Nicedir şöle güzel bi kitap tanıtmamışım onu farkettim.Eksikliği düzelticek malzemem de var zira daha yeni çok güzel iki kitap bitirdim.Aslında iki kitap değil iki cilt eşliğinde bir tek hikaye.Nermin Bezmen'in Kurt Seyt&Shura'sı ve Kurt Seyt&Murka'sı.Aslında yeni çıkmış kitaplar değiller bunlar 36 baskısını yaptığını da düşünürsek baya kişi okumuş da olabilir.İlk kitap senelerdir bizim kütüphanede vardı.Annem okudu çok beğendi o kitap annemin tavsiyeleriyle 10larca kişiyi dolaştı,arada ben de oku şunu bak güzel diye payımı aldım ama niyeyse kısmet olmadı senelerce elim kitaba gitmedi.Kısmet bu zamanaymış ilk kopya kayıp olduğu için görüp iki cildi de aldım.
Önceleri Nermin Bezmen'e karşı neden olduğu belli olmayan şüphelerim vardı.Hani okumamış da olsanız daha önce o yazar sanki size klişe bişiler yazıomuş izlenimi verir.Ben Sır'ı okumuştum bu hikayeden önce.Ne yalan söyliyim orda benim önyargımı yıkmaya başlamıştı şimdi bu iki romanıyla tamamen yıktı.Havlu atıyor ve kabul ediyorum belki çok değişik çok yenilikçi bi üslup yok ama anlatımı sürükleyici ve hikayesini ele alışı güzel...Karakterleri çok güzel yaşatıyo,kitap okurken film tadı alabiliosunuz bi nevi böylece
Neyse kitaba döneyim.Öncelikle bu tamamen gerçek bi hikaye.Nermin Bezmen'in dedesi Kurt Seyt'in hikayesi.Kurt Seyt bi Kırım Türk'ü olarak doğuyo,ve Çar'ın Muhafız al
ayında askerliğe kadar yükseliyo.Birinci Dünya Savaşı'nda Karpatlar'da savaşıyo.Genç yakışıklı kazanova askerimiz karlı bi kış günü 16 yaşındaki Rus kızı Shura'ya aşık oluyo.Tanıştıkları ilk günden itibaren ikisinin kaderi birbirine bağlanıyo adeta.Sonra başka acılar giriyo devreye Bolşevik İhtilali herkesin hayatını geri dönülmez şekilde etkiliyo.Yani sadece bi aşk romanı değil Rus İhtilali dönemini çok güzel yansıtan tarihi bi boyutu da var.Klasik Rus romanı tadı gayet güzel alınıyor kitaptan.Müthiş bi aşk hikayesi okucaksınız orası öyle ama bu kafanızda sorularla kalmicanız bazı şeyleri anlamakta zorlanmicanız anlamına gelmiyo.Yani bi Türk filmi gibi seviyorum seviyosun sonumuz pembe panjurlu ev masallarıyla karşılaşmıosunuz.Gerçek sorunlarla sınanan gerçek bi aşk anlatılan.Bittiğinde aşkı birarada tutan bi element var bu ortadan kaybolduğunda bişiler yok oluyo mu?İki insanın sadece birbirini hesapsız sevmesi yeterli mi?Ne kadar karşı durmaya çalışsak da önceden çizilen kader dışına çıkılamıyor mu?sorularıyla başbaşa kalabilirsiniz dikkat :)Bu kadarı spoiler'a girmez çünkü devam romanının esas kızının daha değişik bi isim olduğu bi sır değil.Shura yerini Murka'ya yani Nermin Bezmen'in anneannesine bırakıyor yerini.Başka bi aşkla bu sefer İstanbu
l'a taşınmış haliyle devam ediyo hikaye.Bu sefer de farklı kültürlerden iki insanın birbirini sevmede,tanımada anlamada karşılaştıkları zorlukları görüyosunuz.Seyit'in herkese rağmen bu sefer Pera'da tutunmaya çalışması,İhtilal'den kaçan Beyaz Ruslar'ın İstanbul'un çehresini nasıl değiştirdiği,Seyit'in bi yandan işiyle,sevgisiyle en önemlisi kaderiyle boğuşma hikayesi.Bi yandan da roman Rusya topraklarından kopmuyo.Kırım Türkleri'nin nasıl yanı başımızda bu kadar yakınken katliama uğradıklarına şahit oluyosunuz,bolşeviklerce.Bir de araştırdım bağlantılı bi üçüncü kitap daha varmış Mengene Göçmenleri.Bunda da Murka'nın Seyit'e kadar olan yaşadığı yılları çocukları ve Mengene Göçmenleri anlatılıyomuş.Henüz bulamadım bulursam onu da okicam
ayında askerliğe kadar yükseliyo.Birinci Dünya Savaşı'nda Karpatlar'da savaşıyo.Genç yakışıklı kazanova askerimiz karlı bi kış günü 16 yaşındaki Rus kızı Shura'ya aşık oluyo.Tanıştıkları ilk günden itibaren ikisinin kaderi birbirine bağlanıyo adeta.Sonra başka acılar giriyo devreye Bolşevik İhtilali herkesin hayatını geri dönülmez şekilde etkiliyo.Yani sadece bi aşk romanı değil Rus İhtilali dönemini çok güzel yansıtan tarihi bi boyutu da var.Klasik Rus romanı tadı gayet güzel alınıyor kitaptan.Müthiş bi aşk hikayesi okucaksınız orası öyle ama bu kafanızda sorularla kalmicanız bazı şeyleri anlamakta zorlanmicanız anlamına gelmiyo.Yani bi Türk filmi gibi seviyorum seviyosun sonumuz pembe panjurlu ev masallarıyla karşılaşmıosunuz.Gerçek sorunlarla sınanan gerçek bi aşk anlatılan.Bittiğinde aşkı birarada tutan bi element var bu ortadan kaybolduğunda bişiler yok oluyo mu?İki insanın sadece birbirini hesapsız sevmesi yeterli mi?Ne kadar karşı durmaya çalışsak da önceden çizilen kader dışına çıkılamıyor mu?sorularıyla başbaşa kalabilirsiniz dikkat :)Bu kadarı spoiler'a girmez çünkü devam romanının esas kızının daha değişik bi isim olduğu bi sır değil.Shura yerini Murka'ya yani Nermin Bezmen'in anneannesine bırakıyor yerini.Başka bi aşkla bu sefer İstanbu
l'a taşınmış haliyle devam ediyo hikaye.Bu sefer de farklı kültürlerden iki insanın birbirini sevmede,tanımada anlamada karşılaştıkları zorlukları görüyosunuz.Seyit'in herkese rağmen bu sefer Pera'da tutunmaya çalışması,İhtilal'den kaçan Beyaz Ruslar'ın İstanbul'un çehresini nasıl değiştirdiği,Seyit'in bi yandan işiyle,sevgisiyle en önemlisi kaderiyle boğuşma hikayesi.Bi yandan da roman Rusya topraklarından kopmuyo.Kırım Türkleri'nin nasıl yanı başımızda bu kadar yakınken katliama uğradıklarına şahit oluyosunuz,bolşeviklerce.Bir de araştırdım bağlantılı bi üçüncü kitap daha varmış Mengene Göçmenleri.Bunda da Murka'nın Seyit'e kadar olan yaşadığı yılları çocukları ve Mengene Göçmenleri anlatılıyomuş.Henüz bulamadım bulursam onu da okicamSözün kısası al sana okunmaya değer kitap.Su gibi okunup bitirilir,düşüncelere dalınır,karakterlerle özdeşilir,hatta eğerki güzel kitap bittiğinde siz de ben gibi off yaa niye bitti diye üzülen ruh hallerine giriyosanız garanti veririm girersiniz o ruh haline.Okuyunuz,okutturunuz efenim :D































