Anladım bu masalın cadısı benim


Cinderella'nın fesat üvey kardeşiyim


Ottan çöpten bebeğini yaptım


İğneyi kalbine batırdım diyelim


Sence daha fazla ne kaybederim??

Orduma nefer yetiştiricem kararlıyım.Mümkün mertebe küçükkene alıp işlicen tabii adam etmek için,yoksa çok geç olur.Kendimi bu işe adicam bundan sonra.Derin'den başladım ben de...Sabah uyandık bilgisayara bakıyoruz.Derinde bu aralar acaip bi msn merakı var.5 yaşında bebenin msn adresi olur mu,bunun var.Açıp açıp bize smiley falan yolluyo bol bol eğleniyo öle.Neyse benim msne dadandı.Gıcık aleyhiselam da online,gıcığım hayatta online olmam.Derinde de kesin pisişik bişiler var o kadar insan arasından kurban onu seçti,dadanmak için.


-Bu kim?

- Kaka çocuk o kuzum

-Buna smiley atalım mıııı

-Artık ona sümüğümüzü bile atmicaz balböceim sen boşver onu

-Hihi,niye

-Niyesi yok bebişim,bak ben sana ne öğretcem

-Ne

-Erkekler boktur tamam mı,hiçbiriyle oynama anaokulunda.Büyüyünce eşşek olcak onlar,sana yamuk yapıcaklar


-Yamuk ne demek


Anne kişisi:Gazelleeeee abuk subuk şeyler söleme çocuğaaaa


-Onu artık büyüyünce öğrencen de sen ablanı dinle git kızlarla barbie oyna okulda,yüz verme oğlanlara


-Tamam.Arda yanıma gelince git dicem ittircem (gazı aldı)


-Afferim kuzuma nihahaha


Şu aşşadaki postu yazalı daha ne kadar oldu,hani anlamıştın gazelle artık hani kabul etmiştin.Sen git gene dene gene dene.Yukardaki beni sabır imtahanına mı tutuyo,ben mi ısrarla yenilen pehlivan güreşe doymazmış modundayım bilmiyorum.


Kesin bi yamukluk var kızım ısrarla gelince ara dedi ama yok ölesinedir oyala kızım kendini dedim,full ses müzik dinleyip piskopat gibi 2 saat aralıksız solitaire oynadım.Sırf kafam böyle meşgul oluyo diye...Sırf lanet olası msne girmiyim elim gitmesin diye.Kediyi öldüren meraktır diye boşuna dememişler dayanamadım gene.Aklım sıra bi belki geçti ya aklımdan.Gerçi bu da açar açmaz hani aricaktın ben de bütün gün sıkıldım diye bıdı bıdıladı bi.Ama sonra kalktı sustu,başka konular açtı ne alakaysa.Ee hani baştaki serzeniş neyeydi lan oluon tabi.E bi zahmet ben dedim istiyosan bişiler yapalım diye.Sonra da bilmiyorum ki yarın ne,saat kaçta,nerde,hmm bakalım belki işim olcak bıd bıd bıd,istemem yan cebime koy gelin kız tavırları.Ne perhiz ne lahana turşusu.Belkim melkim yok,bütün erkekler dünya ahret kardeşim anasını satiim.Böyle daha iyi


Kendime not:Bi aşşa yazdığın post sabah öğlen akşam olmak üzere günde 3 kez okunacak.Üstüne deftere her biri 5'er kez olmak üzere şu cümleler yazılacak.


-Erkekleri anlamaya çözmeye çalışma kendini sinir hastası etme!

-Gardını hiçbi zaman indirme,güvenli kozandan dışarı çıkma!

-Dalga geçilen olmamak için sen dalga geç!!!!Çok da fifi ilkesini benimse bi daha da bırakma!!!!!


Bazı bazı bana bi vahiy gelir,kendimle ilgili karara varırım.Ahanda gene geldi.Şimdi ben vay anam benim niye hiç doğru düzgün ilişkim yok,ben niye herkes gibi kulağı cep telefonuna yapışık aşk böcüü olamıyorum diye hayıflanıyorum ya düzenli aralıklarlan.Hah işte niyesini çözdüm.Yeni teorim efendim benim bünyem ilişkiyi kabul etmiyo,benim bi suçum yok.Hani kimisi gözüne lens takamaz alerjiktir gözü kabul etmez o hesap aynen.


Örneklerle gidelim.Niye işe yaramaz olduğu 1 km öteden belli olan,ya asi ya manyak ya bariz kazanova olan adamları seçiyorum aşık olmaya???Bünye öyle yönlendiriyo çünkü.Oluru olan düzgün adamlara giriş izni vermiyo savunma mekanizması olarak,nerde imkansız var onun peşine pervane ediyo,sanırım kendi kendine yazık gariban accık oyalansın bunun peşine nasolsa olmaz,ucu bana dokunmaz diyo.



Sonraa sonraaa.Ben ne zmn brinden hoşlanırım,denge alt üst.Ben giderim yerime benle alakası olmayan ne ayak olduğu belli değil bi hatun gelir kurulur içime.Öle herkeste olan eli ayağına dolaşma değil,kronik boyutu.Bundan sonra zaten show başlasın.Önce tamam lan bu sefer kontolü ele alıcam diye bi gaz olurum,ne biliim başarılı flirtbaz arkadaşlarımdan tavsiye dinler bunları internetten ve cosmopolitandan okuduğum,onu kendine aşık etmenin 10 yolu,5 dakikada sizin olsun,karşınızdakini çıldırtın başıklı abuk subuk makalelerle harmanlamaya çalışırım.Daha tutturduğum olmadı.Ne kadar kararlı başlasam başlıyım sonu yalan olur.Önce altın kuralda çuvallarım hep zaten:Göz temasını hiçbi zaman kaybetmeyin.Yok anam olmuyo ben yerdeki karoları sayıyorum sürekli.Ya çok saçmalarım.ya çok konuşurum,gerginliği atıcam ben de fettan olcam lan diye ota boka gülme haline girerim.Kızım du bi accık ağır ol derler,vur derler ben öldürürüm ağır olcam diye kokona gibi otururum.


Bu iğrenç bünyeme artı bide utangaçlığımı ekle,arkana yaslan eline çekirdeğini al rezilliği seyret seyret gül.Acaip sosyal dururum hayatta imkan ihtimal vermezsin utangaç olmama,yarın çık bin kişiye konuşma yap de tamam noolcak ki derim,tiyatro yaptım kaç kere sahneye çıktım tık demem,mekanda kız kak bi şarkı söle desinler ikiletmem üstüne göbek bile atarım.Ama koy karşıma adamı olay bitti.Deve kuşu olup kafayı gömecek toprak ararım.Bu utangaçlığıma bi de kendimce savunma geliştirdim.Adama kesinlikle çaktırmama,sürekli vay kanka nabıon hacı yaaaa muhabbetlerine girme veyahut sert delikanlı kızı oynama(bu gene iyisi daha bebelik zamanlarımızda lisede falan nefret ediyomuş gibi yapıyodum,bi dövmediğim kalıyodu.)Şöyle bişey oluyo mesela örneğin,farz-ı muhal...


Hoşlanılan kişi çok güzel olmuşsun bugün dedi diyelim benden cevap şu:Eywallah saol ya da amaaan eşşek aynı eşşek semeri cilaladık biraz işte.(Hay ben senin cilvesi eksik bünye)


Daha önce ona buna gazelle de hoş kızmış boş mu vs sorduğunu duyduğum adamlar benle tanıştıktan sonra olm ne kafa kızmışın la meyhaneye de gidelim senle bigün erkek gibi muhabbetin var haaa olurlar.Azıma sıçayım olamadım işveli cilveli olamadım.Devede de boy var eşşek çekiyo atasözünün canlı örneğiyim,ibret-i alem için.


Hadi diyelim bu kadar flirt özürlülüğüme rağmen bi şekilde adam tava geldi,kararlı davrandı baklayı çıkardı temeli attık diyelim.Bununla da bitmiyo.Ben aşk böcüüne dönüşemiyorum olmuyo.Bu sefer de şüpheciliğin kollarında kıvrım kıvrım kıvrılıyorum.Ne demek istedi?Bunun altında kesin başka bişey var?Bacaklarıma mı bakıo lan???Elini tutmiyim şimdi kesin kaltak der?!?!?!O gard hiçbi zaman inmiyo.Tabii bu maddeyi daha ilk başta anlattığım düzgün adam seçme özrüme bağlıyorum.Manyak adam istiosan sen de manyak olcan sınırım yok bebeğim dicen.Ben manyağı buluyorum,ama eli belinde mahalle teyzesi kisvesine bürünüyorum eş zamanlı,ne kural bitiyo me kaide ne prensip.Adam ohoo senle mi uğraşcam diyo iki günde fıyyy arazi.


Düşünüyorum da bana aslında sadece aşka aşık insan varmış gibi geliyo bazen.Hani sevebilirliği yüksek insan.Şuraya anket koydum hatunlara sordum kim gibi erkek tipin diye?Seçmem önüme koyanı yerim diyen hiç azımsanmicak kadar.Böyle bişey demekki.Beni seveni severim,herşeyi severim onu da severim,zamanla alışırım,iyi yönünü bulurum,idare ederim.Bunu da olamadım,benim istediğim ahanda bu dedim gerisine şans bile tanımadım.Pişman diilim en azından sırf yanımda adam olsun diye onları kullanmadım.Sevdim,kafaya koydum ama bi bok da yapmadım benim olacan lan demedim,kendimden ödün vermedim,iki Sezen damarı dinledim sustum hep kısmet değilmiş dedim.Avrupa yakasındaki Fatoş'un aksine:Aşk kadını diilim ben galiba.Naapim :(

Bu kadar şeyi neye bağlarsın?Bünye bozuk işte,üretim hatalı.Bütün bu abuk davranışlar bu işlerin benim bünyeye ifrazat yapmasıyla alakalı,buldum rahatladım.Te bunlar bigün yıkılırsa ahdım var orta yerinde anırıcam lan blog.Kaçtım hade hemide İstanbul'a :))
Ehem öhöm.Bu bir iyileşme çabasıdır.Travma geçirdik camia olarak.Şimdi nekahatte olduğumuzu varsayıyorum.Bugün ktunnel denen melanet olmadan ayar neyim bozup ulaşınca bloğa,önce bi sitem yazısı yazdım.Şimdi de nolursa olsun bu olaydan uzak bi post girmeliyim nan dedim kendi kendime. Ikınıp sıkılıp başka bişeyler hakkında yazıcam.Travma geçirmiş hastanın saçmalaması normaldir.Mazur görceniz artıkın:)))

Dediğim gibi ufaktan da olsa rahatlayınca.Daha bi gevşiim bare die bi film attırdım.Dün nolcak lan diye bütün gün migren çektim,dırnaklarımı yidim vesaire çünkü.Gene geç kaldığım bi film izlemekte.Mumya serisinin son filmi ejder imparatorunun mezarı mı artık neyiyse ha işte o.Yanlız bendeki çelişkiye hayranım rahatlamak için seçtiğim filme bak eheueeuehe.

Tesbitlerim:
1)Ben bunca zamandır aslında Brendan Fraser'ı pek beğenirmişim de haberim yokmuş(Journey to the center of the world'ü de izlediğimden midir nedir bi de yakın zamanda neereye baksam onu görüyorum :P).Evet evet bu böyle.Bu gece rüyamda kendisiyle mumya kovalamak istiyorum mümkünse ekiekiekiii:)))



2)Rachel Weisz (böle mi yazılıodu nan soyadı)son filmde niye yok hıııı,yerine ne idüğü belirsiz bi kadın gelmiş ???Ben bu oyuncuları anlamıyorum yaa.Kadın seni meşur eden,sevdiren mumya serisi bi 3.de de oynasan eline mi yapışır hııı.Böle bi düştün gözümden,oyuncu kaprisi gibi geldi bana,aşın bunları cık cık.Gayetinle öncekilerin kalitesini yakalayan bi yapım olmasına rağmen itiraf ediim gözümüz seni aradı hep zilli...


3)Bunların 2.filmde ufak veletleri vardı yaa kocaman olmuş bi de daş olmuş bi de daş olmuş aynı babası allahsız :PPPP Bi film daha çeksinler,değişiklik Türkiye'de geçsin bu sefer.Çatalhöyük'de bulunan kayıp vede lanetli Selçuklu şehzadesinin mumyası fln:PPPHani adamların manitaları da yerel halktan bi cengaver kız oluyo ya hep.Ha o kız da ben oliim.Evet evet çok sevdim güzel fikir.:DDDD



4)Bak neye bozuldum bilion mu?Sen tut benim en sevdiğim Çinliyi bu filmde kötü adam yap mumya yap...Jet Li'yi ben pek severim.Bak Jet Li'yi öyle kalkıp amaaan Hollywood'un anca dövüşsün diye filmlere koyduğu prototip Çinli kalıbına sokmaya kalkmayın bozuşuruz.Bi kere bu adamın bi ağırlığı var.Çinli Japon dövüşçüsünü senelerce Jackie Chan oynadı,dövüşçü müydü şebek miydi belli değil.Diğerleri desen ifadesiz ölüm makinesi gibiydiler.Ama Jet li adamın karizması var şimdi.Danny The Dog diye filmi vardı bunun bilen bilir.Senelerce ölüm makinesi köpek gibi yetiştiriliodu,bi şekil kaçıp iyi insanlarla hayatı öğreniyodu en baştan bebek gibi filan.Bayılırım ben o filme.O kadar hayranımdır ki ordaki oyunculuğuna kötü imparator imgesini gözardı edebilirim sanırım.Sonuçta Jet Li'yle rüyamda mumya kovalama gibi bi fantezim yok ama kendisinin damardan aşk filmi çekmesi gibi bi fantezim var,itiraf ediyorum.Hatta Kim-Ki-Duk filmi de olsa olur.Kimi dövcekse pataklicaksa bunu aşkı için yapmasını sonunda esas kız'dan alt dudak almasını elele sushi yemeye gitmelerini istiyorum.Berke de Cansu'dan ayrılsın istiorum hııııh.Ne diyorum ben yaa hadin kaçtim :DDDDD


Dns adresi midir ne zıkkımsa işte onu değiştirdim girdim bloğuma,(hoş problem çıkarmadı değil bi ara gitti geldi bin tane yeni numara deneyip durdum).Girmesine girdim de şunu anladım ki sudan çıkmış balığa dönmüşüm.Belki zat-ı muhteremlerin koyduğu engeli aştık ama bişeyi çok iyi becerdiler,ağzımızın tadını kaçırmayı.Şu sayfayı ne zaman açsam yapıcak bişey bulurdum ben.Yazıcak konum mu yok,şöle bi dönerdim bloggrolluma aha derdim benimkiler güzel konulardan girmişler gene,dur gidiim okuiim güzel de geyik çeviririz altına şimdi.Bugün saolsunlar o ruh halimi kaybettim.Bişeyler yazsam hiçbişey olmamış gibi diorum,yok cık silkeleniyorum hiçbişey dökülmüyo,beynim sıfırlamış gibi,canım istemiyor.Diğerlerine bakiim diorum herkeste aynı durum üzgün sitem dolu postlar.Malum herkes düşünüyo çözümler ne kadar kalıcı,ne olcak bloglara? yazsam okuyacak adam olcak mı???Şevk kaçırmak bunun adı,yasakla bezdir,bezdir ve sustur politikası,ve bence yasaklardan daha tehlikeli olan da bu...Uğraş beyin yıka,sürü piskolojisini beyinlere zerk et,ayrık otları mı var hala senin de politik gücün var koçum bas yasağı.İnsanlar önce bi bağırır itiraz eder yeni yollar denerler ama onlar denedikçe biz umursamaz davranmayı sürdürürüz.O yasa kabul mü edilmedi,yenisini çıkarırız,orasını kırparız burasına ekleriz yeni makyajlar yaparız gene öne süreriz.Biyerden sonra o ayrık otları eeh yeter be bunla mı uraşıcam der susar.Bu işte yapılmaya çalışılan.
Babegazelle, ekose mekose elbise tanıtıcam ayağına bacaklarını göstermiş,hem de bilekten dize kadar vay o….yokedin hemen

Osuruktan teyyare,ne demek eski sevgiliyi tutup anlatmak caiz midir böyle bişey ezin ahlaksızın başını

Üfürükten prenses;çok vazifeymiş gibi üstüne tutup elinin hamuruyla politikadan bahsetmiş,onu bunu eleştirmiş otur samanyolunda hanım programı seyret senin neyine kapatın

Kısır tarifi değişmişler,incik boncuk koymuşlar,film anlatmışlar ama bunlar da masum olamaz kesin şifreli iletişim vardır altında,kimbilir ne pislikler geçiyo akıllarından bu kadar özgürlük çok bunlara tez susturun…

Hak etmişiz yaa hiç öyle bakmayın sağlık olsun!Alıştık susturulmaya zaten….Gerisi ne?Beynimizin içine çip mi yerleşicek,yetmicek 1984 big brother ütopyası gerçek mi olucak.Bana artık hiç imkansız görünmüyo.
Bir kitap film eleştirisi postuyla daha karşınızdayım:))Fim tanıtımım gene maalesef uzun zamandır yakalandığım kötü filmler furyasının yeni bi halkası.Maalesef yine anaaam sakın gitmeyin!!!uyarısı şeklinde olucak.Ondan başlayalım.


Filmimizin adı Elegy.Canım yurdumda "Aşkın Peşinde"çevirisiyle gösterime girdi.Penelope Cruz Ben Kingsly oynuyo.Ayy oyuncular ii kesin güzeldir bu diye seçimizi bundan yana yapıp kendinize işkence etmeyin canlar.Anam ne kii konu bu kadar kötü aşkın meşkin nesi kötü olur die sorcaksanız.Türkçe çevirisindeki o romantik ilüzyona kapılmayın.Yok öle bişe yalan o Elegy ingilazcada ağıt demek bi kere .Doğu çevirin lan çevirmenler kafamı kızdırmayın alakaya maydonoz.Ha pardon buraya gelmicektim beeen :)))Ne diyodum,ha filmin konusu.Şimdi bitane andropozlu amca var.Üniversitede profesör böle havalı entellektüel kitap mitap yazıo sözde,ama yalandan yani kafa tam hayvani içgüdülerinin esiri erkek kafası.Ünideki profesörde de aynı,inşaattaki amelede de,bitek nası hatun götürsem'e çalışıo.Amca bide resmen yaş 70 ama bu işim bitmedi diyo.Zaten film öle başlıo.Amca yaşlılığı kaldıramıorum,vücut yaşlandı ama gözüm oynaşta diye kendisi söylüyo.Penelope de bunun öğrencisi,amca takık işte buna sürekli nası yatağa atsam diye düşünüyo.Bi de amcanın suç ortağı var aynı kendisi gibi.O da ünideki kızları götürme meraklısı.Boyuna buluşup buluşup böyle şeylerden konuşuyolar sapık pinponlar.Neyse amca Penelopla muradına eriyo,da hiç öle göz zevki bi olay değil seyirci için hani.Bi Josh Hartnett'ın sevişme sahnesi çekmesi ayrııı,tonton amca Ben Kingsley ayrı.Öğkkk,Hollywood nolur gözünü seviim sadece genç güzel fit insanlar sevişsin yaaw:))).Neyse sadece yatağa atmalık kız olarak bakarken Penelope'a aşık oluo amca falan fişman anlatmiim gerisini.Yahu döndüm baktım böle anlatınca ilginç bişey gibi duruo ama değil walla çok ağır ilerleyen çok diyaloglu artı bide monologlu,bir dolu gereksiz detaylı bi film.Sevmedim gitmeyin.Cık.Ama realistic film haa ne açıdan derseniz ünideki hocalarda böle sendromlar sıklaşmaya başladı.Komşu bölümün hocası vardı bizim aynen karısını boşadığı gibi öğrencilerinden biriyle aşk meşk olayına girdiydi.Zaten koridordan mini etekli geçsin affetmezdi saniyesinde çıkardı o kafa koridora eheuehe.Demem o ki üniversiteli genç kızlarımız dikkat edin.Entellektüelliğimle tavlarım körpe beyinleri diyen andropoz amca dolu piyasa aman guzuum , sakının kendinizi :PP


Gelelim kitaba.Kitabımız da öle süper entellektüel değer taşıyan bi kitabımız değil.Gregg Loomis'den Dan Brown özentisi bi macera romanı:Pegasus Sırrı.Zaten kitabı al eline bismallah kapağın üstünde kocaman yazı."Da Vinci Şifresi kitabından daha heyecanlı daha fazla merak uyandırıcı."Arka kapak yazılarında da yine sürekli bi Dan Brownla kıyaslama etme.Ben yazar olsam istemem böyle yazılsın kitabıma,ne bu kardeşim konu benzer ama ben farklı bişey yaptım derim.Konu anlaşılacağı üzere Da Vinci Şifresinde de aşina olduğumuz Hristiyanlığı kökünden sarsacak bi sır ve bunun çevresinde işlenen cinayetler.Da Vinci de de tablolar ve anagramlar vardı bunda da.Bunda da erkek bi kahramanımız ve yanında mutlaka bi hatunu var.Ya ama yazar da kaşınmış hani,Da Vinci Şifresi'nin başkahramanı Robert Langdon,bu kitabınki Langford Reilly.Be adam hadi konuyu benzer seçtin.Bi milyon isimden tuttun nie bunu seçtin.Anlamsızlıklar var kitapta bi de.Herşey bi tabloyla başlayınca doğal olarak kahramanımız araştırmaya başlıyo bu tabloyu.Kalkıo İtalya'ya gidio tabloyu öğrenmek için.Ulan gerzek internet diye bişey var.Ben üşenmedim araştırdım ta İtalya'lara kalkıp gidip bulduğun cevapların hepsi Wikipedia'da yazıo lan ahahaha.Kitap yazarken bunu düşünecen benim gibi her detaya takık hastalar var:))Sonra sır olayı Da Vinci'de garip durmuyodu ne biliim güzel oturtulmuştu.Burdaki sır Gnostisizm gibi hemen hemen her hristiyanın bildiği alternatif bi mezhep üstüne kurulu.Toparlamam gerekirse bunu da bu kadar eleştirmeme rağmen,o kadar okunmaz bi kitap da değil,macera romanı severim manyak gibi detaya da takılmam sürükleneyim okurken yeter diyenlere tavsiye ederim.Bitti bu kadar:)))
Babam çok ilginç bi adam yeminle.Bi parlar bi söner,boru gibi sesiyle çok konuşur bütün mahalle dinler,görüp görebileceğin en konsomatris kılıklı insandır töbe töbe:)),bırak sahile masadan masaya gezsin ona buna laf atsın,1.90ana 120 kilo devasa boyut bi adam hömkürür zömkürür ama eve gelir kediyi bucu bucu popişim mopişiiim amanın da minnooooş şeklinde sever falan.Babam aslan burcu ben yay sürekli bi iktidar mücadelemiz vardır bizim(telefonu godfather melodisiyle çalan bi insan düşün yani:P) O kontrol etmek ister ben karışılmamak.Bi aydır aramızdaki başlıca sürtüşme konusu iş.O istiyo ben memlekette bi iş buliim ben de tutturuyorum illa ya ankara ya istanbul.Benim de bu aralar Ankara'ya dönelim artık krizim geldiği için atışmalarımızın dozu biraz fazlalaştı.Bugün taktik değiştirdim.Dedim bu adama 1 aydır car car cevap veriorum,bugün bi de duygu sömürüsünü deniyim.Benimki geldi eve.

-Napıyosun? al gene bilgisayar

-Yaa ama baba sen beni hiç düşünmüyosun.(dudak büzülür ağlamaklı mod)

-Kızım o ne demek şimdi

-Yaa bak arkadaşım bana geçici fuar işi bulduydu Ankara'da. Burda mal mal oturduğum için gidemedim belki orda göstercektim kendimi başka iş ayarlicaktım hemen.Kendimi düşündüğümden değil vallahi.Gireyim işe arabanın taksitlerini üstlencektim.(yalana bak işi bulsam saçıcam parayı her gün barlarda yicem nihahahaha)

-Kızım ama orda çok para harcıosun.Üf tamam istiyosan ben götüreyim bırakayım seni napiim ne diyim,baş oluyo mu senle(hehehe işe yaradı la bu keşke daha önce yapsaymışım)

Bu arada babam bilgisayar ekranına takılır.Kamer diye bi kız arkadaşım var onla konuşuoruz.

-Kim bu Kamer,oğlanlarla fingiriosun gene dimi?

-Ya baba ne oğlanı ya Kamer kız yaa.Ayrıca 22 yaşıma geldim.Ne iş buluon ne salıon koca buliyim.Hötlüyon zötlüyon adamlar kaçıo.İşsizim bare bırak koca bulurum belki koca parası yerim:)))

-Azdın sen başına gelecek var dio bi yandan da gülüo...

Allahım nolur bugünkü duygu sömürüm işe yarasın da gideyim Ankarayaaaaa.

Başlamışken devam edelim babamla:))


Ne diyodum hah.Babam bana yaklaşan her oğlana potansiyel tecavüzcü Coşkun gözüyle baktığı için,işim gerçekten zor.Bigün benim kanka Gug var o ben babam marketteyiz.Biz Gugla dvdlere bakıoruz babam arkalarda biyerde.Oğlanın teki götüm götüm yanaştı bize aaa bakın şu çok güzel ben izledim bıdı bıdı muhabbet açmaya çalışıyo.Babam sen bunu duy.Atmaca gibi gel.

-Koçum noluo burda?

-Çocuk ama babamı gördü zeballah gibi gözlerden ateş çıkıo abi şey ben kem küm kaldı.

-Yaylan bakim sen

-Peki ağbi

-Yürüyün kız sizde

Biz Gugla aynen kafa önde düştük babamın önüne gittik kuzu kuzu napalım.Oğlan da fena diildi ha.Ahh baba ahhh.Turşumu kurcak bu gidişle yemin ederim.:))))

Bigün tak dedi canıma gittim.

-Baba allah aşkına sen beni kime vercen,herkesi kovalıosun??

-Seni alıcak adamın delikanlılığını ispat etmesi lazım

-Hönk!

Babam tam bi doğa adamı olduğu için.Ne biliyim balığa gitsin,ava gitsin efenime söliim atıcılık yapsın.Aklıma doğal olarak bu tarz sınavlar yapıcağı geldi

-Ne yani baba adama geyik vur kafasını getir mi dicen,tutup balığa mı götürcen?

-Onu da yaptırcam.Yazılı sınav bile yapacam zuhahahah

-Öfghh baba yaaaaaaa


Kendince bulduğu bi çözüm de çevredeki potansiyel tüm erkekleri benle abi kardeş yapma çabası .Arkadaşlarının oğulları var mesela.Bitanesi var cillop gibi yeminle.Bu çocuk ne zaman bize gelse.Kızım ağbine çay koy.İyi dersleri abisi ii maşallah.Odaya gidip saçımı başımı yoluorum toplasan 5 6 yaş büyüktür oğlan abin aşşa abin yukarı.Sıçiim ne abisi laaaan.Şimdi babalar yamıyo kızlarını amiyane tabirle afedersin benimki de kısmetimi kapasın die herşeyi yapıo.:))


-Senin oğlan kaçlıydı Muhittin

-85'li

-Haaa bizim kız 86 abisi sayılır tabi tabii.

Hasbinaaaaallaaaaaaah

Babamı maceraları daha bi dolu, daha deşifre olmazsam yazicam işalla(tüh gene msj verdim yaaa allah beni naapmasın:P)Son durak olarak babama da deşifre olursam zaten gayri ihtiyari yazamam babam kolumu bacağımı kırar:PPP.Kıro ötesi gibi gösterdim adamı yaa haha o kadar değil de fazla korumacı kız babası modeli işte.Neyse babamdan meşur bi replikle bitirelim.Doğru durun bak fingirmeyin :)))))



Nazocum saolsun böle bi ödül varmış layık görmüş bana da.Saolsun:))Ödülü alan devretmeliymiş ve kendi devraldığından bi fazla kişiye yollamalıymış.Ben bu kısmına uyamicam.Zaten Nazoyla çok fazla ortak arkadaşımız var Nazo onlara paslamış bile.Kurallara uyamasam da tam olarak adet yerini bulsun diye ben de bikaç kişiye pasliim.Yoksa şurda benle bişiler paylaşan herkes gönlümün arkadaşlık ödülünü almıştır yane:)))


http://nebenolabildimnedebaskasi.blogspot.com/


http://sycoroxsal.blogspot.com/



http://kakaosevgisi.blogspot.com/



http://ufuruktenprenses.blogspot.com/



http://storiestomybabies.blogspot.com/

http://smoothiecookiee.blogspot.com/

http://htccim.blogspot.com/

http://osuruktanteyyaree.blogspot.com/

http://aerodinamikyar.blogspot.com/

http://nergisce.blogspot.com/

http://beliz.blogcu.com/

http://visnecim.blogspot.com/

http://masumcadi.blogspot.com/

Mim gibimsi olaylardan hiç hazetmeyenler var özellikle eklemedim onları onu da söliim.Kasıt yoktur yani.Öptüm kuzular:))

Ya yemin ederim bok gibi bi gün geçirdim.Komple anlatıp burda tekrar tatsızlık olsun istemiyorum.Yalnız üstü kapalı örneklemek gerekirse birine bi sır verirsin aramızda ama tamam mı dersin bakarsın önüne gelene söylemiş,doğal olarak bozulursun.Niye üstüne bi de yanlış anlaşılıorum tek istediğim özelime biraz saygıydı yaa kimseyi kırmak etmek değildi amacım söyledim kabahatli oldum.Öle bi sıtkım sıyrıldı ki sabatan beri kapat anasını satiim bloğu diorum ama benim 5 aylık emeğim var çocuğum gibi samimi insanlarla tanıştım ettim,onu da yapamam.Belki bi süre yazmam belki yazarım yarın şu aptal ruh halimden sıyrılırım umarım.

Üf ne diorum ben yaa,şu postu niye yazıorum onu bile bilmiorum.Bu aralar kendime de sinir oluorum.Ne lan benim şu dünyadaki amacım halindeyim.Her gün arkadaşlarım iş buluo,ben hala mal mal oturuorum.Ankara'ya dönmek istiorum.Garip bi şekilde çakıldım onu da yapamıorum.Na bugün bu yüzden elimden süper de fırsat kaçtı 4 günlük iş yapıp 120 milyon alcaktım orda olsam kaçtı.Her gün aynı bilgisayar,vileda,tv.Bu ne mayak hayat bu ne kopuk hayat yaaa.Yaa unutun bu postu da ya kafayı yedim pardon valla.Offffffffffffffffffffff

İzmirden Tuğba'nın bi recali varımış bakalım ne diyor Tuğba:"babegazelleciğim sana bişey danışcam bloganam:) ben tam bi kumral kızım zaten sence saçımı platine boyıyımmı yaşım 18 üni öğrencisiyim yarışmaya izmirden katılıyorum:)"


Ben de görev biliyor Tuğba ve Tuğba gibi sarışınlıkta gözü olan hemcinslerim için 4 senelik sarışınlık serüvenimi avantaj ve dezavantajlarıyla masaya yatırıyorum :))




Şimdi benim saçlarım bahsetmiştim daha önce bildiğin koyu kahveydi.İnanılmaz gür bukle bukle saçlarım vardı Pocahontas gibi dolaşıodum ortalarda.Tuğba gibi ben de ne zaman üniye başladım,şeytan dürtmeye başladı.Bi de bi bebeden hoşlanıodum o zamanlar baktım gezdiği baktığı kızlar hep sarışın e gideyim ben de boyatayım dedim.Önce balyajla başladım,kesmedi daha sık hali röfleye çevirdim.Başladın mı durulmuyo hesabı arada kalan renkler çok koyu oldu diyerekten dipboya da attırdım sonra.Keşke bu evrede dursaydım ama duramadım ve kendimi son durakta yani platin olarak buldum.Platini kullanması hiç kolay değildir,eğer ki makyaj yapmazsan ölü balık gibi olursun,dolayısıyla kaldırması için de okkalı makyaj yapman gerekir.Hiçkimse de mi sempatik durmaz platin yapma yaa diceksiniz,bence platin açık tenli ufak tefek şirin kategorisine giren kızlarda ve kısa ya da orta boy saç boylarında hoş duruyo.Ben uzun kıvırcık saça yaptırdım üstüne kazulet gibi boyum var öyle şirin ufak tefek de değilim konsomatris kılıklı bişey oldum afedersin,sanki öğrenci değilim de ulus pavyonda sahneye çıkıyorum:))Bi de Türkiye'de sarışınlığa bi önyargı yada beraberinde gelen yakıştırmalar var ki aman allahım.Hemen bakışlar değişio çevrenizde,naber yavrum boş musun bu aralar tarzı yaklaşan aç kurtlar sarıveriyo çevreni.İlla heryerde böyle değil tabii ama benim başıma geldi malesef.Bu sefer de çiğ sarıdan kurtulup doğal sarı tonu bulma çabam başladı ki en zor süreç buydu sanırım ki.Zaten platin işleminden o güzelim saçlarımın yarısı döküldü,o gür saçlar bi avuç kaldı,buklelerimin şaftı kaydı.Üstüne yeni işlemler maddi manevi bitirdi beni.Ben bu kadar uğraşırken sarışınlardan hoşlanan bebe bile esmerlere döndü yani:))Neyse uğraştan kırk tane kuaför değiştirmeden sonra doğal bi sarı tonu tutturdum.Röfle attırıyorum dibini de fındık kabuğu yaptırıyorum,röfle işlemini de senede bi kere yaptırıyorum,geri kalan zamanlarda sadece dip boya attırıyorum ki röfleler uçlara indikçe daha doğallaşıyo çünkü renk.Tek pişmanlığım çok oynamadan hemen ilk denemede şimdiki halini tuttursaydım keşke çok yıpranmazdı o zaman.Tüm zahmetine rağmen koyuya dönmeyi düşünmüyorum bi daha.Kişisel zevk olarak esmer kadınları daha çok beğensem de koyu beni sert gösteriyo :)))Benim saçım şuan bu:




Kendi sarışınlık tarihimi ibret olsun diye anlattıktan sonra,gelelim Tuğba'ya vereceğim cevaba.Bana kalırsa hemen şappadanak platin yapma.Kumral olduğuna göre saçın çok koyu olmadığı için önce bi balyaj attır bak bakalım sarışınlık tenine gidecek mi.Baktın gidiyo o zaman dozajı artırabilirsin.Baktın olmadı daha kolay dönersin.Platini ben açıkçası önermiorum çünkü ben sen yaşında platin yaptığımda insanlar 26 yaşında olduğumu fln zannediolardı.Bence mümkün olduğunca doğal duracak bi ton seç.Kuaför daha iyi bilir ama naçizane bi tavsiyem daha var.Karar verdin diyelim tam sarı yapıcan,kumral saçının avantajını kullanıp dipboyası yerine dibe kadar röfleyi attırıp cila işlemiyle de dibin rengini kırdırırsan daha iyi olur. Daha az zararlı ve daha zahmetsiz.Ben bi süre denedim saçım koyu olduğundan pek işe yaramadı bende.Benim hoş olduğunu düşündüğüm bikaç sarı tonu topladım netten misal şöyle:









Bi de şu siteyi buldum ingilizce ama ton ton sarıları masaya yatırmış bana kalırsa son iki tanesi senin gibi kumrallar için iyi olabilir Tuğbacım ama en iyisini kuaför bilir tabe.Umarım yardımcı olmuşumdur.Blog ananıza yazın sizin de derdinize derman olsun kuzucuklarım.Mıncırdım yanaklarınıza :)))))))


Şu habere göre piskolog bi anne önyargıları yıkmak için kızının ilk reglini partiyle kutlicakmış.Hem hoşuma gitti hem de gereksiz buldum.Hoşuma gitti çünkü kadıncağız: "Erkek sünnet oluyo kutlama askere gidio kutlama düğün dernek,kadınaysa bi düğününde kutlama yapılıyo,bu eşitsizliğe son vermek istedim kendi çapımda" demiş. Orası tamam eşitsilik olduğunu ben de düşünüyorum. ama durumu eşitleme çabasının bana gereksiz gelmesinin nedeni erkeklere yapılanı da gereksiz bulmam.


Heyoo oğlumuzun şeyini kestircez hadi düğün dernek kutlayalım,erkekliğe giriiyo çocuk kolay mı.Zihniyet bu olduğu için kof bi erkeklik kavramı var bu ülkede bebedeki fazladan bi deri alınıp üstüne koçum aslanım erkeksin sen die sexist bi kafayla yetişince erkek oluo çünkü.Bigün oğlum olursa aslaaa aslaa sünnet düğünü yapmam sessiz sedasız hastanede halledilir biter.Bu bi sağlık uygulamasıdır elaleme erkeklik şovu yapma vesilesi değil.


Ülkem bu durumdayken hazır değil daha böyle bişeye keşke olsa.Şimdi bu kıza kutlama yapıcaklar da noolcak,okuldaki şuursuz veletler taciz etmicek mi kızı.Hişş Ezgi laaa kan grubunu söyle bilelim de kan kaybından ölmeyesin,kanatlı mı kanatsız mııı eheiheeieehhe şakalarıyla muhattap olmicak mı şimci bu zavallım.Hep kavramların içi doldurulmadan şişirilmesinin sonuçları.Adam bunu görüyo ailede,kendi davulla zunayla duyuruluyo, kızkardeşi saklanıo marketten aldığı orkidleri hırkasının altında sokuyo eve.


Bizim şuanki toplumumuzdan bu açıdan daha ileri olan bi toplum var hem de yüzyıllar öncesinden kurabilmişler ya bu zihniyeti hayranım onlara bu açıdan.Amerikan yerlileri yani kızılderililer.Doğumgünü kutlama gibi bi kavramları yok çünkü sen doğarken özel bi çaba sarfetmiosun ki kutlamaya değer olsun,kutlamaya değecek bişey yaptığın zaman ödüllendiriliosun.Erkeklerin erkekliğe geçişi demek kendilerini kanıtlayacak bişey yapmak demek.Sexist ya da feminist bi insan değilim ya da kadınlar bi alanda erkeklerin önüne geçtiği zaman oh oh canıma değsin,geberin erkekler diye sevinen kadın güruhundan hiç değilim,ama uygarlığın kadına verilen değerle de ölçüldüğüne inanıyorum günümüz toplumunda. Yerlilerin kadına davranışları da çok hoşuma gidiyo bu sebeple.Anaerkiller bi kere,adam kadının evine taşınıyo çoğu zaman.Çocuk yetiştirmeden kadın sorumlu ve sürekli bunun için saygı duyuluyo kadına,yönetimde söz sahibiler,ölen savaşçı kocalarının yerlerine geçmeye bile izinleri var.Yaratılış mitlerinin çoğunda başrolde kadın var modern dinin beyinlere zerk ettiği Adem'in kaburgası hikayesinden farklı olarak.Apachilerde aynı yukarda bahsettiğim kadınlığa geçiş töreni çok normal Sunrise ceremony diolar ve kadının ilk reglinden hemen sonra gerçekleştiriyolar bu süreçte de kadının kutsal olduğunu iyileştirme gücüne bile kavuştuğunu düşünüyolar.Yani günümüzdeki gibi kadınlığa adım attı bu aman dikkat edelim bi yere salmayalım namusumuza halel gelir maazallah diye bi düşüncenin zerresi yok.


Başta belirttim törende işin show kısmında gözüm yok,dikkat çekmek istediğim kafa yapıları.Ne zaman ilkel saydığımız bu kabilelerin anlayışına fikirlerine sahip olucaz işte o zaman adam olucaz bence.O zaman anlamı olucak bişeylere geçisin olgunlaşmanın vesairenin o zaman da isteyen davul zurna istediğini kutlar ona bi lafım olmaz:))
Klasik türk kızı kahvesi saçlarımı,yaklaşık bi 4 senedir sarıya boyatıyorum.Tahmini her 10 hemcinsimden 8inin de saçlarını boyattığını göz önüne alırsak,dip boyası probleminin kadın kısmısının korkulu rüyası olduğunu varsayıyorum.Nerden geldi bu konu aklıma?Dergilerin birinde golden rose'un dip boyasına acil müdahale için bi stick çıkardığını gördüm,pek sevindirik oldum ama boşaymış bu sevinmem beyaz saç içinmiş,renk kartelası da siyah koyu kahve açık kahve ve kızılı kapsıyomuş,yıkanınca çıkıyomuş.Benim dibimin koyu rengine bişe yapmicağı için bana hitap etmiyo ama hitap edenleri haberdar edeyim bari böyle bi üründen.








Yazı buraya kadar ürün tanıtım yazısı gibi gelmiş olabilir evet ama burdan sonra biraz tarafımdan erkek türüne bi serzeniş bi çemkirme boyutu alıcak söyliyim.Bakımlı kadın olmak zaten insanı maddi manevi bitiren bişey.Vakit ayıracaksan,para vericeksin,yeri gelicek acı çekiceksin.Yok dibiydi,vay efendim ağdasıydı,alerji yapan ürünüydü doğru ürünü bulmak için yaptığın harcamaydı vakitti...Bi de üstüne bunu bi kalemde eleştiren,sanki çok biliomuş gibi ahkam kesen bi erkek cinsi yok mu.İşte ona nasıl ifrit oluyorum nasıl ifrit oluyorum anlatamam.Şimdi erkekler kızıcak bana ee bizim, "saçımın rengini değiştirdim farketmedin.Necati ne odun adamsın yaaaağ" diye burnumuzdan geldi bunca sene sen kalkmış ne diosun bacım diye. Bahsettiğim bu tür değil erkekler ilgisiz olsun hiçbişeyden anlamasın demiyorum.Ama bence kadınların süs püs konularından aşırı anlayan adam da çok itici bişey,şahsen benim için özel olan bi alana tecavüz edilmiş gibi hissediyorum.Örnek üstünden anlatıcam daha iyi anlaşılacak bak.


Ben üni 2.sınıftaykene,daha toyum nerden bulduysam cins herifin tekine çattım.Blog sahibi insiyatifimi kullanarak(biraz da yerde kalmış intikamımı almak amacıyla keh keh keh)kendisinden bu postumda Oduncan olarak bahsedicem.Bu Oduncan efenime söliim türlü numaralarlan benim aklımı çeldi biz bunlan çıkmaya başladık.Gittik first date olarak da Ankara'nın en tikican ştarbaksına(elemanımız da ankaranın meşur tikican üniversitesi mensubuydu)oturduuuuk.E hani birbirimiz tanıma evresi demi.Ben adama beğenilerini öğrenebilceğim sorular soruyorum ama diyalog aynen şu hali alıyor.




-Oduncan en son hangi kitabı okudun,ben en son falanacayı okudum gerçekten çok gü...


-Saçların da güzelmiş kendinden mi?(kıvırcık olduğundan bu sorularla hep muhattabım)


-Ha evet kıvırcığı öyle ama renk değil(içimden de canıım nası da iltifat etti diorum salak ben,dur sen daha duuuur)


-Yok o belli zaten,sanırım bu ara kuaföre pek uğramıyosun baya bi dip boyan gelmiş


-Zönk ayrıcana hönk



"Ulan nolur iki karış dibim gelmişse final zamanıydı gidemediydim kuaföre sen tutup daha yeni çıkmaya başladığın kızın yüzüne bunu taak diye nası vuruyosun?senin de yontulman lazım marangoza uğramamışsın bu aralar ben sana bunu dio muyum"demeyi çoook isterdim ama o zamanlar aşkın meşkin,toyluğun verdiği gereksiz bi romantiklik vardı üstümde pembe diziden fırlamış gibi dolaşıodum sineye çektim,kem küm vaktim olmadı fln dedim(öle acil müdahale stiği mtiği de yok o zamanlar).Ama oduncanın bunla kalmaya niyeti pek yoktu.Devam ettik neyse yine yüzeysel yüzeysel muhabbet ediyoruz.Gözüme bişey kaçtı,"Dur ben bakiim" dedi bu. Üfledi etti.Ah canıım moduna geçiorum tam adam ikinci bombayı patlattı."Kirpiklerini beton dökmüş gibi yapmışsın,ayrıca çok kaliteli değil rimel galiba topaklanmalar var ara ara,tabii kaçar." Nası yaaaa!!!!Adam değil,tekin acar personeli mübarek.Okuyan da sanıcak kı Bülent Ersoy makyajı yapıp gittim buluşmaya,her buluşmaya giden özenli kadının yapıcağı normal bi makyajdı.Kaldı ki kirpiklerim gürdür,tek kat bile sürsem çok görünüyolar.Bunu bize değil ona söyleyeydin diceksiniz ama malesef salaklığım ve şokum devam ettiği için gene kem küm şey ık mık ettim kaldım.Şimdiki aklım olsa yolardım ayrı konu:)))Topakmış,gay gibi de durmuodu ama töbe töbeee.Biter mi daha duuur.



-Oducaaan,inanmıyorum dudağının üstünde bi yara izi var aynı yerde benim de vaaaaar,baaak.


-Evet ama seninki gözükmüo,fazla kaçırmışsın fondoteni galiba.



Varan 3,şok üstüne şok yiyorum toparlanıp eeeeh başlarım sana da makyajına da diemiorum.Çıngar çıkarma potansiyeli yüksek insanımdır normalde ama basiretim bağlanır bazen.Burda da öyle oluyo.Oduncan aç kurt gibi üstüme saldırmaya devam ediyor.

-Ojen mi bitti yarım yarım sürmüşsün(suratta salak sırıtış)


-Anlamadım o french manikür ama,duymadın mı hiç ?!?!(lan tv karşısında göbeğini kaşıya kaşıya uyuklayan babam bile bilio fransız manikürünü bu nası bilmez oluorum ama)


-Hahaha biliorum tabi kii,seni denedim(vay ayıya bak bide beni deniyo)Ama yapma bence ben hiç sevmiyorum,sürüceksen tam sür değil mi ama


Ulan ilk buluşmaya bak,ha wallahi yaşanmış olaydır abartmıorum.Millet çiçek böcük beğenilerinden bahseder,flirtleşir benim payıma düşene bak,köyden inmiş Kezban muamelesi görüyorum.Okuduğunu bilmesem dicem ki pazar keyfinde şıklar rüküşler bölümünü hazırlayan ekipten de böyle kafayı sıyırmış.Tahmin edileceği üzre,pek uzun soluklu bi ilişkimiz olmadı,ilk evreyi atlatamadan yolları ayırdık şükürler olsun ki.Tek içimde kalan herifi bozamadan edemeden,şöle okkalı tokatı suratına yapıştırmadan ayrıldı benden salak,olsun seneler sonra bloğa malzeme ederek intikamımı alıorum kendisinden nihahahah.İnşallah mavi farla kırmızı ruj süren bi kızın eline düşmüştür,edilecek en iyi beddua bu ona sanırsam ki heheh.



Yani toparlamak gerekirse(bu kadar daldan dala atladıktan sonra)verdiğim bu ibret verici örnekten sonra anlaşılmıştır herhalde ne demek istediğim.Sosyal mesajım şudur:Erkek kısmısı aç kulağını dinle,ilgilen azcık farket bendeki değişiklikleri dediğimizde kesinlikle bunu kastetmiyoruz.Olayı"Makine ağdadan kötü hayatım anlatamadım bunu sana cık cık,bebeğim bebeğiiim saçının uçları inanılmaz kırılmış ayrıcana boyasında yer yer dalgalanmalar var,sağ kaşın sol kaşından biraz ince mi olmuş ne"boyutuna getiren erkek iticidir,ümüğü sıkılasıdır,gıcıktır.Benle bu konuda fikir ayrılığına düşecek hemcinsim sanmıorum fazla olsun.Beğenmediğini söyleme demioruz ama her şeyin de bi usulü var değel mi ama.:)))
İkisi de Selanik göçmeni ailelerin çocuklarıydı,uzaktan da akraba.Mübadelede Türkiye'ye gelen aileleri farklı şehirler seçmişti yaşamak için.Kadın'ın ailesi Ankara Adam'ın ailesi Adana.Kadın'ın babası Atatürk için çalşıordu.Atatürk Orman Çiftliğini kuranlardan bitanesiydi sonrasındaysa baş bahçıvanı.Ailesiyle birlikte çiftliğin müştemilatında yaşıyorlardı.Kadının zor olduğu kadar mutlu bi hayatı da olmuştu çiftlikte.Tam bi cumhuriyet kadını gibi yetişebiliyordu böyle bir ortamda.Kardeşleriyle,arkadaşlarıyla çiftliğin tüm olanaklarından faydalanıyorlardı,havuzlara gidiyor,çiftliğe ziyarete gelen devlet büyüklerini görebiliyorlardı.Bi terzinin yanına bile girmişti kadın,hep büyük gururla anlattığı gibi Adnan Menderes'in eşinin elbisesini dikerken terzi yamaklığını o yapmıştı Adnan Menderes'in elini bile öpmüştü.Bir tek okuyamamıştı işte,anneleri ölünce büyük abla olarak ona kalmıştı sorumluluk ve üvey annelerle baş etmek.Zamanla genç bi kadın oldu güzelleşti isteyenleri çoktu ama babası kıyamıyordu gözbebeği kızına.Aralarından biri azcık gönlünü çalar gibi olduysa da babası denk görmemişti onu kızına olmadı.Vardı herşeyde bi hayır...



Adamsa Adana'da yaşıyordu.Onun hayat daha zordu.Halleri vakitleri iyiydi önce.Babası Adana'nın en büyük sazlarından yani bugünkü gazinolarından birini işletiyordu ortağıyla birlikte...Dönemin biçok sanatçısını görme fırsatı oluyodu adamın Münir Nurettin Selçuk,Müzeyyen Senar ve niceleri...Kendisi de müziğe kabiliyetliydi,sesi güzel bulunuyordu.Ama o zamanlar müzik işinin içindeki bi baba bile istemezdi oğlunun müzisyen olmasını,onun babası da karşı çıktı müzik defteri kapandı,bi süre sonra hayatının rahat evresi de.Ortağı vurdu babasını alacak verecek davasından,lisede babasız kaldı 3 küçük kardeşiyle.Sonrasında öldürmek istedim o adamı diye anlatıcaktı,ama vazgeçmişti hesabını tanrıyla vermesi gerekiyordu,kişiyi bitiren yine kendi vicdanıydı bunu gözlerinde gördüğünde allaha havale etmişti adamı.Baba oldu ailesine küçük yaşta,İncirlik'te Amerikalılarla çalıştı.Ama Türkiye'ye birlikte geldikleri Ankaradaki uzak akrabaları hep kol kanat gerdi onlara,yardım etti.Yıllar geçti Adam için evlilik vakti geldi.Komşularından temiz bi kız bulup başını bağlamaya karar verdiler,öyleydi ya o zamanlar görücü usulü. Adam için de kural değişmedi.Nişan yapmaya karar verildi.Adam unutmadı kol kanat geren uzak akrabayı onu da çağırdı nişanına.Bahçıvan manevi bi baba gibiydi onlara gidecekti tabii ama kızı da gitmek istedi onunla.Adana'yı hiç görmemişti merak ediyordu.Babası kırmadı kızını ikisi yola koyuldular.



Genç kadın heyecanlıydı ilk defa uzak da olsa akrabalarını görüyordu.Abi sayılırdı onun için nişanlanan da,yardım ediyor herşeye koşturuyordu.Genç adamın dünyasıysa allak bullak olmuştu,daha önce hiç hissetmediği şeyler hissediyordu,ama nişanlanmakta olduğu kadına değil Ankara'dan gelen uzak akrabaya bi bakışta vurulmuştu işte,hem de kendi nişan töreninde.Söz verdiği kadını bırakmak yakışmazdı ama dürüst olmayıp başkasını severken de onunla evlenmek ikiyüzlülük olmaz mıydı?Adam kararını verdi,belki üzülecekti nişanlısı ama anlardı zamanla.O hayatta aradığını bulmuştu ya o kadınla ya da hiçkimseyle...Annesine söyledi önce genç adam nişanı bozduğunu,senin gelinin ya 'o' olacak ya da hiçkimse,gidip onu isticeksin bana dedi.Annesi de nasıl olur elaleme ne deriz yapma etme oğlum dedi önceleri ama o da teslim olmak zorunda kaldı sonunda.Ne olduğu anlaşılmadan tören dağıldı.Genç kadın da hiçbişey anlamamıştı,adam hemen orda açılmamıştı ona.Nedeni öğrenemeden Ankara'ya döndüler babasıyla.Nerden bilecekti bi hafta sonra bi elde şeker bi elde çiçek abi dediği yakışıklıyı kapısında göreceğini.Çok şaşırdı kadın,ne dese bilemedi adama hiç o gözle bakmamıştı bugüne kadar.O zamanlar baba ne uygun görürse oydu,kız da siz bilirsiniz dedi.Bahçıvan kızını karşısına aldı."Bak kızım dedi seni kimselere layık görmedim bugüne kadar uzaklara gelin gitmeni de istemiyorum ama bu çocuğa hayır diyemem artık,hem çok düzgün seni mutlu edicek biri hem de bu kadar insanı çevirdik kapımızdan laf söz oluo etrafta kızı niye vermiyolar acaba diye,sen evlen dönmek istersen her zaman başımın tacısın."dedi.Kız ne yapsın razı geldi,yarı bilmeden ne yaptığını.Adam yakışıklıydı,tuttuğunu koparan saygılı da biriydi ama şok olmuştu genç kadın için bu da gerçek.Evlilik işlemleri başladı,adam bi dakika yanlız zaman geçirmeden kadınla Adana'ya döndü.Düğünde görüşürlerdi artık,doğru ya 5oler zamanı flirt'ün daha anlamının bilinmediği yıllar.Adam farkındaydı ama bi yolunu bulup kadınla vakit geçirmeliydi,anlatmalıydı meramını ona,vaadetmeliydi aşkını,geleceği.Hemen evraklarda sorun varmış diye bi bahane uydurdu yine geldi Ankara'ya.Bahçıvan'a da evlendirme dairesinden aradılar,ikimizin gitmesi lazımmış çabucak gider geliriz dedi.Baba düşündü yine o zamanlar yaptıkları gibi küçük kardeşi de katıp yolladı ateşle barutu daireye,ne yapsın.Sorun bahane Adam kadını pastaneye götürdü,birazcık yanlız vakit geçirebilmek için.Küçük kardeşi de toptan oluşan rüşvetle ekarte etti mi,ilk defa tuttu genç kadının ellerini,bir daha da kendi isteğiyle bırakmadı.Kadın da hala yarı karışık,ilk defa hisseti şu midedeki meşhur kelebekleri o dakika.Evlendiler,4 çocukları oldu.Adana'dan da göçtüler.Adam,zamanın ilerisi bakış açısını her zaman muhafaza etti,bey bey kızların bi karış etekle bisiklet tepesinde diyenlere size ne onları kim aldı onlara dedi,bi tek kendi deyimiyle hatun'unu paylaşamadı kimselerle. Kızları 86da torun da verdi kucaklarına.Başbakan karısına terzi yamaklığı yapmış kadın torununa dikti en güzel kıyafetleri.Adam zamanında bastırılan müzik aşkını torununa aşıladı,ilk şarkılarını hep dedesinden öğrendi küçük kız,ve geri kalan herşeyi...Kendi isteğiyle bırakmadı bi daha kadının elini adam demiştik ya,bıraktığı zaman son nefesini verdiği andı,bundan tam 8 sene önce,ilk ve son zorunlu ayrılıkları...Ama bu aşk hikayesi bana göre mutlu bitmiş bi hikaye.Edilen yeminlerin şimdi 2 günde sudan sebeplerle bozulduğu bi dünyada,"ölüm bizi ayırana dek"cümlesine sadık kalabilmiş,sevgilerini yapmacıksız yaşayabilmiş allahın sevgili kulları onlar...





Peki ben niye anlattım bu hikayeyi?Çünkü bugün kahramanlarımızın evlilik yıldönümleri.Esas kızımız bizzat kulağıma çalıverdi bugün bunu.Naçizane bi hediye vermek istedim onlara,hikayelerini ölümsüzleşirdim işte kendi çapımda.Ne sandınız kurgu bi hikaye olduğunu mu yanlış,kişiler ve mekanlar yüzde yüz gerçek.Kim mi peki bu kahramanlar,bendenizin ananesiyle dedesi:))





edit:Gerçek resim kullanmak niyetindeydim yazıyı yazarken ama evde bulamadım.Saolsun kahramanlarımızın kızı bu sabah çok net bi kopya olmamasına rağmen yollamış bana bi resimlerini.Eklemek istedim...:))



American Idol'ın bizim sabun köpüğü popstar yarışmacılarından daha ii elemanlar piyasaya sürdüğü açık.Kelly Clarkson hala gönlümün şampiyonu ama Jennifer Hudson'a olan sempatim Dream Girls'den beri giderek tırmanan bi grafik izlemekte.Kim ki bacım o ben tanımıorum diyen için ufak bi tanıtım geçeyim hemen.Efenim kendisi American popstarı American Idol'ın 3.sezon yarışmacısı yarışmada gümbür gümbür sesine rağmen anca 7.olabilmiş ama sonrasında allahın yüzüne bakıp yürü ya kulum dediği bi kişilik.Biz onu ilk olarak Beyonce'nin de oynadığı Dream Girls müzikalinin sinemaya uyarlanmış halinde Effie White karakteriyle izledik,zaten bu filmde sesiyle Beyonce ablamızı adeta tekme tokat dövdüğü performansıyla da En iyi yardımcı kadın oyuncu oskarını kucakladı.İzlemediyseniz eğer bulun izleyin,ben ki müzikallerin film versiyonlarını hiç sevmem ama Dream Girls istisnadır bende,bütün müziklerini yüklemiş tekrar tekrar dinlemiş idim.



Neyse bu fimle ablamızın mükemmel sesine aşina ve aşık olduktan sonra,4 gözle beklemeye başladım ha bugün ha yarın albümü gelir diye.Çünkü ben çok severim zenci müziğini,o bangır bangır en üst perdeden hooop en alt perdeye atlayan ses aralıklarını,efenime söliim arkalarına kocamaan baptist kilisesi korosu almış havasındaki vokalleri...Ama son zamanlarda pörtleyen yo yo yo R&B'yi dahil etmiyorum buna,tamam dinlemio muyum tabii ki dinliorum ama bi Aretha Franklin,efenime söliim whitney Houston havası vermio bana.Eski soul,jazz ezgileri daha güzel bence...Jennifer da piyasaya peydah olunca hah dedim bu kız Aretha ve Whitney gibilerin yerini doldurcak gömbür gümbür gelio.Ben albüm haberi beklerken bu sefer de Sex and The City'de Carrie Bradshaw'un asistanı Louise olarak karşımıza çıktı.Amanın noluo lan müzik yapmicak tamamen sinemaya mı kaydı ki endişesine düşmüştüm kiiii,baktım albümü çıkmııııış.Bi sevindim bi sevindim...


Film müziklerinden sonra İlk albümüne kendi adını vermiş Jenny.Ben de indirdim(geçen hocanın teki çıktı netten müzik indirmek caiz değildir dedi lan boku yedim ben haha)yalan olmasın 3 şarkıda fln problem çıktı ama forumlarda neim güzel denilen şarkıları dinleme fırsatım oldu.Albüm güzel,fena değil en azından bütün siyahilerin deli gibi kendilerini hip hopın, kop kop r&b'nin kucağına attığı piyasada,nispeten eskilerin tadını yakalamış,balladlara daha fazla yer vermiş bi bi albüm.Hoş Jennifer da hiç bulaşmamış değil hiphop ve elektronik ritmlere,ama o kadar olur sonuçta bunlar satışı artırcak şeyler dioruz ve mazur görüoruz.Açıkcası çok yenilikçi bi albüm değil çok çok değişik değil ama ben gibi hastayım zencinin gırtlaana bee durumunuz varsa tavsiye ederim Jennifer'la tanışmanızı.13 şarkılık albümde(tam liste) my heart,giving myself,invisible ve if this isnt love'ı sevdim ben.Dream Girls'deki ağızları açık bırakan And I Am Telling You I’m Not Going 'i de almış albümüne.Ama benim o filmde aşık olduğum şarkı başka One Night Only.Linki veriorum bi dinleyin derim bakalım benim tüylerimi tiken tiken ettiği gibi sizi de etkilicek mi(anca kısa versionu bulabildim malesef).Bitirmeden önceki dileğim Jennifer'ın bundan sonraki albümünde böle slow şarkılara daha fazla yer vermesi, güzel sesten ballad dinlemesi bi başka çünkü bence...(bırak kıç sallamalık şarkıları Beyonce yapsın annem be :P)



Bu şarkı da benden size kuzucuklar mıncırdım yanağınıza...:)))
Hobareeey sempatikliğini sevimsizliğinden alan milli entellektüel bodurumuz Okan Bayülgen ekranlara dönmüş bulunuyor.Ne kadar mutluyum anlatamam,seviorum bu herifi antipatiklere sempati duyma gibi bi ruhhastalığım var çünkü.Az önce yüksek sadakat performansı vuku buldu ben seni arayamam adlı şarkıları eşliğinde,dinlerken şarkıyı çok sevdiğimi ve ordaki kadının ben olduğumu farkettim.Bi aydınlanma yaşayınca da gecenin bi körü "self confession" olayına giresim geldi.Yani bildiğin bir genç kızın gizli defteri olayı,yaz yavrum dök içini dedim kendi kendime.


Önce bakalım şarkı ne diyor.


Bak benden arta kalan

Biraz kül biraz duman

Ne kadar istesem de

Ben seni arayamam


Ruhum rüyaya dalmış

Dünya uzak, gerçek yavan

Sanki bir yok bir de varmış
Ben seni arayamam


Keşke yanımda olsaydın

Kolay olurdu o zaman

Ben sussam sen anlatsaydın

Yorulunca uyusaydın


Kolay mı sanıyorsun

Kolaysa yan o zaman

Yağmurum ol in üstüme

Ben böyle yaşayamam


Halimi görüyorsun

Bir şeyler yap o zaman

Sebebim var biliyorsun

Ben seni arayamam


-Sebebim var bebeğim arayamam gidemem peşinden.

-Neden kuzum?Neymiş o sebep

-Prensip dioruz biz ona

-Prensiplerine tüküreyim ara lan,yapış yakasına devir savaş devri

-Mmmmmm yok yok arayamam,prensip,gurur,önyargı.Nicedir benimleler,ayıptır sırt çeviremem onlara


İşte ben model kadın ve içsesi arasındaki savaşın bi kesiti.


Geçen gün Merve Sevi çıkmış tvye,şimdiki erkek arkadaşını nasıl tavladığını anlatıyo Saba Tümer'e."Koyduydum oğlanı kafama,ama baktım tık yok bundan, geldiler eeeh dedim,çaktım bi mesaj:Napıyo bakalım benim sevgili adayım?"Şok içinde izleyen ben.Tamam güzel kız hani hiçbi erkek kalkıp da bu kadar ayağına gelmiş, hayır demez ama bunun tamamen güzelliğe,çekiciliğe güvenle alakası olmadığını düşünüyorum .Kimisi böyle doğuyo galiba.İstediğimi alırım'ı kendine motto belliyo ve ona gitmekte her yolu mübah görüyo.


Oğlan ne düşünür, reddeder de bozum olur muyum,dişiyim lan ben garip kaçar belli kalıplar var hala erkeğin bişeyler başlatmasını öngören diye düşünmemek, bu kadar relax olmak ne kadar güzel bişeydir blog.Ben böyle bi kadın olamadım ve muhtemelen de hiç bi zaman olamicam çünkü inandıklarını huylarını kolay yıkan bi insan değilim.Misal verecem kumarbaz,bağımlı,başarılı iş adamı ya da militan olarak doğulduğuna inanıyorum ,içinde o ruhu taşımıosan sonradan olma diye bişey yok çünkü bunlar adanmışlık gerektirir kendini riske atmayı,zarar görmeyi tötün yemesini gerektirir.Aşkta da bu ruhu taşıyanlar kazanıyo galiba...


Bakınız ben napıorum.Allah kahretsin fazla mı hülyalı baktım ki,kesin bişey çaktı.Arayıp sinemaya çağırsam???Yok artık direk seni seviyorum diyim aynı şey...Feysbuku karıkız dolu,oh oh bi de yorum atmış zilliler oha az daha zorlasalar sansüre giricek...Msnde ikidir ben laf atıorum bi daha kesseler atmam...Kızım msn sakat telefon etsene.Yok yaaa başkaaa???X'in üstünde biraz fazla mı takıldı bakışları,allah muhabbetinizi artırsın bitti bu iş...Ben dururken başka kıza bakan adamla işim olmaz,arkanı dön ve çık istenmiorsun artık....


Bir kez istisna yaptım ,istisna dediysem de geçip karşısına ""Ben senden hoşlanıorum,uleeeen" demedim.Zaten benim bunu bi erkeğe o bana söylemeden önce söylemem demek,benle ilgili bundan sonra bildiğiniz herşeyi unutun bebeğim demekle aynı şey.Neyse annemin bi halası var oynak zilli,aysel gürel modeli bi kadın(görünüş değil ruh olarak,başlı başına bi post hikayesi o)Bu bi gün beni gazladı gazladı.Enişten de beni görmüodu,bigün yapıştım yakasına bana bak ben seni seviorum,sen beni ne görmezden gelip duruon dedim bi aya kalmadan da evlendim dedi.Ben de gittim oğlana bi yere gitme teklif ettim,gayet dostane.Etmez olaydım,sanki benle kaçar mısın dedim o derece bi görmezden gelmelere başladı sonra.Haaa dedim kızım sana göre değil bu işler...


İstemem değil istenilmem önemli özetle,bunun için çabalayıp bi taraflarımı yırtarsam biliorum ki benim için bi anlamı olmicak.Hep manyak manyak yicek içimi bişeler,sol omuzdaki şeytan meleğe galip gelicek biliorum.Memnun muyum sanıosunuz anlamsız salak gururumdan,herşeyde feci medeni cesaretli aşka geldimi,er meydanından kaçan hatundan kesinlikle değilim,ne kadar özeniorum şu ya benimsin ya karatoprağın,her halinle kabulumsün kararlılığındaki kadınlara anlatamam ama yapıcak bişey yok.Şarkıdaki kadın benim."Halimi görüyorsun bişeyler yap o zaman,ne kadar istesem de ben seni arayamam."
Canım bugün sıkıldıı sıkıldııı sıkıldıı,düşündüm napim die,burda güzel dudaklı bi oğlanın tükanı var,ama böle güsel dudak olmaz kes sakalı bıyyığı ,bi kenara bunun dudakları ko dier yana angelinanınkileri dönüp de bakman angelinanınkilere o kadar yaneee.Kerata zıpır sevimli de bişe çizgi film karakteri gibi ,bugs bunny aynı.Adam yokluğundan ne zmn bunun mağazaya gitsem kendisiynen flirt etme çabasına giriorum,muhabbet açmaya çalışıroum,..Bi amacım yok aman tavliyim ediim diye maksat laf olsun torba dolsun göz gönül açılsın.Ama zor oluyu acık çünkü herifçioğlundaki potansiyeli keşfeden bi dişi ben olmadığım için,dükkan her daim mahşer yeri gibi...Neyse geçende abuk bi saat seçtim gittim.Baktım kimsecikler yoook.Dolayısıynen ilgilendi bu benle bu size çok yakışır falan fistan.Ben de ay fazla tiyneyc diil mi benim içiiiiin ayaklarına yatıorum ki yaş muhabbeti açılsın,kaç yaşındasın kii die sorsun,bilmeeeem tahmin et bakalıııım senceeee diye cıvırayım,samimiyet ossun,hem ben de onun yaşı öğreneyim.Sormadı salak. "O zaman sen bi kaç gün sora gel,daha seviceğin şeyler gelicek" dedi,kös kös çıktım.Bugün de sıkılınca dur lan mal gelicekti kalkayım gideyim dedim.





Girdim dükkana oh ortam müsait,bi iki tane paçoz var ama rekabet teşkil etmiolar hedefe kitlenebiliriz.Lakin tanıdı bu "Hoşgeldin bak bunlar geldi" dedi.E usulen şöle bi bakmam lazım yeni mallara,başladım kurcalamaya ama giricem muhabbete yani onu hazırlıorum.Kafamı çevirdim harekete geçicem anam o neeee.Kapıdan elf girdi elfff...İncecik sütun gibi vücut,klasik güzellik, binbeşyüz hava, üstüne üstlük gerçek kızıl.Filmlerdeki gibi oldu böle herkes herşey durdu apıştık kaldık.Bugs aynen bunun ağzının içinde tabii noldu da gelmiosunuz epeydir de ezilmeler büzülmeler...Hiç bozuntuya vermedim.Boysa boy possa pos bizde de var.Rakip sağlam ama ben de o kadar çabuk kabul etmem havlu atmayı.





Neyse kader bu ya ikimiz de aynı pantolonlara el attık gızıl afetle.Beden bulmak için kurcalamaya başladıydık kiii,tükandaki kız,bakmayın sadece 38 kaldı dedi.Gızıl afet bi dakka bile duraksamadı hemen aldı bitane geçti kabine.O kadar emin kii,şöle tutup da modele bakmaya kalıbı dar mı bol mu kontrol etmeye ihtiyaç bile duymadı.Ben normalde nolur noolmaz bi üst bedeni de alır girerim kabine ya da satıcı kıza sorarım kalıbı nasıl bunun diye,burda da sorardım başka zaman olsa ama açık bi meydan okuma söz konusu,altta kalmamam lazım.Bismillah dedim girdim ben de yan kabine,ayva göbeğimin bana puştluk yapmamasını dileyerek...Ama yaptı eşşolusu,pis göbek kavuşmaya çalışan düğmelerin arasında kara çalı gibi bitti.Du sakin olmalıyım çaktırmamalıyım,en iyisi hiç dışarı çıkmiim büyük oldu derim nasolsa bi küçük bedeni de yok derken anne kişisi dışardan seslenmedi mi,çık ben de bakiiim ve carttanak açmadı mı perdeyi.Gızıl hatun giymiş de ayna karşısında salınıyor bile,sıçiiim bi de yakışmış ki.Tezgahtar kızla buggs da hayran hayraan enfes oldu süper oldu nidalarıyla pohpohluyorlar zilliyi...Hiç etkilenmedi,belli o kadar alışkın ki,amaaan biliorum bana zaten cümle alem hasta bakışı fırlattı bi de onlara...İyi bare ilgi onun üstünde,kimse farketmeden kapayım perdeyi sıvışayım dedim,tezgahtar kız nooldu olmadı mı size sorusunu patlatmaz mı.Hmm evet bi büyüğü olsaydı dedim ezik ezik,Buggs hala kıza hipnoz olmuş vaziyette,donla fırlayıp dükkanı turlasam dönüp bakmaz...Çaresiz yenilgiyi kabul edip çıktım dükkandan.


Beni yaktın ya göbek alacağın ossun,ben de bunca yıllık hukukumuza en kısa zamanda son vermessem bana da gazelle demesinler hıııhhh:)))



Efenim daha teyyareciğimin ben ve bikaç süper blogdaşımı tanıtıığı yazısının üstünden 24 saat geçmemişken,blogmania bana bi güzellik daha yaptı.Bu sefer de blogmania'nın elebaşısı :) mübarek insan :) ukturk saolsun zahmete girerek vaktini vererek bana bi tanıtım yazısı yazmış...Hani bi de o kadar doğru tesbitlerde bulunmuş o kadar samimi anlatmış ki,ben yazsam bu kadar olmazdı,(yağ çekmiorum wallaha da doğru inanmayan girsin okusun :DD)Teşekkürlerimi sunuorum kendisinee.

Bi şımarasım geldi ki sormayın a dostlar gören yeni dizimin fragmanı döndü tvde sanar,öle bi celebriti havaları çöktü üstümee:PPŞaka maka üstüste iki gündür çok mutlu ettiler beni walla ne diyeyim allah blogmania'yı başımızdan eksik etmesin :)))

Hani de nerdeee ben de bakacam diyeneee: ahanda burda



Önceliklen geç kalmış bi şekilde başta yazıyı yazan teyyare olmak üzere blogmania ekibine teşekkürlerimizi sunaraktan başlayalım,saolsunlar varolsunlar bize bi tanıtım yazısı çiziktirdikleri içüüüün :)))




Geziniorkene bugün kakao sevgisinin bilokunda south park karakteri yaratan bi sitenin linkini görerekten(aha bu) kendimi south park karakteri yaratım işine vurdum.Sonra bu mükemmel karakterleri yarattım,idda ediorum ana karakterler ekranların mr&mrs smith'den sonra gördüğü en ateşli en seksüü çift olucak :)))üstüne hızımı alamadım yeni sezonu bomba gibi yapıcak senaryosunu da yazdım,kıymetinizi bilin önce sizle paylaşıoum yeni projemi,en kısa zamanda south park creatorlarıyla irtibata geçicemm:)))







Babegazelle kod adlı yeni karakterimiz,gelbanakon adlı gizli örgütün çok gizli southpark arşivlerine ulaşmak,boynuna kadar günaha zinaya batmış zındık amerikan veletlerine türk örf adetleriyle doğru yolu buldurmak amacıynan south parka sızdırmış olduğu bi eleman.Karanlık çevrelerce death gazelle olarak da bilinen militan ,uzakdoğu dövüş sanatlarının alayında usta bir kgb mossad mit ortak üretimi...Çok gizli south park harekatının strateji kanadı.Cazibesini, güzelliğini ve sempatikliğini kullanarak niyeti bozukları saptamak birincil görevi






Borat Elimdar,Babegazelle'in ortağı ve sevgilisi.Babasıgiller tarafından tohumdan itibaren kabadayı geleneğinin içinde büyümüş.Alaylı olmasına rağmen gözükara bıçkın,kötülere karşı acımasızlığıyla nam salmış,vatan millet sakarya at avrat silah ilkesini yüreğine kazımış delikanlı.Tek zayıf noktası kadınına olan zaafı.Aman dikkat Borat South Park'ı itten uğursuzdan,zibidi gangsta'lardan temizlemeye çok kararlı






Ninja Symra, kaynana lakaplı acımasız eski bir ninja.Nicknameini zilli gelin adaylarına olan büyük nefretinden alıyor.Örgütün ve harekatın beyni,Gazelle ve Borat emirleri ondan alıyor.Yola gelmemekte direnen gençleri ise The Kaynana ile acı bir son bekliyor.Çin yeraltı örgütleri tarafından yetiştirilen kaynana'nın akıl almaz çin işkenceleri ve beyin yıkama teknikleriyle yola getiremeyeceği canlının olmadığı söyleniyor.


Gelbanakon çok kararlı southparkta hiçbişey eskisi gibi olmicak,mcdonaldslar kapanıp yerine dönerciler açılacak,starbucksın yerini kurukahveci mehmet efendi alacak.Zibidi gençler Borat abileri gibi olup,kızlar allahın emri jesus christ'ın izniyle evlenip evinin kadını çocuklarının anası olacak.....Radyolardan 50 cent diil izzet altınmeşe,ismail yk,yurtseven kardeşler ezgileri yayılacak....





Klasik karakterlerimiz Stan ,Eric,Kyle ve Kenny içinse yeni elemanların gelişi tam bir şok.Amerikan kültürü ve free yaşam tarzına bağlı karakterlerimiz ve örgüt hemen karşı karşıya geliyor,ve iki grup arası amansız bir savaş patlak veriyor....Acaba kazanan kim olucak?!?!

-Irkçı yobaz cumhuriyetçi Cartman,ninja symra'nın onu mükemmel türk ev kızı makbule'yle evlendirmesi planından yakayı sıyırabilecek miii,

-Kenny,her bölüm mermi manyağı yapıom öldürüom bi sonraki bölüm geri gelio küfürbaz puşt laaaan diye Borat'a kafayı yedirtecek miiii

-Borat'ın maçoluğundan böööğk gelip Stan'ın sofistike,yardımsever beyefendi lider kişiğinden etkilenmeye başlicak Babegazelle iki aşk arasında mı kalıcak, yoksa Borat ve görevine sadık mı kalıcak.Borat elektirikleşmelerini öğrenip ikisinin de topuğuna mı sıkıcak yoksa kadını için savaş mı vericek???

-Gelbanakon'un öğretilerini kendi tutucu yahudi yaşantısıyla özdeşleştirip içten içe sempati duyan i-phone'una cendere cendereyi yükleyip gizliden gizliye dinleyen Kyle,eski arkadaşlarını satıp taraf değiştirecek mi???


South Park duy sesimi,tavana vurdurtacam reytinginiiiiiii :PPPP