rakı içtim şarap içtim eğlendim dicem.Yetkililer de bana çok uygun bi cevap vercekler eminim.Töbe töbee,çarpılcam şimdi görcem buruşmayı güzelliği vs'yi.Yok ii diilim walla ii diilim ben.Sıyırdım al işte :DÇekmeyin böle filmler yaa hayret bişi!




Slumdog millonaire izlendikten sonra kafamda pörtleyen düşünceler


-Yüce rabbim ulu tanrım binlerce şükürler olsun ki Hindistanda dünyaya gelmedim,yatıp kalkıp dua edicem böle fakirlik böle rezillik olmaz lan,başka yere değil yardım fonu kurulsun Bombay gettolarındaki zavallı bebe beliğe yardım edelim! Anam bu egzantirik 3.dünya ülkesinden evlat edinme modası kapsamında cümle cemaat artisler Afrikadan kamboçyadan nein evlat edindiler de burayı niye atlamışlar.Angelina'ya sesleniyorum.Bi sonraki seçimini burdan yap bebeğim hemi,hadi bakiim :)


-Film güzel tamam türk insanının yolu dramdan geçip sağlamlaşan aşk anlayışına çok hitap ediyo ama oscar alcak da bişi yok bee!Ya biz böle senaryolara çok alışkınız galiba batılıya elin amarikalısına ilginç geliyo dimekki bana gayet klişe geldi.Bizim filmlerden koy oraya iş görür yani istedikleri buysa:Kenar mahalle aşk hikayesi.Kralı bu topraklarda anam babam!Halbukim Benjamin Button vardı orda,değişik,masalsı...Hakkını yediler bence.Bağlayın komiteyi bana sorgulicam bu durumu.Hayır bi sene seçtikleri de diğer seneyi tutmuyo kıstaslarını çıkarayım



-Ulan senelerdir izlerim Hint filmi,adamların hepciği ecik bücük daha bi güzel hintli adama rastlamadım ama neyle yedirip içirip besliolarsa bi gürah hatunlar var ki daş gibi kenafir gözümle bakmaktan alamıyorum kendimi.Bakınız bu filmdeki hatun bknz Aishwarya Rai.Çirkinleri tam çirkin olsa da accaip güzel hatun çıkması potansiyeli de var,niyesini ve bu dağılımdan neden erkeklerinin nasip almadığını çözemedim.Hayır oscarlık film çekion koskoca hindistanda bula bula bi bu patates kafalı oğlanı mı buldunuz yani.İlginç


- Jamal'ın(esas oğlan)küçüklüğünü oynayan oğlan çocuğunu evlat edinmek istiyorum.Normalde de kenar mahallede sefil hayat sürüomuş bu bebeler çünkü aha bak haber olmuş buraya.Çocuk çok tatlıydı nan,anaç duygularım kabardı.Yirin bıcırık:)Sonradan naparsa yapsın sevmedim şerefsiz kardeşini şeytan o hıhh






Surata bak eşşek sıpası bi de güzel oynuyo ki bacak kadar boyuyla.Seni bize götüriim mi bizim çocuğumuz olur musun :D


-Hint filmi ne kadar değişse,ne kadar batılılaşsa,efenime söliiim konu başkalaşsa da işin içinde hint varsa o filmde o hint usulu dans edilir kardeşim.Filmin içine sokuşturmasalar mutlaka başına kıçına iliştirirler.Duramazlar kurt var kıçlarında töbe töbe :)


-Anam Kenan Işık hesabı filmdeki yarışmanın sunucusu abi neydi öle yaw.İki kulakta küpeler falan.Aboooow ahaaha.Fenomen maşallah.Hintlinin artistini görüyonmu durumu tam :P


İzleyin güzel film deee benim gönlümün oscar sahibi Benjamin Button'dır alınmaca darılmaca yok ;)


Yaw yeni müzikler keşfetmek için uraşıyorum bayadır,yeni dediğim batı müziğinden çok sıkıldım böle değişik ülkelerin müziği olsun istedim.Aklıma hemen şööle bi arap yarımadasına uzanmak geldi,nitekim çok severim arap müziğini iyi olursa.Last fm'de dolandım bi süre amacım şöyle Amr Diab'ın Tamally Maak benzeri slow söle doğu batı sentezi bişiler bulmaktı.Last fm biraz hayal kırıklığına uğrattı beni,hep mezdekevari şeylerle karşılaştım,ritmler aynı gırtlaklar aynı.Halbuki bana sorarsan doğru kullan Arap müziğinin acaip potansiyeli var bak Yasmin Levy sentezledi ne güzel oldu.Araştırmalarım sabahtan beri hararetle başka kanatlardan devam ediyo,güzel şeyler de geçirdim elime ama baya karıştı hatlar dedim o zaman sırasıyla vereyim yeni keşiflerimi.Şimdi bugün ilk olarak Nancy Ajram'dan bahsedelim.Nancy Lübnanlı bi şarkıcı ve baya meşur Arap yarımadasında.Hatta çoğu kişi de tanıyodur eminim.Lübnan'ın Britney Spears'ıymış söleyenlerin yalancısıyım:P2003te en iyi arap şarkıcısı ödülünü almış.83 doğumlu kendisi ve geçirdiği estetik ameliyatlarla baya bi gündemde.Ekşide falan erkekler baya bi vuhuuu çok güzel çok datlı muhabbeti yapmışlar ama bana kalırsa fazla yemlemiş capon balığı gibi şiş şiş böle.Tam silikon vadisi:PBizde sisi diye bi abla varya ona benziyo töbe töbee:)))Neyse alan almış onu (evlenmiş)biz sanatına bakalım.Detay olarak aha official websiteı.Bu da fizyden daha fazla dinleyebilceniz şarkıları


Şarkılara gelince tam benim aradığım tarz diildi çünkü dediğim gibi ben daha romantik slow olanları aramaktaydım bu ablanınkiler biraz daha çıstak çıstak belly dancing modunda ama bi iki tanesi de hoşuma gitmedi değil hani sabahtan beri dinliyorum.Kıvırtık cıvırık moddaysan ii gelebilir:)Hadi dediim benim bebişlerle de paylaşim bunları:)


Şimdi ilki bulup bulabildiğim tek slowu Enta eih güzel yımışak





Sonraaa boussi boussi he bak bu güzel kıpır kıpır ediyi insanı.O gerdan senden bağımsız hareket etmeye başlıyo:P Aşşada vidyosunu vericeemden sonraki favorim bu





El Donya Helwa,aynı kıpır kıpır dümtek ritmden di dene daha:)





İşte favorim buu ana yalli bahebbak.İlk defa da video koymayı deniyorum hee teprik edin bakiim:PBunu video olarak koymak istedim çünkü pek bi cilveli sölüo böle visualization iidir dedim:)




Gene nolur nolmaz muzicon versiyonu da koyayım hade.Kıvırta kıvırta dinleyin gari neşenizi bulun.To be continued... :))


Aşkı hastalıklı sahiplenme duygusuyla karıştırmada dünya üstünde bizden daha başarılı bi millet daha var mı merak ediyorum cidden.3.sayfa haberlerinde,tv haberlerinde çokça rastlıyoruz yüz vermeyen aşığını doğradı,ya benimsin ya karatoprağın diye üstüne kurşun yağdırdı vs vs.Daha yeni döndü bi olay daha,kıza takıkmış senelerdir asansörde kıstırmış öldürmüş,kızın ölmesine dayanamayan sevgili de intahara kalkmış bilmemne.Ne kolay bu insanlar için yaaa,ölürüm öldürürüm nolcak ki?Bugün de gözüm tvdeki yeni börtleyen diziye şöyle bi takılınca aynı olayı da görünce hömküresim geldi.Şu Bir Bulut Olsam mı ne.Konuyu anlayamadım zira oturup izlemedim sadece gözüm takıldı.Takıldığım sahnede aynen yukarda anlattığım gibi.Elimizde bitane hastalıklı artık sapkınlık derecesine gelmiş bi aşığımız ve reddetme hakkını kullanan bi hanım kızımız var.Herif önce dil döküyo,olmuyo yakarım lan ikimizi diye ateşe veriyo ortalığı,dövüyo tartaklıyo kızı sonra sarılıyo,yetmiyo başkasıyla evlenirken sanırım ,reddeden kızı vuruyo hırsından.Öyle büyük bi aşk yani.Ya bi git böle şey mi olur.Aşık denmez ona tek bi adı vardır piskopat.Aşkın her türlü grotesk hali kabulümdür ama şiddetti öldürmekti,duvardan duvara çarpmaydı,hayır...


Sen ben garip bulalım ama bundan hoşlanan bi kadın güruhu da var yaa.Hayır maço erkek korumacı erkek başka benim burda anlattığım başka.Yakar döver söver,küfreder,el kaldırır.Gene de bu kadın der ki aaa bak ne güzel beni seviyo,sevmese yapmaz.Öldürürüm der adam,ay ne güzel ölümüne sevda işte der kadın.Efsanevi aşk olma beklentileri nasıl 3.sayfa haberi olmakla sonuçlanıyo sanırım örnekleriyle görüyoruz bu noktada...


Ha bu hastalıklı 'ne olursa olsun benim olacaksııın!' duygusunu sadece sosyopat adamlar mı taşıyo yani diye sorarsan.Tabii ki hayır.Çok türü var bunun,ve kadınlar da gayet yapıyolar.Adamı elde etmek için alecengiz oyunları çeviren,reddedilse bile adamı spider woman misali entrika ağlarıyla ören,ucuz brezilya dizisi kötü kadın tiplemesi hatunlar yok mu var.Gerçekten anlamam.Telefon suratına kapanır gene arar.Adam başkasını sever bunu bilir aman yeter ki gel beni de hayatına aldığın sürece başkaları da olması önemli değil bilmemne der.Korkarım nan.Şahsen bi kere reddedilmenin zerre sinyalini alsam o adamın bi daha 1 km çevresine flirt silahlarımı sokmam.Daha da Davos'a gelmem :P(bi ben eksiktim yapmayan tam oldu rahatladım:P)


Geçen geçti bunun konusu sohbet ortamında.Kadınlar olarak şunu da çok yapıyoruz.Mesela biz gayet bi adama sırf boşluktan yüz verip,sonra bu esnada allahın işi ya daha iyi bi aday karşımıza çıkınca o ilk baştaki adamdan verilen tüm ilgiyi birden çekip hiç açıklamasız bye bye canım diyebiliyoruz ona.Hoop daha iyi görünen adaya.Hepimiz yapıyoruz inkar etmeyin şimdi.Ama bizim başımıza gelince,kaldıramıyoruz çoğumuz."Pislik herif yaa bana yaa,ben gibi kadını bulmuş nası yapar.Neyi yanlış yaptım da kesti bu aramayı erkek diil mi hepsi pislik böhüüüü" tarzı çıkarımlara giriyoruz hemen.Abi adamın da hakkı var.Sana yazıldığı esnada sen iyi bi aday gibi gelmişindir gözüne,sonra Ayşe Fatma ya da Hayriye sağlam rekabetle görüş alanına girmiştir.Hadi öyle olmasa da bişeyin ters gelmiştir soğuyuvermiştir adam.Kafamız,ki özellike türk kadınının kafası direk: "Yaa ne demek kadın reddedilemez,ne münasebet yaaa hele beeeen sofistike güzel bik bik beeeen?!?bütün yarı yolda bırakma pisliği adamdan gelir,mağdur olan beniiiim"düşünceleriyle şekillenmiş ki,böyle bi durumla karşılaşınca hemen gözümüzden nefret ışınları saçmaya başlıyoruz etrafa.Bi kısmı çekilmeyi yediremiyo,savaşıcam ne demek geri alıcam,sebebi bulucam hesap sorucam diye kendini paralıyo vs vs.Şahsi fikrim eğer ki rekabetin çok kanlı bi hal aldığı şu ortamda aklını fikrini sağlam tutmak istiyosan,hastalıklı düşünceler tarafına geçmek istemiyosan aman sebep neyse ne ilgilenmiyomuş işte,takılmayalım diyip geççen.Ha sen çok uyguluyon galiba da car car ötüyosun burda diyosan hayır itiraf edeyim daha tam olmadım ama çalışıyorum üstünde.Practise makes it better;)Yoksa sinir hastası olcaz bu gidişle,ulusal cinnet geçircez aşk meşk yoluna,aman diyim:P

Ben geldiiiiiim!!!Kendime biçtiğim ufak ara amaçladığım Twilight'ın son kitabının bitmesiyle sona erdi.Aslında sadece kitaba gömüldüğüm için uzak kalmadım yoğun haftaydı dün misafirim vardı ondan önce katılmam gereken de bi okazyon(oo kelimeye gel:D) vardı falan filan aslında acık da özleyin istedim beni deeeermişim hehehe.Neyse geldin de gene mi twilight off bıktık dediğinizi duyar gibiyim ama bu son walla.Çünkü dediğim gibi son kitap Breaking Dawn ingilizce olduğundan çoğu insan Türkiye'de daha okumadı.Ben bu yazıyı daha çok 3 kitabı da okumuş deli gibi 4.bekleyen twilight fanlarının kulağına azcık su kaçırmak için yazıyorum bi nevi boynumun borcu hesaaabı:P Diğer kaynaklar baştan aşşa spoiler çünkü nerden alcak millet adam gibi gazı:P.Ben kitap tanıtımlarında her zaman yaptığım gibi gene spoiler'a karşıyım o yüzden korkmayınız genel şeylerden bahsedicem ama diğer 3 kitabı henüz okumadıysanız ve okumak niyetindeyseniz 3 kitapla ilgili ufak tefek spoilerlar ihtiva edebilir yazı o yüzden uyarıyorum ki bu bilgiler doğrultusunda bu postu okuyup okumamak opsiyonel olsun :DBanane Twilighttan diyeni komple azat ediyorum bu yazıdan onlar evlerine dağılabilirler:P


Şimdiiii bi kere benim kişisel fikrim olaraktan kitap bi final kitabından beklendiği üzre okuyucuyu tatmin ediyo.Gerçi son demelimiyim bilmiorum çünkü Stephenie Meyer Midnight Sun isimli 5.kitabı yazarikene nete sızmış ilk bikaç chapter bunun üstüne ertelemiş yazmayı ama şimdi yazıcakmış fikrini değiştirmiş falan filan böle sölentiler var.O zaman bi 5.kitap olucak demek bu. Bu kitabın da ilk 12 chapterı nı official websiteda bulabiliosunuz şu da türkçesi.Bu bilgiyi de verdikten sonra bi Breaking Dawn yani şafak Vakti'ne dönelim.
Ha ne diyodum ben tatmin edici buldum ama ekşisözlükten visual bookshelften falan okuduğum yorumlardan benle aynı fikirde olmayan çok insan da var.Neymiş efendim çok zorlama olmuş,artık olağanüstülüğün boku çıkmış,neymiş beklenilen mutlu son fikri çok basmakalıpmış,herşey çok mükemmelmiş yok artıkmış öleymiş böleymiş,edwarda bok atanlar çok pasifti diyenler,ayyy jacoba olanlar çok saçmaaaa diye yırtınanlar.Ya bi durun yaa dedim okuyunca yorumları.Bi coşmuşlar ki anlatamam ne gereksiz nan,öle bi açılardan eleştiriler varki biz 2 sene dersini aldık eleştirinin o kadar ciddi metinlerin bile bu kadar derinine inmedik.Bu okuduklarım çoğu yabancı kaynaktı ama Türklerden de analizi çok abartanlar var.Kişisel çıkarımım zaten şu bizim insanımızın kurgu roman 'sayıns fikşın' zevki çok fazla yok,çünkü bakıyorum türk edebiyatında fazla örneği yok.Az bişey doğaüstü olsun hemen ay ne saçma yaaa diye yaftalıyo bizim insanımız.Doğaldır hiç örneğini görme adam gibi, fiction okuma izleme Cin ali serisiyle büyü sonra bi gün sihirli annem selena vs tvleri işgal etsin kurgu zevki bu gudiklerle şekillenen güruha tabii herşey saçma gelir :)Hayalgücü kalifiye şekilde gelişmiş olmak bu seriden zevk almanın birinci şartı bence.İkincisi çok fazla şey beklemiceksin tutup da sanki rus klasiğiymiş gibi akademik seviyede eleştirmiceksin bunu.Tamam boşluklar var,yazar abla nobellik bi üsluba sahip değil ama bu seri zaten daha "light" okunası kolay hatta gavurun "young adult" dediği daha genç bi kesime hitap eden cinsten.Eğlencelik bişi.Ay ne bu kadar insanlar olay yaratmıış anlamıorum yani.Final özelliği taşıyan kitaplar filmler artık neyse her zaman amaca hizmet eder böle gelmiş böle gider bu.Beklenti karşılanması kadar doğal bişi yoktur.Ortaya bişey atcan atcan finalde de güzel mutlu bi şekilde çözcen olay buu"Aman oku oku sonu tahmin edildiği gibi işteee" diye eleştirenleri cidden anlamıyorum.Herkes zaten adı gibi biliyo nası bi ruh haliyle biteceğini kitabın :)Ne bekliyon ki Bella'nın eline içkisini alıp Edwarda karşı Suzan avcı kahkası atıp ben seni zaten hiç sevmemiştim bebeğim demesini falan mı?? Yok niye herşey mükemmelmişmiş kadın anakarakterler açısından bikaç kötü özellik olay ekleyeydi kitaba bu sefer de yaaa görüomusun şevkimiz kırıldı hep kötü hatırlica kitabı diceklerdi.

Neyse kitaba geçiyorum.Benim 4 kitap arasında en zevk aldığım buydu açıkçası çünkü final görmek en sevdiğim şeydir.Daha aşkla dolu olduğu için aslında ilk iki kitabı daha çok sevdim.Spoiler karşıtı olduğum için sölemiceğim ama şok edici bi detay önce insanı ha yok artık yaa noluyo bi dakka bu kitap nereye gidiyo yapıyo ama sonra gayet sindiriyo bunu kitap, okuyucu da adım adım giriyo olayın içine.Kesinlikle merak edip spoiler sitelerini okumayın bekleyin ve o şoku bi yaşayın bence.Fazlasıyla uzun 754 sayfa Türkçeye çevrilmişi daha uzun mu olur daha kısa mı olur bilemicem.Aslında tek kitap gibi görmemeli bunu çünkü kendi içinde 3 kitaba ayrılmış durumda zaten.Kitap 1 Bellanın 2 Jacob'ın 3 te gene Bella'nın ağzından.Bazı kısımlarda off çok mu uzadı acaba yaaa oluyo insan.Diğer kitaplara oranla çok daha detaylı diyaloglar çok daha yavaş geçen kısımlar var ama bana kalırsa yazar bu uzun ve yavaş geçen kısımları bilerek yapmış .Çünkü tam hee bu böyle gidicek galiba diye yayılma moduna geçiyosun ki pat diye olaylar raydan çıkıp hızlanıo,e haliyle daha heyecanlı bi hal alıyo.Bir de bittiğinde şu an için veda maiyetinde olan kitap olduğu için iyi ki uzatmış yaa bol bol doyduk bölece oluyosun bence öyle:DBi de ben çok üzgünüm şuan.Eğlencem gitti elimden.Okiim bi an önce de yırtındım şimdi de heyecan içinde bekleyenlere özeniyorum walla hehehe

Sonraa sora bakiim bu kitap bana kalırsa daha çok Bella'nın rol çaldığı bi kitap.Yani diğerlerinde bakarsan büyük bi oranda kahramanlığı Edward yaparken bu kitapta yaptığı fedakarlıklarla Bella çok daha ön planda.3 numaradan Bella'ya biraz sinir olanlar bu kitapta Bella'yı affedicekler,sevicekler helal kızım sana dicekler o kadarını söyleyebilirim.Yürekler de ağza gelicek :)Jacob Bella Edward aşk üçgeni zaten feci çıkmaza girdiydi son kitapta.Olan Jacob'a olduydu yazık.Çoğu kişi eminim Jacob'ın durumuna acıyo ve merakla bekliyo.Kızan da olmuştur 3'teki tutumlarından ama Jacobla ilgili de büyük bi süpriz var.Kaderi tamamen farklı yollara giriyo.Gerçi Jacob'ın başına yeni gelen ayrı bi kitap konusu ya neyseeee :)


Ciddi bi romantizm beklentisi var tabi bir de su götürmez,hele ki Tutulma'nın finali göz önüne alırsak.En zevkli kısımlar olduğu için hiç girmiyorum yalnız kişisel fikrim karakterlerin hepsi o kadar büyük sınavlara giricekleri çok daha büyük hatta diğer 3 kitabın totalinden çok daha büyük ceremeler çekecekleri için ilişkideki tutku öğeleri biraz arka planda kalmış az birazcık daha fazla olaydı bana kalırsa daha iyi olabilirdi ama tabii çok küçük bişey bu aşklarından çok daha ötede ve önemli bişiyle sınanacakları için :)Asıl büyük olay bu kitapta.Kitap kapağındaki resme dikkat şaha kafa tutan piyon...


Bu kitapta cast çok çok daha geniş.Eskileri de say yeni giren çok fazla karakteri de say.Baya kalabalık nüfus bu sefer.E bu kadar zengin karakterlerin getirdiği renk yadsınamaz tabii:)Ama bu kadar karakter öle bi pamuk ipliğiyle birbirine bağlanıyo kiiii orası da güzel yapan detaylardan birisi.Toplamam gerekirse finale yakışır heyecan,beklenti,diyaloglar,çözümlemelerle benim çok hoşuma gitti."The twilight saga"adını gözümde haketti.Bana sorarsanız sayın sevgili fanlar çıkacağı kesinleştiği tarihte kitapçıların açıldığı saat orda olun,ha ingilizce okunması açısından da yorumum eksik kalmasın advanced seviyeye ulaşmış az çok ingilizce metinlerle haşır neşir olmuş biri rahatlıkla ingilizce okur dil çok güncel aklınıza bulunsun:)))


Ha bi de şunu sölemeden geçemicem.Okuduğuma göre Stephenie abla kitabın sadece 2 filmde bitmesini istemiş 4.yü çekicek teknoloji yok falan demiş acaip hayal kırıklığına uğradım çünkü kitabı kapar kapamaz tek düşündüğüm offff daha bunun filmi kimbilir ne zaman çekilir araları atlasak da bir an önce bu çekilse keşke demek olmuştu.Umarım doğru değildir,pis hayal kırıklığına uğrarım :S


Neyse benden bu kadar,dikkat ettim çok genel bilgiler olmasına ama umarım başta uyardığımdan fazla spoiler vermemişimdir.Ben gene dayanamayıp başlanan ama bitmeyen,biteceği kesin olmayan 5 numaranın başını okumaya başlicam bakalım.Size de bu kadar kulağa kaçan sularla iyi beklemeler.Ben de adam gibi tartışabilmek için sizi beklemeliyim tabii o da var.Arka kapaktaki quote'u da çevirir kaçarım:"Eğer seni öldüreni sevdiysen hiç seçeneğin yoktur.Eğer bu sevileni inciticekse nası kaçabilirsin,nasıl savaşabilirsin?Eğer tek vermen gereken hayatınsa,nasıl vermessin ki?Eğer o gerçekten sevdiğin biriyse? "
nice zmn sonra edit:gelen 10 aramanın 9u breaking dawnla ilgili bide spoiler soruyosunuz anacım adam gibi bekleyin zevki kaçmadan okuyun iştee napıcaksınız önceden spoiler okuyup.Neyse gene de verdiğin şeler yetmedi ben şunu şunu da örenmek istiorum dien yorum atsın cvplarım artık daha napiim aaa:)

He yavrular bakın hele.Galiba ben bi süre kaybolcam,kaybolmayabilirim de duruma bağlı aslında ama durum şuanda kaybolcaama dalalet(karışık oldu ama böle)Kötü bişi fln yok merak etmen olay şu:Bilindiği üzre bi iki post önce de yazdığım üzre bi Twilight manyaklığına girdiydim ben.Hatta bi haftada türkçesi bulunabilen 3 kitabı da okuduydum.4.kitap Breaking Dawn İngilizce,türkçesi te 15Nisanaymış(Amelie'nin yalancısıyım)Ben de sevmem ingilizce okumayı,(artistlik yapiim okuyamadıımdan değil bebeğim anadilim tercihimdir o bağlamda:P)Baktım bu böle olmicak geberiorum meraktan.Merakıma yeniliyorum netten spoiler okuyorum adı üstünde o da spoil ediyo bütün olayı.Dedim gideyim alayım ingilizce mi olur nolur bitsin bu işkence.Anam aradım aradım Ankaradaki tüm kitapçıları kitap yok.Kalmadı gelcek bik bik,ulan bizim millete bak herkesler İngilizce kitap okurmuş da haberimiz yok.Neyse ben de Işı'nın kardeşine yalvardım, o da binbeşyüzüncü kez baştan okuomuş o sırada ama saolsun halime acıdı ödünç verdi bana.Teşkürlerimi sunuorum kendisine:DDedim söz 2 güne okurum ben merak etme.Bi çıkardı koydu kitabı anam Norton antolojisi gibi 800 sayfa höhh!!!!Stephenie teyze coşmuş yani.Toparlamam o ki,ben hem en kısa sürede geri vermek istediğimden hemi de olay coşup çok heyecanlı bi hal aldığı ve kendi irademle de elimden düşürmek istemediğimden,bilgisayar,tv,cep telefonu gibi kominikeyşın araçlarıyla muhtemelen bağlantı kesicem.Telafi ederim gençler hadi öpüldünüz
Yok yaaaa kesin kötü bi anne olur benden daha demin bu kanıya vardım.E bişiler esti ki bu kanıya vardım şöle ki şimdi benim malumunuz bi tane kedim var ama benim demek biraz hata olur.Yani çoğunlukla eve evcil hayvan alınması hususunda evin çocukları ebeveynlere baskı yaparlerken bizimkini eve sokan şahsiyet babamdır.Mahallede bulmuş bunu sokakta aldı getirdi eve baktı büyüttü besledi elleriyle bu bağlamda da hayvanat babamı annesi sanar.Kedilerde de aile bireylerini anne baba kardeş gibi sınıflandırma olayı varmış bildiğim kadarıyla bak bizimkine direk anlarsın zaten annem babam ebeveyn ben sürekli çekişme içinde olduğu kardeş.Şefkat istiosa,nazlancaksa direk onlara gider oyun oynancaksa ısırılcaksa trip atılcaksa pusu kurulcaksa bana.Neyse konu o diil imprompt post yazarken çok konu dağıtıyorum farkındayım:DHe şimdi bu babamın kedisi modunda olduundan bakımını hep babam yapar yemekti tuvaletini temizlemeydi.Babam da erken kalktığı için hep tuvalet ve yemek seansları sabah körü.Biyolojik saati baştan beri öyle ayarlı hayvanatın.Saat sabahın 7sinde verme bakayım yemeğini ev yerinde duruyo mu.Hadi yemeği akşamdan koyayım da tuvaleti balkonda durur eve almayız dolayısıyla sabah kalkıp birinin balkonu açması lazım ona.Şimdi olay bu,babamlar bikaç günlüğüne şehirdışına çıktıklarından canavar başıma kaldı.Benim düzen de malum gece hortla sabah uyu bi zombi olduğum için,hayvanatın ihtiyaç gördüreceği saatlerde ben fosur fosur bilmemkaçıncı rüyamı görüyo oluyorum.Dedim ben en iyisi bunun tuvaleti içeriye alayım kıytıya köşeye artık etrafına da genişce gazte kağıdı döşeyim napalım bikaç gün öyle idare edelim artık.Bi de salakla iki saat uraştım içeri almadan tuvaletini yapsın diye,konuştum bak yap çocuum dedim yok tık demedi(ki anlar çiş kaka mamanın ne olduunu)İçeri almamla wcyi arkamı bi döndüm hışır hışır kum sesi.Ulan yeni döşedim temizledim lan şerefsiz.İnat yapar gibi gitmiş işemiş bi güzel.Ya sabır ya sabır dedim bi daha temizledim.Barnağımı burnuna doğru sallayarak lan bu gece bi daha yanaşırsan buraya yakarım tötünü şerefsizim dedim,artık yapmaz diye gönül rahatlığıyla tv karşısına devrildim ki bu gene gitmiş kumu karıştırıyo oraya buraya saçıyo.Anam kan beynime sıçradı gözüm döndü bi güzel bağırdım çağırdım totosuna iki şaplağı indirdim bi de odaya kapadım aklı başına gelsin diye.Neyse dayanamadım açtım bi 15 dakka sonra falan ama bu bi bozulmuş böle domuz domuz bakıyo bana.İşte bu noktada çıkarım yaptım:Berbat bi anne olur benden.Lan ağlamaz etmez tek derdi bi yemek bi tuvalet olan kediye bile sinirim zıplıyo bi de düşün her dakka kusan,pisleyen,ağlayan,acıkan gece körü uykundan eden bi bebem olduunu,kesin ümüğünü sıkar korum bi kenara.Hayır bebekleri severim ama sadece sessiz sakin sevilebilir olduklarında.Ortada sorun varsa annesiiiiii ağlıyo buu al annesi al deyip sıvışmayı daha uygun bulurum,biraz büyük çocuklar hele daha beterdir sürekli soru sorma,bişey görüp tutturma akabinde ağlama huyları vardır ki abooooow.Bi de işin garibi kendimi kandırıyorum o da var kabullen tahammülsüz olduğunu dimi yok ."Ya ben inanılmaz anne olmak istiyorum,walla cidden kocayı mocayı geç de 30una kadar kesin bi bebem olcak koca da bulamazsam sperm bankasına başvurcam haaa" diye dolanıyorum ortalarda,niyeyse.De get derler adama :)))
Aahhahaha öldüm gülmekten bugün la:)Malum cumartesi böyük gün.Bizim ailecek konuyla bi alakamız yok anne kişisiyle öööylesine ankamöl'e kadar uzandık.Lan bu kadar eğlenceli olduğunu bileydim bütün hafta muhtemel alışveriş merkezlerinin herbirini gezerdim.Nereye kafayı çevirsek suratında şaşkoloz napıcam lan bi ifadesiyle dikilen sevgilisine hediye arayan bi er kişi.Yazık gariplerim bi acıdım bi acıdım anlatamam.O çaresizliği o napıcanı bilememeyi gördüm yüzlerinde blog acıyı,kararsızlığı,tüm o maddi hesapların yükünü gördüm nihahahah.Kimisi de olm madem anlamıoz bu işten ve almak zorundayız o zaman birlikten kuvvet doğar birleşek beraber bakak diye grupçanak gelmiş.Erkek kısmısının çok azı becerebilir güzel hediye almayı bi zaten bi gerçek bi de sanırım ki çoğu binbilmemkaçtane sevgililer günü atlatmamışlar daha tecrübesizler belli.Şimdi adam için de zor adamın ne işi var kadın mağazasında orası diğerlerinin alanı,alışık olmadığı ortam haliyle gerilio garibim tabii.Böle bi çekingenlikle atıo adımı Mango'dan içeri,şöle bi önce kenardan kenardan götüm götüm yanaşıo raflara bi yandan da çevreyi kolaçan ediyo acaba ne işi var bunun burda die acaip acaip bakıyo mu dişi güruh diye.Öle bi napcanı bilmeden oraya buraya savrulmalar.Elin etiketlere gitmesi mangonun sezonu yeni açmasından sebep ateş pahası olan fiyatlar,bükülen boyunlar.Çevreden medet uman zavallı bakışlar...Hele ki iki tanesi vardı yanı başımda isyana geldiler...Olm bu ne yaa ne kadar pahalıymış 200 kaat pırlanta mı alıoruz diye puhahahah...Wallaha acıdım allah tüm erkeklerin yardımcısı olsun.Mangoyu insafa davet ediyorum iki gün sonra indirim yapcan 10 liraya düşcek o tshirtler tamam da yani bi sezon da 50 kaattan açılmaz aga,epi topu incecik bi tshirt...Enayi yerine koymayın insanları.Mango out çarşamba pazarı in o zaman alla allaa. Kuş konduruyo sanki eşşoleşşekler :))

Ben de duramadım kendi kendime hediye aldım.Gördüm vuruldum bu kolyeye,menim olacaksın hüleynn nidalarıyla kasada buldum kendimi:)Bi nevi tektaşımı kendim aldım durumu eheueheueh





Takılardan gidince geçen kendim bizzat ürettim na şu yüksüğü.Uzun zamandır beri yapmıodum tasarım masarım ama esti öle çıktı,can sıkıntısı netcen...Derya Baykal'a bağlamaca ooh yandan yandan yakında televizyonun üstüne dantel de örcem ekiekeiekeiii :D






Audrey Hepburn ikonunu bişiyin üstünde kullanasım vardı,önce dedim ki tshirte bastırayım,yok yok çantanın üstüne yapıştırttırayım,en son yüksük üstünde buldu kendini bi avuç svarovski eşliinde:)Ah bi Breakfast at Tiffany's attırmak vardı şimdi:)


Milkanın da siteye rastlayıvedim gari,böle kendini çukulata insana döndürüp sevgiline yolluyomuşun bik bik.Ben severim öle şeleri ağızla gözle oyniim karakter yapiim diosan al burdan yak

Oyy sağlı sollu sevgi dolu ödül yağdı efenim teşekkür ediorum layık gören bilogdaşlarıma,saolsunlar var olsunlar...Bi dosttan,little bloggerdan ve tubadan aldım ödülü efenim Konusu yok bu geçenki bloglar arası friendship ödülü gibimsi bişi bu da I love your blog bloğunu sevdiğin insanlara pardon sevdiğin 7 bloggera(olmadı şimdi herkesi seviorum walla şimdi nası ayrım yapiim oyyy)göndercen bunların da linkini verip bu vatandaşları haberdar etcekmişin.Walla adet yerini bulsun diye beni mimleyenleri de çıkarayım rastgele seçeyim

mmm

pilli yok ona verilmiş :D mm ayrodinamik

forsaken

ronaldinho

sinirli prenses

üfürükten prenses

teyyare

kırmızılı

ya walla sadece rastgele seçim yoksa hepinizi seviorum canlar da bu iş çok karışcak çünkü bi şekilde hepimiz birbirimize bağlanıoruz üstüste bin bilmemkaç kere mimleniriz böle böle o yüzden isteyen yazsın isteyen yazmasın kırılmacam darılmacam yok walla takip edemedim kime gitti kime gitmedi:)
Afrodit,tanrıçaların en güzeli Tanrılar tanrısı pederi Zeus'un isteğiyle everildiği Tanrıların en çirkini Hephaistos.Güzelliğini böyle çirkin bi adama sunmak isteyemen Afrodit'in gözü yakışıklı güçlü savaş tanrısı Ares'e kayar,Ares'inki de Afrodit'e tabii ki.Hephaistos tanrılara silah yapar ateşten.Ne zaman çıksa atölyesine gitse Afrodit gizlice Ares'i alır yatağına.Her karısı güzel çirkin koca gibi Hephaistos'un da içine kurt düşer bi gün işe gider gibi yapıp karısını gözetlemeye başlar.Farkeder aldatıldığını hemen Zeus'a gider anlatır durumu.Zeus sinirlenir iki tanrının sadakatsizliğine ve hemen bi ceza hazırlar bunlara.Der ki Hephaistosa bilmiyomuş gibi davran hiçbişey deme,yataklarına da görünmez bi ağ gerer.Hephaistos ertesi gün gene çıkar evden Ares gelir.Görünmez ağın üstünde başlarlar aşk saatlerine.Zeus o sırada ağı çeker ve ikisi balık gibi en mahrem anlarında ağın ortasında kalakalırlar.Ceza olsun diye bütün Olimpos'a,tüm tanrılara sergiler bu durumu Zeus.Verdiği bu ceza yetmez.Ares'in ve Afrodit'in ilişkisinden doğacak çocuğu da lanetler.Bu cezaya göre Doğacak çocuk yani bizim bildiğimiz şu küçücük aşk tanrısı Eros her zaman çocuk kalmaya mahkum bi aşk tanrısı olacaktır.Çocuk bu yaa her zaman attığı oklar da birbiriyle olması mantıksız iki insanı bulacaktır.İşte bu yüzden aşkın gözü kördür çünkü aşk sonsuza dek çocuk kalıcak bi tanrının elinde oyuncaktır....


Aşk aslında mantıksız bişi,yani öyle olması gerekiyo bana göre.Kaos barındırmalı içinde.Anlamlandırılamamalı.Bi nedene bağlı olmamalı.İçinde tutku olmalı kavga olmalı,iki kişi birbirine sürekli diş bilemeli.Yanyana olamicak insanlar olmalı aslında ama bi şekil de birbirlerinden ayrı olamamalılar.Görünmez bi ağ sebepsiz çekmeli ikisini...İnat etmeli.Acıyı kutsal görmeli,hüznü barındırmalı.Zamanla mekanla yaşamla ölümle alakalı olmamalı.O acıyı herşeyiyle kucaklamalı.Bencil olmalı sürekli istemeli,yanlışı doğruyu verilen zararı düşünmeden...




Bazen diyoruz ya,ya bu kadar hikaye film aslında gerçeği yansıtmıyo.Leyla ile Mecnun,Romeo ve Juliet sadece bi mittten ibaret...Bütün o büyük aşkları anlatan filmler birer yalan.Hayır değil gerçek aşk dediğimiz şey aslında tüm bunlarda anlatılanlar gündelik hayatın barındırdıkları değil çünkü imkansız çünkü olanaksız en olmaması gereken.Düşün bi kere Juliet deseydi ki Romeo'yla çok zor ortalık ayağa kalkar buna cesaretim yok daha kolayını seçeyim böyle bi hikaye olur muydu.Mecnun'a boşver arkadaş unutursun deselerdi o da ayağa kalkabilseydi atlatabilseydi efsane olur muydu olmazdı.Bütün bunlar acıya cesaret edenlerin işi işte,umrunda olmayanların teslim olanların.Deli işi bişey aşk.Ben düşünürüm ki bu döneme yaşadığımız çağa,yetiştiğimiz sosyal ortama ait bi duygu olmaktan çıktı artık.Eskiye ait olan bişi gibi gelio.Çünkü ilkel olması gereken duygunun içine özünde olmaması gereken öğeler karıştırdık.Standartlarımız yükseldi biz de onun içine standartlar kattık.Şartlar gerekti kayıt koşul değerlendirmeler gerekti.Büyü bozuldu böyle böyle.Ne olması gerekir?İki kişinin koşulsuz anlamsız çekimi.Buraya kadar tamam günümüz insanı ikinci bi değerlendirme evresi getirdi buna,arkasına yeni çağın değer yargılarını,toplumsal sınıflandırmaları,etiği,yetiştirme tarzını vs alarak.Tamam çekim var ama dur bakalım hayata aynı yerden mi bakıoruz dedi,zevklerimiz renklerimiz aynı mı dedi,benim aileme uyar mı,parası ne beni yaşatacağı yaşam şartları ne dedi,sordu sorguladı durdu.En ufak zorlukta biz birbirimize göre değiliz dedi ki birbirlerine göre olmaları gerekmiyodu aslında aranan şart özünde bu değildi,sonradan peydah oldu özürler,çıkarımlar tüm bu gereksiz felsefeler...Nereye kafanı çevirsen fırsatlar dünyası,nereye kafanı çevirsen yeni insan farklı bi kültür farklı bi renk.İnsanoğlu her rengi tatmak istedi.Hep daha fazlası daha fazlası dedi.Ne kaldı savunacak kafanı çevirdiğin her yerde yerine koyabilirim düşüncesi görüyorken...Bu kadar medeniyetin içinde medeni olmaması gereken bi duygu yaşayabilir mi?


Aşk kavuşamamaktır,zor olandır imkansız olandır klişesini seviyorum ben.Düşün şunu çevrendeki aşkları düşün.Sorduğunda alıcağın cevap şudur.Arkadaş ortamında tanıştık.Birbirimizi süzgeçten geçirdik,güzelce değerlendirdik.Sonra çıkmaya başladık,bakın anlaşıyoruz her şey iyi gidiyo.Ailelerimiz de anlaştı şartlarımız uydu.Evlenmeye karar verdik.Çok seviyoruz çok mutluyuz.Tüm hikayeler aşağı yukarı böyle.Sonrası alışma türünün devamını sağlama huzur bulma,çemberin bi parçası olma.Eleştirir durduğuma bakma bana da bigün olursa çok büyük bi ihtimal daha farklısı olmaz,aynı standartlar,eğitimler,değerler aynı katı superegoyu vermedi mi bana,verdi.O yüzden diyorum ya aşk modern insan için değil diye.İnsan oğlunun bana kalırsa içinde olan bi yaşama içgüdüsüdür mutlu olmak.Mutluluğu aşkla karıştırmamak lazım.Mutlu olmak için asgari şartları sağla bi insan mutlu olur.Yaşayacağı kadar para ver,sağlığı olsun ,yanında kendini seven saygı duyan eşi olsun yeter bu er ya da geç mutlu olursun ama aşk değil.Bunun neresi epik neresi mitsel neresi delilik,neresi ruhunu gerekirse şeytana satmak.Hiçbiri.Elden bişi de geldiğini sanmıyorum ben ne gibi bu biliyo musun gerçek aşk loto gibi.Herkes arıyo keşke bana çıksa diyo ama sadece bi avuç şanslı insan ödüle kavuşuyo.Gerisi amortiyle yetiniyo,yerine koyuyo mış gibi yapıyo,planlıyo seçiyo.Çok cesaret işi çok,hala o özündeki kavgaya herşeyiyle hazır olanların işi...
Yazmiim yazmiim herkesler kelam etti ben eksik kalayım şu velıntayns deyle ilgili dedim de Eros okuyla kıçımdan dürttü,duramıyorum yazacaam yüksek müsadelerinizle :)

Efenim çevremden sağımdan solumdan duyduğum tamamen kişisel istitistiklerime göre bekar popülasyonu bi hayli büyümekte.Bekara karı boşamak kolay,ben 14 şubatta sümsük pijamamla göbeğime koyduğum tabaktan kek yiye yiye tv karşısında manda gibi yatcam afedersin bananeymiş 14 Şubat,ama yazık lan bu endüstriye,bence baya düşüş vardır bu sene satışlarda malum kiriz de var.Şimdi herkesler bilio ki bu 14 şubat bi kapitalizm oyunu,eveeet öle.Tıpkı anneler günü babalar günü ve bilimum tüm zart zurt günlerin olduğu gibi.Böle bi toplu okazyon olcak ki adam elinde kalan malları kakalicak.Bi yandan reklam sektörü de avantasını bulcak yok şukadarcık pırlantacık reklamları ekranlardan taşıcak,yoksam bu çark nası döncek??Bu açıdan aslında ii bişe,ortada yoluncak kaz varsa yolacan kardeşim kapitalist dünya kötü böyle ayakta durcan.Kriz devri de her türlü kozunu oynican.Hey gidi St.Valentine,milletin valentine's day'i böle bi maddiyata döktüğünü görse tüh lan para alaydım keşke zamanında everdiğim gençlerden vay kafama derdi hahah,dönüyo amcam mezarında dönüyo beee.Yannış anlaşılmasın sektöre bi lafım yok,adamın ekmek parası.Senin paran vardır,feda olsun bideneme dersin istersen tektaş diil inek çanı gibin beşibiyerde dizersin boynuna gözümüz yok allah versin.Bütün aşk böcüklerinin de bu manada sevgililer gününü en içten dileklerimlen kutlarım şimdiden.


Gelelim kuru fasulyenin faidelerine :) Bu dönem gelince bazı single insanlar pek bi üzülür.Böle bekar kadınlar kuyumcu vitrinlerine küçük emrah bakışı atar,en odun, erkek arkadaşlarını lan olm sende iice hanımköylü oldun lan muhahah die eleştiren adam bile aaah aaah olaydı bi manita yanımda,sareydim gollarımı na böleee hayallerine dalar,böle bi ruhtur sevgililer günü.Eğer bu mahzunlaşan güruhtansanız 15 Şubatta düzelirsiniz merak etmeyin.İç Anadolu yöresinin top müzmin bekarlar listesinin en yüksek basamağına oynamakta,tüm yurdu kapsicak böle bi cemiyet kurma planları olan bana gelirsek.Herhangi bi başka gün bi sevgilimin olmasını isteyebilirim.Ne biliim ben tekbaşına sinemada tek seferde ağzıma ne kadar patlamış mısır sığdırabilirimvari ilginç aktiviteler içindeyken iki sıra önümde sanki filmin oyuncusu onlar gibi kendi filmini çeviren çifte özenebilirim evet.Sonracıma sokakta elinde çiçek bekleyen bi deluğanlı görsem gözlerim dolar itiraf ediorum en çok hayal ettiğim şeydir çünkü hiçbi öküz bana bi dene ot bile yolmadı bırak çiçeği böhüüüü.Neyse sapmayalım konudan böle şelere özenebilirim ama sevgililer gününde bi sevgilimin olmasına özenmem.Evet yaa ciddi ciddi özenmem.Niye mi?Şu sebeplerle.Hadi diyelim ki aranızda konuştunuz almayalım aşkım bişe bik bik dediniz gene içinize kurt düşcek.Ulan bu herif ya bana hediye alırsa dicen kendi kendine.Eni sonu alacan o hediyeyi kurtuluş yok.Hele ki erkekler kız arkadaşın ne kadar ay yok bişi istemiorum dese inanma,iki gün sonra kızlar toplaşcak x arkadaşı dicek ay benimki böle cest yaptı y arkadaşı göstercek bak bana bunu aldı o bişey istemiorum diyen kız bi karış suratla gelcek sana.Yani neymiş kaçarı yok eli cebe atacan.Kendi açımdan çok şükür böle bi durumda kalmadım daha eheuehe.Bi kere kadına hediye kolaydır al kolye al küpe al yüzük bitti gitti.Erkeğe daha zor,seçenek sınırlı.Sınırlı seçenek olduğundan gidip pazaradan penye alamazsın adama.Tutcan bari marka göze batsın diye bi ton para bayılıp polodan gömlek tommy'den tshirt gibi şeyler alcan ekonomik olarak çökcen.Ona vericeem parayla kendime neler neler alırım bilio musun,ohoooo:DEkonomik özgürlüğün çar çur har vur al al paraları saç saç tipi yaşantın yoksa pohu yidin diim ben sana:PBunun binbir jestle verilmesi var,tüm yaratıcı drama tekniklerini bu uğurda kullanması var ölme eşşeğim ölme.Kalkılsa bi yere yemeğe gidilse,tüm mekanlar özel gün diye özel tarife üstüne giyilcek kıyafeti saçı başı makyajı gene ölme eşşeğim ölme.Heleki de sevgililik durumu yeniyse abooow ay daha yeni pahalı alamam,ulan ucuz da alsam cimri der,acaba erken mi şöle mi böle mi diye kafayı sıyır.İyi ki sevgililer gününde bekarım be oh beee:))))Ha bak bana ayuu deme okur,ben sadece kendi halinde durumuna şükreden bi insanım.Bide sevgililer gününe yakın kavga çıkaran sevgiliden planlı bi triple ayrılma durumu yaratanı var.Bak wallahi billahi var böle tipler ahahahah.Tabiikine manyak kıçımdan ayrılmaz bi tip olduğum için başıma geldi du bak.Elemanla Ocak sonu çıkmaya başladık sinemaya gittik.İyi güzel klasik dating işte.Malum gün de yakın ya film başlamadan önce boyuna pırlanta reklamı dönüo.Ben bişi demedim ha salak kendi dedi durup dururken ben de sana alırım bunlardan dedi.Hayır alabilcek bi tip de öle mal gibi sevinmedim tabii çıkalı daha ne kadar olmuş bana dönenen pırlanta alcak boş boş baktım önce ama serde maymunluk var ya,abartılı mimiklerle normal insanın şaka olduğunu anlicağı tavırlarla "Aaa alcan tabii,öle kuru kuru yüzük de istemem haa beni setten aşşası kesmez"dedim.Bu mal ciddiye almış olcakki haftasına sudan bi arıza çıkarıp sepetledi beni ahahahahhaa.Kesin bu nedenle olduğunu düşünüyorum evet.Sağlık olsun,aşk olsun,aşk olmassa meşk olsun aç koynunu kuş konsun,Eros denen cücenin de kanatları yolum yolum yolunsun :)))
Cuma'dan kelli blog aleminde kayıplara karıştım.Ne kendim bişey yazabildim ne adam gibi milleti ziyaret ettim.Pekiii neden????Cevabı basit ben bişeye takarsam fena takarım yani öle böle diil gecem gündüzüm o olur.Mesela bi diziye takılmışımdır kıçı yerimden kaldırmadan nefes almadan onu izlerim.Lostta 3.sezonundan sonra başlamış bir insan olarak komple 3 sezonu 5 günde falan izledim desem anlaşılır heralde.Bi yemek yemek için durdum bi de hani artık gözlerimi açık tutamadığım zamanlarda bi iki saat kestirmek için öle bi manyağım işte ve gene bişeye feci taktım :)



Filmi çıktıydı bunun Ukturk'de blogmaniada tanıtınca he gidiim madem de izliim dedim.Sonra baktım kitabısı var dedim ki dur ben önce kitabı okumayı hep daha çok severim alayım da kitabı okiim.Idefixe'den sipariş verdim.Gelmeden de dışarı çıktıydık Işı'yla,kitaplardan konuşuyoruz.Bu dio ki boş vaktim var bu aralar rus klasiklerine sarmayı düşünüyorum bik bik.Dedim ben de falancayla filancayı bitirdim de yeni sipariş verdim onu bekliyorum ona başlicam.Ne?Twilight-Alacakaranlık.Bu yüzüme karşı bi puhahaha efekti püskürttü.Dedim ne gülüon çok mu kötü,çok mu teenage işi böle.Yok dedi kardeşimin zoruyla ben de okudum aslında öle de değil de ne biliim liseye gidiyo ya karakterler ben içine giremiorum öle high school gençleri kendime bakıom üniden mezun,kardeşim okuyo bi tarafta böle bi noluyo lan oluorum dedi.E ii be dedim ilkini okiim diğerlerini okumam zaten ben film için şeyettiydim dedim.Geldim eve kitap da gelmiş açtım kapağı başladım okumaya.Aboooooooooooow arkadaş bi sardı beni,gözüm akana kadar okudum onu,hatta mecburi evden çıkmam gerekti somurttum böle niye ayırdınız kitabımın başından beni diye.Sonra ikinci kitabı da aldım.Lan korsana düşmüş bu arada bi daha bi ton para bayılmicam ideefixeden falan napiim aaa:DAnam biri zaten bi çırpıda bitirdim.Sonra filmi izledim.Böle bi dokandı bana bi dokandı bana.Ha dur bu noktada bilen bilmeyene azcık anlatiim nedir ne diildir?Ay heyecan yaptım dur az.Heee.Şimdi bitane Bella diye bi kız var böle Abd'nin Alaskaya yakın tee Washington eyaleti var oraya Forks diye kuş uçmaz kervan geçmez güneş yüzü görmez bi kasabasına babasının yanına taşınmak zorunda kalıyo.Liseye gidiyo işte orda.Sonra ilk gün birini görüyo aman allah vuruluyo buna,Edward Cullen diye mistik ötesi bi oğlan.Bunun da hepsi kasaba dohturu ve karısı tarafından evlat edinilmiş 4 tene daha üvey kardeşi var.Ama çok gizemliler,acaip güzeller kimseyle konuşmuyolar etmiyolar.Kız tutup buna aşık oluyo dank diye ama oğlan bi garip davranıyo kızdan kaçıo önce.Sonra anlaşılıo parçalar birleşiyo birleşiyo ortaya bi çıkıo ki bunlar ailecenek vampir.Ama bi şekilde birbirlerine karşı koyamıyolar.Kesinlikle yanyana gelmemesi gereken iki öğe avcı ve av ama anasını satim aşk işte uzak duramıyolar birbirlerinden.Sonrasını anlatmıyorum deheeey bi dolu bela gelio başlarına tabi.Böle tüm imkansızlıklara rağmen birlikte olmak için neleri riske atıyolar.Canım yaa en sevdiğim aşk hikayesi tipi.Dayanamam deliririm aha bunda da böle oldu delirdim.Filmi izledim sonra ikinci kitaba başladım.Sabaha karşı uyudum okicam diye.He dedim bari yatiim uyandım gene ilk iş elime aldım.Totalde 4 kitap var ben de ikincisindeyim ama böle çok sevdiğim kitaplar olur dayanamam deli gibi hızlı okurum sonra biter üzülürüm daha yavaş okusaydım keşke bitti böhüüü gibi salak hallere girerim.Deniorum sabahtan beri başka işlerle uraşayım diye olmuyo iki dakka sonra gene açmış oluyorum kitabı.Dedim bloğu açayım yazayım da bi iki dakka geröek hayata döneyim.Offf kesin bu da biter bugün acilen 3 ve 4 nümeroyu bulmam lazım.Ne zaman çekilcek lan bunun ikinci filmi offfffffffff.






İtiraf ediyorum işte Twilight'ı seviyorum varmı yaa.Koca kazık kadar kız oldum,geldim 23 yaşına.Köyde benim yaşımdakilerin eteğinde beş bebe var.Akranlarım döpyesleriyle işe gidiyolar.Bense 17yaşındaki bi tiyneycırla bi vampirin aşk hikayesine obsesif şekilde takılmış okuyor da okuyorum.Napim alla alla Edward'a da aşığım.Öle de mermer gibin güzel olunmaz ki kardeşim yaaaa.Önüne yatar boynumu açarım at bi ıssırık ölümüm senin elinden olsun yavrum bile derim eheuehe....




Ama ablası şuna bi bak yaaaa.Yirin yirin :D




Laaaaaaaaaan!!!Elindeki suyun olayım.15 yaşında tiyneyç kıza çevirdin beni beee,nerdeyse posterini ascam odama.Daha saçmalamadan kitaba döneyim,evlere dağılalım en iyisi .D
Oy ben nere gidem.Derdim büyük a dostlar,iştahımı kontrol altına alamıyorum ben,evet.Bu acı gerçeği artık kabullenmem gerek.Kilo sorunum yok hayır.Şimdi yiyip yiyip kilo almayan cinsindenim dicem blog aleminin cümle hatunu düşman olcak bana ama bu da iyi bişey diil be gülüm bak anlatim anlican.Hakikaten ergenliğe kadar etiyopyalı muamelesi görmüş insanlardan biriyim.Ben diil ailem artık nefret ediodu bu çocuğa yemek yedirmio musunuz sorularından ki ben çocukken de öküz gibi yiyodum.15 16 yaş sonrası aktif spor hayatımda dengeli kilo aldım o aldığım kilo da kas oldu zaten,aldığım kaloriler anında yakıldı,gayet fizik oturdu.Ama benim zaten bünyemde olan yemeğe düşkünlük,aktif spor yapan insanların enerjiye ihtiyaç duymalarından sebep daha bi yemeye vurmalarıyla kendini aştı bi bağlamda diyebiliriz.Sporu bıraktım,hala da devam ediyo.Okulda beden eğitiminde okuyan bi arkadaş vardı.Taktıydı bize gelin benim pilates sınıfına beleşe la eğlence olur hem spor yaparsınzı diye.Az önce mideme indirdiğim bi buçuk karışık pideden barnaklarıma yapışan yağı şöle bi güzel yaladıktan sonra"Olm benim ne işim olur totomu kaldırmam walla ohoo bizden geçti,hem ben kilo neim almıorum sen yorma kafanı,spor yaptık o kadar vücut kurdu benim düzeni dokanmıo şimci" dedim çocuğa midemi güzelcene sıvazlaya sıvazlaya.Arkadaş ne kadar süre spor yapıldığına ve bırakıldıktan sonra üstünden ne kadar zaman geçtiğine ilişkin bissürü hesaplar yaptıktan sonra kendi kendine vücudunun salmaya başlamasından önce sadece bi sene vaktin var dediydi.Hade len dedim ben de ki bu muhabbet üstünden iki sene geçti,sanırım çocuk haklıymış!!!.Şuan yer yer bölgesel yağlanma,ayva göbek,kalça kısmında hafif bıngıldamalar baş göstermeye başladı.Dediğim gibi kıyafetten belli olmuyo ama bikiniyi giydiğimde de 18 yaşındaki fiziğim yok artık bu bi gerçek..İşin garibi de şu herkesler aman pilates aman diyet yok lahana haı diye bağrınıyo ya ne güzel kendilerine dikkat ediyolar.Kilo alsa bile diyet sağlıklı beslenme kültürüne sahip kişi hemen savunmaya geçebiliyo ya been???Benim zerre umurumda değil yeni bi oluşum haline gelen selülit dalgalarım çünkü yemek benim için vazgeçemiceem bi zevk.Ben yemek için yaşayan bi bünyeyim,herkes de bilir bunu evden adım atayım dışarı iki dakka sonra nereye otursak da yemek yesek diye kıvranmaya başlarım...Pislik huyum da vardır,hiç de tiiksinmem kendi tabağımı bitiririm benimle masada oturan arkadaşların tabağında yemek kalırsa üşenmem onu da yerim.Çok sevdiğim bişey olursa manyak gibi ev halkından saklarım zula yaparım.Beyaz ekmeğe taparım bi oturuşta bi ekmeği ben yerim zaten eheueh.Bir yemek yaparım vıcık cıvık yağlı,öyle severim çünkü.Yüksek tansiyon bi aile geleneği olduğu halde tuzu yemeğe adeta boca ederim.Bir tek tatlıyla(pms dışında:P) ve balıkla pek aram yok onun dışında kırmızı et,hamurişi delisiyim.Ne kadar yemek yemiş olursam olayım,aile arasında yatzıbar yemeği olarak tabir ettiğimiz yatmadan hemen önce yediğim öğünü yemeden yatmam.Bu gece 1 2 dolaylarında yenir.Genelde ekmek peynir kahvaltılıklar eşliğinde olur.Her gece yerim hiç şaşmaz :) Şimdi yukarda anlattığım yeme alışkanlıklarının ne kadar sağlıksız olduğu farkedilmiştir zira.Bu besin düzeniyle yaşayan normal bi insanın şuanda obez olması gerekirdi.Vücudumun son bi senedir kilo almaya her an meyil alabilecekmiş gibi değişimlere uğradığını da varsayarsam gidişim hiç ii değil.Hayır diyet kültürüm de yok,mümkün değil yapamam.Bi ara karar verdiydim diyet yapmicaktım da dikkat etcektim,eti formu yağsız salatayı falan sokucaktım hayatıma anaaaam o dönem nası nemrut nası çirkef nası gudubet bi insan olduysum.Millet yalvardıydı gurban olayım ye de sen de kurtul biz de diye:DYani otokontrol yok bi de orta yaşlara yanaştıkça vücudun daha az enerji yakar pozisyona geldiğini metabolizmanın yavaşladığını düşün.Yaptığım hesaplara göre hele ki çocuk mocuk da doğurursam 35 yaşında bi obez olucaam kanısına vardım evet.Hatta o evinden vinçle duvarı kırıp çıkarılanlar cinsinden olcam.Ana habere falan çıkcak:Gençliğinde manken gibiydi şimdi 400 kiloyla yaşam mücadelesi veriyo diye :SVinç tepesinden genç nesile mesaj vercem,sağlıklı beslenin ben gibi olmayın diye,pişmanım böhüüü diye...Ya da daha iyi bi ihtimal kolesterolden yüksek tansiyondan gidecem öle tık diye...





Al aha çizmiş bi akıllı benim geleceği :D

Hayır bugün daha mide fesadı geçiriodum.Sölemesi ayıp büyük hala bana Mantı açma 101 kodlu dersi vermeyi bugün kafasına koyduğundan gittik buna mantı açmaya.E dolayısıyla çömez öğrenci ben olduğumdan,deli gibi hamur açtırdı kesme yaptırdı bana.Alışmamız tötte de don durmaz.Yemin ederim ellerim ayaklarım tutuldu.E yoruldum üstüne madem ben açtım yerim anasını satim diye sanırsam yarım tencere mantı yedim.Sonra da kıvrandım,ama öle böle değil ölüyorum.Bildiğin ağır mide fesatı.Rennie mennie kendime geldim ama bi insan hala mı akıllanmaz saat 1 oldu yatzıbar yemeğim geldim gittim yarım ekmeğin üstüne sızma zeytinyağı döke döke onun da üstüne peynir süre süre yedim :S Yani ne denir bana.Nasıl iflah olurum bilmiyorum.Yazdıkça acıkıyorum öyleyse burda kesme zamanıdır yazıyı gene babamın konuya yorumuyla kapamak istiyorum(bana ithafen):Ulan dokuz karının yediğini yiyosun gene doymuyosun!!!
Yay burcu üstüne çok fazla negatif çözümleme yapılabilicek bi burçtur.Hani bi terazi kadını vardır balık kadını ya da yengeç, bunlar burçlarını söyleyince karşısındaki direk "ayyyy canım sen çok romantiksindir,teraziler tam aşk kadını olurlar,evcimen yengeç bucuuu yaşadı kız seni alan "tarzı muhabbetlere girer.Ben yay burcuyum deyince direk hmm tehlikeli yay kadını özgürlüğüne düşkünsündür sen,yaylarda acaip böle mod değişimi olur bi dakka iidir sonra bi içine kapanır kimse ulaşamaz yaaa,oyyyy yay mısın zordur yay yaaa inat olur kendi bildiğini okur bik bik bik çözümlemeleriyle muhattap olurum çoğu zaman.İnsanlarda niye var bu yaaa yumuşak başlıysa iyisin,etliye sütlüye karışmayan,bi kızdan beklendiği gibi kırılgan naifsen iyisin,azcık tutkulu arıza özellikler barındıran bi karaktersen çoğu erkek arkasına bakmadan kaçıo te allam neyse konudan sapıyorum bu değil konu:DBi de şu çözümlemeyle muhattap oldum geçenlerde.Yaylar inanılmaz kıskançtır aman aman dünyayı yakar öldürür ümüğünü sıkar!!!! Bunu benim şöyle bi sorgulamam lazımdı içimde karar vermem gerekiodu öle direk kafamda evet kıskancım yada hayır değilim şeklinde bi sonuca varmamıştım çünkü.Oturdum düşündüm kıskançlık duygumun garip bi özellikte olduğuna kanaat getirdim.Şöyle ki mesela bi iş var ortada ve dişli rakipler var.Atıyorum bi tiyatro oyunu var ve seçmeler yapılcak.Hiçbi şekilde diğer adaylara diş bilediğimi hatırlamam.Deliler gibi bi rekabet duygum vardır ama bunu hayatta karşıdakini başka yollardan ekarte etcek şekilde yapmam.Ne biliim en yakın rakip kızın çayına müsil katmam seçmelerin yapılacağı gün,iğrenç bakışlar atmam.O yapabiliosa niye ben yapamiim die düşünürüm.Örnek alırım ben de yapıcam lan alasını yapıcam hem de derim.Direk kendimi geliştirmeye bakarım,çok istiosam abartı yüklenirim kendime o amaçla yatar kalkarım.Bi de kötü olamam o konularda aynı şey için yarıştığım rakibim gelsin benden yardım istesin yardımcı olurum,bazısı saf mısın salak mısın dese de vardır öle bi yönüm.Bu bişi değil diyebilirsiniz hani iş gönül işi olunca en yumuşak melek insan bile şeytana dönebilir bebeğim kime masal anlatıosun burda die sorabilirsiniz.Ama ben bunda da değişiğim.Gönül işindeki kıskançlıktan kasıt ne olur ortada bi adam olur ama adamın etrafta dönenen tek kız sen diilsindir avın kokusunu alan başka dişi aslanlar da çevreyi sarmışlardır.İşte gariptir bu durumda da asla kavga etmem ne biliim rakibim var diye ekstra bütün fingirme flirt silahlarımı çıkarmam.Kişisel inandığım şudur:Bi adam zaten seni kendi farketmiyosa,sen kendini farkettirmek için kıçını yırtıp ne biliim kendini zaten altın tepside önüne sunuyosan bi anlamı kalmaz.Benim için böyle.Kendi ayağıyla gelcek ben getirtirsem olmaz.Böle de manyak bi kuralım var işte.Çünkü erkek kısmısı zaten doğası gereği çok seçici değil bana şimdi kimse bik bik etmesin.Azcık eline yüzüne bakılır bi tipse ve canla başla benim olacaksın diye çalışıosa bi kadın, kırk takla atıosa, çevresinde pervane oluyosa o adamın eninde sonunda alır onu.Bi tarafta kılı kıpırdamadan oturan bi kız bi yanda pervane olan bi kız.Erkek beyni o esnada hangisi daha güzel hangisi daha akıllı,hangisinin karakteri bana uygun diye bakmaz,en kolayına geleni seçer.Eskidenmiş o avcı içgüdüleri zoru sevme bilmemne yalan o .Ne diodum hah,işte bu durumda da ben karşıdaki kadını kıskanmam.Hmm şurası benden güzel burası benden güzel hangi yollarla sabote etsem de bi puan öne geçsem planı kurmam.Aşk savaş alanıdır diye bi söz varya.Buna asla inanmam.Erkekler ilginç bünyeler çünkü kasılırlar ota boka bugün bi taraflarımı yırtsam afedersin onla çıkmak için ertesi gün en ufak tartışmada kısım sen az mı döndün peşimde yüz vermedim de allem ettin kallem ettin girdin hayatıma diyebilir,der.Lanet bi gururum vardır hayatta kaldıramam böyle şeyleri,seçim olcaksa ben herifin hür iradesini etkilemem derim ondan...Haaaa benim bu yaptığımın çok yanlış olduğunu düşünenler çık şu kabuğundan gurur karın doyurmuyo bi kere de farklı bi yol izle lan diyenler çoklukla var arkadaş çevremde,ki büyük ölçüde haklılar haklı olmassa spinster'lığa emin adımlarla yürüyor olmam şuanda dimi eheueheue. O yüzden uyarıyorum benim yaptığımı yapmayın velhasıl gurur karın doyurmuyo ben de farkındayım da nato mermer nato kafa bi yay'ım işte ben napiim :DHadi rakip dişiyle işin yok da adamı da mı kıskanmıosun diye sorabilirsiniz haklısınız:)Onu kıskanıorum deli gibi,birinden hoşlansam gözü bi dişi üstünde 2 dakka fazla oyalansa kafamda envai çeşit olumsuz teori üretirim 2 dakkalık bakıştan kesin bi ay sonra evlenip bi araba çocuk yapcaklar böhüüüü gibi alakasız şeyler çıkarırırm.Msn'de bi dakka geç yazsa kimbilir kimle fingirio şuan allah kahretsin nalet olsun seni gördüğüm güne gibi dramalara girerim.Tam bi drama queen'im ama içimde dışarıya özellikle herife karşı pek bi sert kızı,umrumda diil la la laa tarzı kızı oynarım :DHa geliriz zurnanın zırt dediği yere ben seçimden yüzde doksan yenik çıkarım.Haklılar bişi demiorum zorumdur,aranan ağzı var dili yok aşk meleği kız modeli diilimdir ve erkek kişisi ne kadar saklamaya çalışırsan çalış ne kadar çok basit salak kızı oynarsan oyna,zorun kokusunu bin kilometreden içgüdüsel olarak alıolar abi,çözdüm ben bunu evet evet kesinlikle böyle...He bunu biliorum çözdün madem e ii peki öle olsun diip hayatına devam mı ediorum ha bazen zor oluo iice drama queene arabeske bağlayıp,az önce yürüttüğüm tüm akıl yürütmeleri unutup nerde alkolüm laaan zaten çirkinim kimse beni istemiyo hüüüü bi paçavrayım been şeklinde dolandığım da oluyo.O da zedelenen egonun yanında bonus olarak gelio öne geçemiosun işte ama bi zamandır bu evreyi yoketmeyle ilgili ciddi çabalarım var artık daha başarılı olduğumu düşünüyorum evet afferim bana:PFarkındaysan gene kavgam kendimle oluyo diğer dişiyle ya da adamla değil.Kızın suçu ne rekabet etmek hakkıydı kazandı buyursun hayrını görsün.Adamsa zaten beni kendi farketmediyse masaya yumruğu vurup almadıysa hiç bi önemi yok.Yani şimdi özetle bu yazıda çözmeyi umuyodum kıskançlığımı ama hala çözemedim :)Benimki değişik bi çeşit ortaya karışık sanırım diyip çıkıyorum işin içinden o zaman.Ayrıca yeminle bu kafayla işim zor allah ıslah etsin ne diim :)
Apartman,mahallede,otobüste kısacası sosyal hayatın her kolunda görebilirsiniz onları.Kimisi tonton,kimisi huysuz...Teyzelerden bahsediyorum evet.Bazen çok tehlikeli oluolar yaa.Bazısının çenesinin ayarı olmuyo tutuyo topluluk içinde bi laf ediyo kalıosun böle.Misal bitanesinin otobüste düşük bel pantolonuma takıp,gızıım ramazandayız acık gıçını başını ört die çemkirerek beni bir koca otobüse rezil etmişliği vardır.Otobüs yolculuklarında da beni bulur bölesi,ve asla ipodla mp3le savuşturamazsınız o kulaklığı görmezden gelir konuşmasına sorularına devam eder.Gene sallamazsan olayı kulağından kulaklığı çekmeye,suratını görüş alanına sokmaya kadar götürür.Çok çok daha tehlikeli olup şiddet eğiliminde olanları da var evet ben gördüm.Pazarda kızın teki elindeki tshirtü aldı die çıkarıp terliğiyle daldı kıza walla bizzat şahit oldum.Sonra bi de süper karışmacı olan cinsleri var çevrede olan biten olaya hayatta banane tepkisi veremez.Karışmak görevidir onun.Geçen kaçakkitapçıda(evt kaçak alıyorum napim bi kitap d&r'da 20 kaat kaçakçıda 5 kaat ben napim hayat utansın)kitap bakıyorum.Bakire'nin Aşığı'nı alıcam.Bilindiği üzre 3.kitap bu Boleyn Kızı,Kraliçenin Soytarsı ve bu.Gerçi çok alakalı da diiller sırasını bozarak da okusan olur da sıralı okusan daha ii olur yani.Neyse aldım elime.Yanımda bi teyze.Hani dış görünüşten yargılamak gibi olmasın ama herhangi bi entellektüel aktiviteyle haşır neşir olcak bi tip diil.Az önce evinde Kapuska pişirmiş,Esra Ceyhanı izlemiş,sümsük hırkasıyla insan içine karışmış bi tip.Bana böle pek beğenisiz bi bakış attı önce bi baştan aşşa süzdü.Sonra da "O elindeki 3.kitap haberin var mı?" dedi.Hoppala oldum bi.Eveet dedim.Okudun yani Anna Bolayn(yazdığım gibi oku:D)kızını die ekledi kaşlarını kaldıra kaldıra inanmaz bi ifadeyle.Evet teyze alla alla oldum.Aldım kitabı ayrıldım olay mahallinden.Hayır hala düşünüyorum nası bi tipim var ki teyze bana kitap okuyor olmamı yakıştırmamadı ve bana kültürsüz muamelesi yaptı.Hala çözebilmiş diilim :DOkudum deyince alien görmüş gibi baktı suratıma ya ahahah




Feysbuk insanları çeşit çeşit.Anlayabilmek için sosyolog olmaya hacet yok.Sıçtığına kadar iletisine yazanlar,çok arkadaşım var gözüksün die tanıdığı tanımadığı herkese request atanlar,tamamen kız/adam düşürmek için kullananlar.Geç bunları bi grup var ki bayılıyorum bunlara ki bence bunu sadece bi türk yapar.Baş sorumlusu da kusra kalmasılar dişiler.Şimdi sevgili yapılıyo ya,önce ele günekarşı resimler konuyo.Koy annem gözümüz yok eywalla.Durum da otomatikman in a relationshiop oluyo ama kem gözlerce çevrelendiğini düşünen dişi kontrol manyaklığını arttırıyo.Feysbuk huzurunda nikahına alıyo adamı.Hedesu Bıdırcık is now married to Hödöcan Badarcı gibi bi ileti gözünüze sokuluyo.O kadar ciddiyiz o kadar ciddiyiz ki ilişki bile değil kocam lan o benim tapulu malım ha ona göre yaklaş şunun şurasında elaleme duyurduk tek eksik bi imza mesajı.Aman ateşle yaklaşma diim o zmn :) (bunu yapanlar da şimdi gelip bana alınmasın ben kendi çalan kendi oynayan bünyeyim ne bakıon sen bana:P)




Türkiye'de toplum huzurunu bozmak suç değil kardeşim.Öle Amerikan filmlerinde polisin eve gelip müziğin sesi biraz fazla açık komşularınız rahatsız oldu'larından korkup ulan biz de de var mıdır demeyin.Yok öle bişey.Gönül rahatlığıyla sokaklarda koşturun bira için,kamu malına zarar verin.Bi bok olmaz bak en fazla bi iki saat nezarette kalır salıverilirsiniz.Bizim evin önü küçük parkımsı bi yer.Her gece it kopuk toplaşıp içki içiyolar.İçkiden dolayısıyla çişleri gelio her buldukları noktaya hayvan gibi pisliolar afedersin.Bunla kalmıolar çardak var üstü metal kaplı kaç kere o metalleri söküp götürdüler,spreyle üstlerine yazı yazdılar.Bin kez polisi aradık.Rica minnet ihbardan saatler sonra gelip göstermelik bi arama yaptılar.Yok bişi diyip gittiler.Kahraman kadın annem bütün tehlikeleri göze alarak balkondan bağırmak suretiyle magandaları kovalamaya bile kalktı.Bugün de bi ümit zabıtaya şikayet etti.Zabıtadan aldığı cevap:Boşver abla öyle bağırıp çağırıp kendini mimletme polis de bişi yapamıyo bi iki saat tutup salıo.O yüzden vandalism Türkiye'de suç değil.Sprey boyanızı alıp apartman duvarına senden çocuğum olsun istiyorum Nurcan'ım.Pazara kadar değil mezara kadar sevdam türünden aforizmalar yazabilirsiniz...

Can Yücel'in Tersine Yaşamak'ını bilir misiniz bilmem.Orda anlatılan tersine yaşasaydık herşeyin aslında daha zevkli olacağıdır.Tabutundan doğrulup dünyaya gelmek, bi süre çalışıp daha sonra tekrar gençleşerek üniversiteye gitmek,babanın sana ah çok çalıştın al harçlığın benden demesi,daha sonra okudun da artık geç evine oyuncaklarınla oyna demesi,hayatınınsa tekrar anne karnının sıcaklığında bitmesi.Ben daha önce okuduğumda wallahi ne güzel şey be keşke öyle olsaydı demiştim.Nerden geldi aklıma The Curious Case of Benjamin Button(Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi)'u izledim de o yüzden.Orda burda filmle ilgili fısıltılar dolanmaya başladı o yüzden çoğunluğun kulağına çalınmıştır.Brad Pitt Cate Blanchett ikilisini Babel'dan sonra tekrar buluşturmuş nefis şahane fevkaladenin fevkinde bi film.Nicedir şöyle çok beğenerek bi film izlememiş olan bendenizi öyle bi etkisinde bıraktı ki anlatamam,.Yada anlatırım dur anlatayım.Orda burda dolaşan tanıtımından daha fazla spoiler içermicek merak etmeyin :)





Öncelikle ohhh bee oh yani ağzımın tadıyla film izledim dedim.Bas bas postlarca bağrınmışım kaç tane film için okuyanı takip edeni bilir "Ne bu şimdi klasik her köşede buluncak bi hikaye yeniyi verin şaşırtın ey yönetmenler ey yapımcılar" diye.Nihayet bağrış çağrışlarımın duyulduğu kanaatindeyim.Teşekkürler David Fincher.Film (bilmemem ne ayıp)Muhteşem Gatsby'nin yazarı Scott Fitzgerald'ın bi öyküsünden uyarlanmış.Ekşisözlükte İngilizce olarak hikayeyi de buldum ilgilenenler için link.Benjamin Button(Pitt) 1.Dünya Savaşı'nın bittiği gün Abd'de güneyde New Orleans'ta doğuyo.Benjamin'in hikayesinin garipliği ise Benjamin 80 yaşındaki bi adamın fiziğinde yaşlı olarak doğuyor.Annesi doğumda ölünce babası bu garip yaratığı yaşlılar evinin merdivenlerine terkediyo ki burda bakımevinin zenci çalışanı Queenie tarafından bulunup evlat ediniliyor Benjamin.Sürekli gençleşerek de hayatını sürdürüyo.Hayatında çok önemli rol oynicak Daisy(Cate Blanchett)ile de burda tanışıyo.Sonrası ise Benjamin'in kendini tanıma,durumuna alışma,bunu çevresindekilerle eşitleme çabası.Kendini tamamlamak için çıktığı yolculuklar,başkalarının hayatını da değiştirme yetisi,aşkı için yaptığı büyük fedakarlıklar( Daisy'i de es geçemicem bu konuda o yaptığı her babayiğidin harcı bişi diil),herşeye rağmen affedecek kadar büyük bi kalbe sahip olması,aşkına sahip çıkamayacak olmasının çaresizliği...Tüm bunları o kadar hikaye tadında izliceksiniz ki o üç saat su gibi akıp geçicek.Zaten Abd güneyde geçen hikayelerin hep bi değişik daha bi renkli bi büyülü tarafı olur bana göre.O coğrafyayı konu eden kitapları da filmleri de ekstra severim.Southern gothik tarzı vardır amerikan edebiyatında,alışılmamış karakterler,mekanlar konular seçer kendine ki izlerken direk o tadı aldım ben.Her kare bi hikaye kitabından çıkmış gibi sıcak.Görüntüler hangi dönem anlatılıyosa onunla uyumlu,ki çıkılan tarih yolculuğu da bi o kadar zevkli.Makyajlar çok başarılı ki bu tarz filmlerde çok tehlikelidir,inanılmaz başarılı yaşlandırılmış karakterler.Küçük detaylara çok önem verilmiş.Vurucu diyaloglar var bol bol aforizma tadında.Daha arka plandaki karakterlerin kendi içindeki hikayeleri de aynı özenle anlatılmış.Minik metaforlarla süslenmiş...Karakterin anılarını anlatır gibi bi dışsesle hikayeye müdahil olması hele ki bir de bi hatıra defteri varsa olayda bayılırım ben (bknz notebook)Burda da öyle.Sözün kısası benden 10 puan.Aciliyetle izlemenizi tavsiye ediyorum,gönül rahatlığıyla.Finalde salya sümük olursanız da beni hatırlayın emi;)


Demiştim başta Can Yücel'in yazısını ilk okuduğumda ne güzel demiştim diye filmi izleyince vazgeçtim.Asla istemezdim böyle bişi,ölürken isterim ki bütün hayatımı hatırlayarak öleyim,söyleyebileceklerimi söyliyim.Tüm sevdiklerin bi yöne giderken,senin farklı bi yöne gitmek zorunda olduğunu düşün öyle gençliği napiim.Senle birlikte yaşlanmak istiyorum derler ya ne klişe gelirdi eskiden bana şimdi ise o kadar anlamlı geliyo ki

Hadi ben asabi kişiliğim hadi ben ota boka çemkiririm de bu kadar yangına körük olmaz ki be kardeşim.Hayatta böyle insanın kontağını attıran küçük detaylar vardır ya mesela ben aradığım bişeyi bulamazsam fıttırırım pasaklının öndeki gideni bi insan olduğumdan da sürekli yaşadığım bişidir,sonra ne biliim sabah uyandırılıp soru sorulursam kafa göz dalabilirim,birinin saçlarımla oynamaya teşebbüs etmesi bile gözlerimin seğirmesine yol açar bu ve bunun gibi bissürü örnek verebilirim kontağımı attıran abuk detaylara ama bir şey var bir şey var kiii o bütün bunların üstünde ne mi:Takarsın güzel cdni keyif içinde filmini seyretmeye başlarsın.Film de güzeldir hani göz kırpmadan seyrediosundur ama o da ne herşey düzgün gidemez gelir en heyecanlı yerinde tam sona gelmiş düğüm çözülcek şakkadanak takılmaz mı o cd.İşte o zaman deliririm.Nereye saldırıcam bilemem.Hadi baştan açmasa takılsa dersin ki kısmetdiilmiş izlemek 2 saat izle son 10 dakkasında takılsın olur şey mi.Body of Lies'ı seyrediom Leonardo ilen Russel Crowe'un oynadığı.Son 10 dakkada cd takıldı.Kırkbeşbin kere baştan açmayı denedim,ileri sarma da bozuldu anasını satiim çalışmıo,çıkardım anamgilin bilgisayarda muhtelif programlarda denedim cık olmuyo.Dandik bi vcd player buldum onla uraştım cık gene olmadı.Domuz inadı da varya serde dedim ki takıcam gene bilgisayara hiçbi ileri geri alma tuşuna basmadan tekrardan izlicem.Bıraktım takıldığı yere kadar gelsin bu esnada ben de sakinleşmek için başka şeylerle uğraştım.1 saat geçti gene geldik zurnanın zırt dediği yere ki zurna gene zırt dedi saçımı başımı yolmaya başladım.Ulan dedim olmicak böle açayım da bloğa çemkireyim olmadı izleyen varmı allah rızası için son 10 dakkada olanları anlatsın dicem.Aman tanrım postu yazmaya başladım 2 3 cümle yazdım.Aşşada o sinirle takıldığı yerdeki haliyle açık duran film ilahi bi güçle oynamaya başlamaz mı.Biliyodum biliyodum bloğumun ruhani bi tarafının olduğunu biliyodum.Evrene sinyal gitti oleeeeey.Biliodum blog senin heybetinin ittirboktan mediaplayera galip geliceni biliodum ehehehe.Türbeye çeviririm artık ben burayı her sinir olduğumu istediğimi yazayım belki olur be blog ha ne dersin,evet evet öle yapayım ki zaten yapıyorum eheheh.Neyse konu değiştircez mecbur çünkü post yazarken seyir değişti.Nolur izleyen anlatsın dicektim gerenk kalmadığına göre az filmden bahsedeyim bari.
Şimdi sinirlenmemin de bi nedeni konu benim dikkati çeken bi konu.Bu amarikalılar 11 Eylül'den beri terör terörist/müslüman arap paranoyalarına girdiklerinden beri sinemalarına bunun yansıyışını zevkle seyrediyorum.Heleki Irak'tan sonra bi biz haklıyız imajı verme çabası var ki abooooow.Bu film de benzer bi konu.Bir adet yakışıklı CIA ajanımız,özenle Orta Doğu'ya yerleştirilmiş,Russel Crowe abinin oyandığı üssünden de aldığı direktiflerle tamamen bi Usame Bin Ladin metaforu olan bi teröristi yakalama peşinde.İşin içinde Ürdün istihbaratı da var bilmemne ama olay sidik yarışına dönüo herkes birbirinin ardından iş çevirmede öle bi alengirli işler.Güzel film.En azından bütün araplar terörist amerikalılar dünya barışını koruyan onurlu kahramanlar diye bas bas bağırmıyo,sadece terörist gruba odaklanıyo.Hani hiç prototip bi yanı yok diyemem hikayenin gene amarikalı bi adım önde ama en azından kötünün iyisi.En azından bi iki sahne sokuşturulmuş arap ablanın birinin politik görüşlerini söylediği Irak'taki durumla ilgili Amerikaya çemkirdiği bi iki replik var.E buna da şükür,az da olsa sorgulatmış kendini,az da olsa dokundurma sezdim ben amerikan politikasına.Yalnız bişeyde gene yuh lan salak amerikalılar dedirttiler bana.Bi yerde Türkiye'de geçiyo olay.İncirlik üssünde falan güya bi olaylar oluyo.Herif bi iniyo Türkiye'de havaalanına arka fonda hala poşulu tipler.Ulan ne alaka al işte gene Arap imajına dahil olduk dedim.Neyse Leo'nun güzel oyunculuğu hatrına sineye çekiyorum bunları :) Şaka maka biz daha kısa pantolonla gezerikene bu herif böle parlak baby face 17lik lise bebesi görünümünde köseden bi oğlandı,Hey Girl'den posteri çıkardı muhahah.Şarrap gibi oldu şerefsiz yıllandıkça güzelleşiyo.Kaç filmdir bakıorum böle bi adam oldu beaaaa.Hele bi sakal bıraktığında.Böle yaş kemale eriyo galiba artık o melül melül bakan herif gitti öle bi haşin haşin bakmalar geldi yerine.Yaylanmadan yürrü yoksa günah bizden gider diyorum ve belirtmeden geçemiyorum burnuna bayılıyorum.Haydaa deme evet o kadar yeri dururken adamın burnuna bayılıyorum var mı :D



Şimdi bu bebe nereeeee



Bu yavru nere???Oldun sen bebeğim oldun:D





O profil ki dişi bünyeye system error verdirtir :P