Amerikan rüyamın sonu

Şimci bilindiği üzre ben amerikın kalçır end litriçır tahsil eyledim.O ne oluyu ki,ne işe yararki,ne öğretiolar ki tarzı sivri sorularınızı yöneltmeyin,cengiz'e çemkiren nevriye budak'a dönüşürüm,nalet sinir bi insan olurum,küserim.Gözünüzü sevdiimin blog ahallisi barim siz yapmayın gerçek hayatta canımı kafi derecede sıkıolar zaten,araştırın guguldan çok merak ediosanız,örenirsiniz.Vakti zamanı o ne oluyu ki ne gerek varki diyen bi amcayı cinnet geçirip şöle bi keklemişliğim var.Amcacım,ya aslında gizli bi bilgi bu çok dışarı sızmasını istemioruz ama,amerika bizi ,özel yetiştirio bölüm bitince de direk amerikada işimiz vatandaşlığımız hazır oluo....Hııı söliim ben benim torun da gircek össye sene,sizin bölümü yazsın iiki söledin kızım diye gitmişti garibim.E napiim kaşınmıştı...

Konu bu değil aslına gireyim hemen,okurkene tabi bizim bölüm work and travel propogandalarının baş adayı haline geldi.Haliyle ben de istedim,arkadaşlarım çatır çatır gitmeye başlayınca.Yani ne bilim gerek gibi geldiydi,okulunu okudum ama hiç ayak basmadım daha kendisine abes yani amma velakin ben kaya gibi bi peder engeline takıldım.Benim peder amerika konusunda çok takıntlıydı zaten,teee üni tercihleri yaparken de ben amerikan yazcam dedikçe ingiliz yaz diye tutturduydu,ona göre amerika bütün ifritin,pisliğin yozlaşmanın kaynağı.Gidersem anında kötü yola düşecem,ipsiz sapsız bi amerikalı bulup evlencem,misyonerlere katılcam,uyuşturucuya bulaşcam,meksika sınırına mal kaçırırken sınır polisi tarafından yakalanıp ömrü hayatımı amerikan hapisanelerinde çürütcem ve benzeri senaryoları vardır babamın.Baba nolur bi gidecem,bakacam kitapta okuduklarımız doru muymuş,gözleyecem wallaha billaha dönecem dediysem de inandıramadım adamı,e okul da bitti ben anca gidenlerin arkasından el salladım,dönüşte maceralarını dinledim...

Hani klasik amerikan rüyası vardır.Okulunu okumasa da herkes bilir.Bolluklar ülkesi,herkesin özgür olduğu,mutluluğu bulduğu...Rags to riches stories dediğimiz olay da vardır,türkçesi amerikaya geldim beş param yoktu ama bura öle bi yer ki azizim yürrü ya kulum şimdi holdinglerim var hesabı.Amerikan'ın dünyaya sattığı,daha doğrusu bence hastalık gibi beyinlere zerk ettiği en baş ideoloji budur.Çoğu insan sanıo ki biz bu bölümde okuyunca,amerikancı insanlar olarak yetişioruz,ama çok yanlış amerikanın bu yanlış ideolojilerini gene en çok tartışan,bütün iç yüzüyle ayrımcılıklarla olsun,tarih boyunca yapılan haksızlıklarla olsun bize her detayıyla veren hocaların elinden geçtik,çok şükür ki selam ossun hepsine.

Anti american dream'e getircecem konuyu biraz gereksiz uzatmış oldum affola.Yani zaten bildiğimiz,okuduğumuz yanlışlığı,giden arkadaşlardan bol bol dinlemiştim.Kııız bi homelesslar vardı ki için acır beee,bi mahalleler var inanır mısın 500 kişi doluşmuşlar bi apartmana hepsi de kaçak yazık cık cık cık,hikayelerini çok dinledim yani.Bunlar beni yolumdan çevirmemişti,sonuçta ne var ya adam gibi giderim kendimi bilirim bişicik de olmaz yerim belli yurdum belli olur diodum ama bi film izlemişim arkadaş şok etkisi yarattı üstümde.Hani olayı bilmeyen insan bin tane şey okumuş,film izlemiş diplomalı konu uzmanı olmasam etkilesin de,beni niye etkilio kardeşim anlamadım gitti.Nehir Erdoğan'ın oynadığı,Broken Angel türkçe çevrimiyle Meleğin sırları.Bu saf temiz türk kız olarak dil öğrenmeye yeri yurdu belli şekil bi gidio amerikaya,gidiş o gidiş,nuri alçonun eline düşsen daha ii.Yeni bitirdim filmi, şimdi amerika mıııı töbeeeeee,ii böle uzaktan aman kalsııın diye geziniorum.Resmen ibretlik film çekmiş adamlar yaaa,babamın yapamadığını 2 saatte yaptı bana walla,helal olsun.Ama yine de uzak tutmam lazım bu filmi babamdan,yoksa bak gör işte ben demiştim bi bildiğim var da bıdı bıdılarının önüne geçemem,hem belki herşeye rağmen gidicem lan bi bakıcam şevkim su yüzüne çıkar yeniden,ama bundan sora anca çok sağlama alırsam tötü kalkışırım o bi kesin tabii :)))

Bayram coşkumu kaybettim hükümsüzdür

Amaaan beeeee aynı bayram teranesi geldi gene,şimdi aaa ne kadar ayıp cık cık cık bunlar bizim değerlerimiz,geleneklerimiz diye bikbiklemesin kimse bana.Hiçbi sempatik tarafı yok,yalap şulap öpüşmeler,kastırma muhabbetler,ben de her bayram rocks otelde memet ali erbil'in şeblemeliklerini izleyen,demet akalınla kop kop yapan şanslı azınlıktan olmak istiorum ama benim şansıma apartman yengelerine tatlı servisi yapmak düşüo :S

İşkencem dün itibariyle başladı.O fırtınada yağmurda çamurda,annem tarafından zorla bayramlık almaya götürüldüm.Tıklım tıkış ortalıkta koşturan veled kaynayan mağazalarda bi oraya bi buraya savruldum.Barbie'li etek için birbirine giren(dikkatinizi çekerim bebeler diil anaları)kadınların birbirini yolmalarını seyrettim bi köşeden kıs kıs.Annemin ama hiç yardımcı olmuosun kiiiii triplerini çektim.Ödül olarak keşke piyangodan bi bayramlık alabilseydim,ama bayramlık almaya hevesli çekirge sürüsü benden önce ne var ne yok süpürmüştü,bişey de

alamadım,pijamalarla karşılicam misafirleri :)

Yarın muhtemelen annem önce süpürge,vileda,tozbezi üçlüsüyle bayramlaştırıcak beni,içine külkedisinin cadı üvey annesi kaçmış gibi emir üstüne emir yağdırıcak

Sonra bayram günü gelip çatıcak,birer ikişer tipler damlamaya başlicak eve.Misal halam,sadrazam şeysinden düşmüş eniştem,ve eniştenin aynı modeli küçük kızları,bik bik bik bebenin keman bale ve türevi burjuva aktivitelerinde ne kadar başarılı olduunu dinlicez.Apartman teyzeleri şlap şulap öpücek(ben içimden küfredicem),maşallah maşallah diye baştan aşşa süzücek,kızımız da burda kalmaya öretmen olmaya karar verdi müjdesini duymak için beklicekler,böylece potansiyel gelin adayı sınıfına girip kız arayan oğlan analarına haber uçabilecek,ama sonra hezimete uricaklar çünkü yok teyze ben artis olcam istanbula gidip sürtük olcam dicem nihahahah

Babaannemler her ziyaretimizi sağlık sorunlarından şikayet etmek için kullandıklarından yine aynı sahne tekrarlanıcak.Töbe yarabbim tamam yaşlı insanlar,hastalık da ciddi konu eywallah da.Başka hiçbişeyden bahsetmeden aralıksız şikayet etmeyi nasıl başarıolar bilmiorum.Kazara doktor falan olsaymışım,boku yemişim.

Tatlı sevmiorum dicem dinlemicekler,aaa ölümü gör ellerimle yaptım yarısını ye çeyreğini ye bari diye piskolojik baskı yapıp beni şeker komasına sokucaklar.Üstüne üstlük artık işin ballı kısmını da alamıorum,çocukken küçük bi servet edinirdim,lisede biraz azalsa da devam etti,üniverstede eşşek kadar olmama rağmen sen öğrencisin diye elime 3 5 kuruş gene sıkıştırıolardı ama bu sene eşşek kadar olmama bu sene artık mezun olmam da eklenince sanırım artık zırnık alamam :S

Zaten kıyafetim yok,paçoz şeylerimi giyicem,bitmez tükenmez kariyer ve özel hayat sorularına ya sabır çekerek cevap vericem,teyzelere şirinmiş gibi görüncem,orayı burayı kurcalayan veletleri çaktırmadan cimdirecem...Bayram çoşkumu kaybettim hükümsüzdür...Ha bide herkese ii bayramlar:)))

Watch out!!!August

Blog ahallisi dün gece bi film izlemişiiiiim,ömrümün eeeeeen boş geçen 1,5 saatiydi diyebilirim yani o derece.Akabinde aralıksız 1 saat önce senaryoyu yazana,yönetmene,bunu çekmeyi kabul eden film şirketine hatta hızımı alamayıp bu işte hiç suçu olmayan bizim dvdci Tayfun abiye bile küfrettim.Ulaşabildiğim kitleleri uyarmayı bilinçli bi vatandaş olarak borç biliyorum.

Şimdi ben çoook oldu sinemaya gitmeyi bıraktım,hem dvd daha ucuz hem de sinema genelde çiftleri kapsayan bi kültür olduğu için,sağımdaki solumdaki aktivitelerden dikkatim dağılıo :)E haliyle vizyondaki filmler kısmıyla da ilgilenmiorum.Benim olayım dvdciye giderim.Dvdci abi aha bu yeni,aha bu güzel diye yorumda bulunur,bitakım kriterlerimi de gözönünde bulundurarak seçimimi yapar home theatre hesabı evimde pijamalarımı çeker izlerim.

Bundan dolayıdır ki bu akla ziyan film Türkiye'de vizyona girdi mi,oynadı mı oynamadı mı bilmiorum.Filmimizin adı August.Aradım nette 2008 yapımıymış ama Türkiye cephesinden bi haber bulamadım.Herneyse sinemada,dvdcide görüp aaaa josh hartnett oynuomuş e izleyelim o zamaaan gafletinde bulunmayın.Tmm Josh Hartnett bu, tanrının özel dizaynı bi yaratık,sen ben gibi kıytırıktan 23 koromozom sen ver 23 de ben de var alsana çocuk şeklinde yaratılmamış anladık ama o bile kurtaramaz bu filmi,ben anlatiim uyariim diosan ki banane illaki izlicem ben,olmayan konuya takılmazsın rahaaaat rahaaat josh hartnettı seyredersin:)

Şimdi filmin konusu iki kardeş var biri Josh bunlar yazılım şirketi mi internet ağı mı artık her ne zıkkımsa şirket kuruolar,parayı buluolar,sonra da kaybediolar olay bu.Daha doğrusu filmin adı bir ceo'nun iş yaşamından kesit falan olmalıydı.Sürekli dönüp duran bi ticaret dili,işletmeci diilsen bön bön bakıon zaten yok blokaj,yok kar,satış,hisse.Falancayla toplantı,filancayla görüşme bik bik bik.Adam bilmemkaç milyon dolarlık servet yapmış,anasına gider anası çemkirir,babası der: şirkete gittim elemanların büsküüt yiyip duruolar senden adam olmaz lan zibidi.Abisi zaten ayrı moron,şirket batacak hala para vermez,sanki kendi hissesi yok

Araya da tabi karı kız koymazsak gişe yapmaz hesabı,zorlamadan bi kız koymuşlar,Josh'ın şehre dönen eski sevgilisi,yatıolar biz bu hale nası geldik kalkıolar biz bu hale nası geldik.Kızıı da görsen,geç milyarder yakışıklıyı tavlamayı kaportacı hüseyin ustaya göstersen yok abi saol almiim der o derece tipsiz bişey.Ben oynasam daha iiydi,para da almazdım hayrına oynardım:)))Bu da çemkirio Josh'a neymiş efendim sergisinin açılışına değil kapanışına yetişmiş,hiç değişmemişmiş,ayrılıo garibimden.Lan öle ilahi bi kaza olmuş sen o çocuğu bulmuşsun o tiple,zamkla yapıştırman lazım kendini çocuğa kalkmış ayak bacak yapıon,yelloz.Sinirlendim bak.Sonraa da zaten oğlan parayı bulamıo,şirketin büyük hisseleri başka şirkete bırakıo o şirket de bu zavallımı istemio,beş parasız kalıo.Mal abisine anca ondan sonra dank edio götüm götüm yanaşıo Josh'a ee kardeşim de olan oldu da,yeniden başlayabiliriz de bilmemne.Josh da its over ,geçti bor'un pazarı dio,film de bitio.Git teletabileri izle,daha atraksiyonlu.

Kaç zamandır, bi güzel filme denk gelmedim yaaa,ne zaman nasip olacak bi film izledim süpperdi dehşetti yazmak şuraya bi daha gerçekten merak ediorum,bu filmin yayın ve yapımında emeği geçen herkesi de allaha havale ediorum...

Ama buna gurban olunur o ayrı :))))

Siz vazgeçerseniz onlar da vazgeçer!!!

Tvde zaplıodum öle bu sabah bi reklama denk geldim, Portekiz DoĞa Koruma Derneği Querqus'un küresel ısınmaya karşı uyarı niteliğinde "Siz vazgeçerseniz,onlar da vazgeçer" sloganıyla animasyon hayvanlar kullanarak çektiği bir reklam filmi.Ama öle böle dil,12den vuruo,epi topu 1 dakikacık sürüyo ama,resmen gözlerim doldu.Hayvanlara hiç kıyamam ben çünkü.Konu da hassas he diyip geçioruz ama ciddi ciddi herkesin takkeyi önüne koyup düşünmesi dikkat etmesi gereken bi konu küresel ısınma.Neyse uzatmiim,demem o ki bi tıklayıverin izleyin bence ...

yine,yeni,yeniden sobee

Yine bir sobe efenim bu sefer de smoothie cookie tarafından.Konu: şu siteye giriyosun , ordaki testi yapıosun bitakım resimler seçmek suretiyle,bu senin görsel dna'n oluomuş.Bir nevi karakter analizi yani.Ben girdim yaptım,sonuçları na bunlar çıktı.

Ruh Hali Rahat:

Zevk seçimin dış görünüşüne çok önem verdiğini gösteriyor.(veririm yahu ne yalan söliim)Dışarıya güzel gözüken kendi içinde de mutlu olur öyle değil mi?Romantik sayılırsın ve egzotik olan herşeye ilgin var. Saçlarında denizden gelen esintiyi,teninde güneşi hissetmeyi seviyorsun. Ayakkabılarından kurtul..keyfini çıkar..(kış geldi beee nereye çıkariim,para ver ekvatora tatile gidiim çıkarırım)işte bu Müzik senin için, hatıralar, sevdiğin parçalara eşlik etmek demek. Eğlenceli, uyumlu ve oldukça konuşkansın.(9 aylıkken başlamışım ordan beri de bi daha susmadım zaten)Sanat dendiğinde aklına farklı olmak geliyor. İncelik ve emeği ön planda tutuyorsun.(bebeğim sanat benim için ekmek su gibi bişey,farklılık mı dedin,surrealism olsun efenime söliim dada olsun pek severim pek)

Eğlence:Heyecan peşinde

Tatilde yakınlarınla birlikte olacağın keyifli zamanları, her türlü konfor ve hizmeti sunan, dinlenip yenilenmeni sağlayacak bir mekanda geçirmeyi tercih edersin.(E heralde yani,keyif insanıyım ben)Küçük bir yakınlaşmadan başka hiçbir şey seni böyle heyecanlandıramaz. Aşk için asla yeterli zaman yok(emin misin aşkın bana yeterli zamanı yok bence,hep azcık koklatıp geri çekio) Tam bir doyumsuz!! Flört etmeye olan açlığın asla durulmaz. Aşk ve seks iştahın oldukça yüksek.(üstüme iilik sağlık,ben senin bildiğin kızlardan diilim tamam mı test efendiii)Seni rahatsız eden şey nedir? Etrafındakilerin daima bakımlı, sıkı vücutlu ve çekici gözükmelerini istiyorsun. Kilolu,tüylü,kıllı hiçbir şeye tahammülün yok.(kim istemez ki,sana Murat Boz'u versem yok kalsın ben Recep İvediği alim mi dersin,laff)

Alışkanlık:Yeni nesil fanatik

Her ne kadar sağlıklı yaşam fikrini desteklesen de, vazgeçilmezlerin var ve açlığını mutlaka gidermelisin. Tercihin "büyük" porsiyon.(eee bak o çok doğru,kişisel felsefem yemek buldunmu ye üstüne kuruludur,yaşasın ocakbaşı kültürü kim takar Ender Saraç'ı).Evinde, tarzını olabildiğince yansıtmaya çalışıyorsun. Etrafındaki herşey sana kendini iyi hissettirmeli.Tercih ettiğin içecek sakinlik ve alışkanlıkların konforuna olan sevgini temsil ediyor.

Aşk:Part time aşık (ne demek bu test hııı sen evlenilcek kız diil eğlenilcek kızsın der gibi insanın suratına,tamambiraz maymun iştahlı olabilirim ama,biz sevdikmi fılltime severiz anadınmıı)

Gerçek bir romantik ve biraz da hayalperestsin. Tamam hayat bir film olmayabilir ama öyle olduğunu düşünmenin ne zararı olabilir ki?Senin için özgürlük... Herşeyi satın alabilecek kadar çok para! Hayata karşı fazlasıyla gerçekçisin. (Şimdi kalk cebinde para olmadan,iki semt öteye gitmeyi dene bakalım gidebilionmu,parasız ne özgürlüğü bee)


Kurbanları açıklıorum, nergis veeee beliz :)))

edit:Üfürükten prenses bana küstüm niye beni sobelemedin demiş,ne biliim arka arkaya deli gibi sobe yazmasın deiştiriim kurbanları die düşündüydüm,ama o kaşındı seni de sobeliorum pikaçuuu,hatta sobe kurallarını değiştiriorum,üstüne alınmak isteyen herkesleri sobeliorum,herkesler deli gibi bu testi yapsın istiorum.....:)))))

Sonbaharlıklar piece 2

Şimdiii baharlık collection'ımı arkası yarın a bağladıydım ama arada kaynadı.2.parçasını da yayınlıorum efem.Bi üçüncü kafamda, malzemesi bile hazır ama bi türlü elim gitmiyo yaaa, tasarım şevkim sizlere ömür bu aralar.

Bu da artanından bileklik işte...

Star dediğin kompleksli olur ;) (uçan kuşta arama sadece babegazelle'dee)

Merhabayın millet,şuanda adım gibi eminim tvlere yapışmış binbir gece izliosunuz.Bergüzar Korel,dizi başladığından beri herkes onu konuşuyo.Vay Türkan Şoray'ın tahtına oturacakmış,amanın Tan Sağtürk'ü tavlamış(şimdi de ayrılmışlar dün duydum),falanca profesör o mu seksi inek gibi bakıo adamlara demiş,ne giymiş ne etmiş,yedi göbek oyuncu sülaledenmiş bıdı bıdı bıdı....Cümle medyatik ismin canına tak deyip her dakka peşinde abuk gubik sorular soran paparazzi ordusuyla bi kere dalaşmışlığı,ağzını bozmuşluğu varken bu hanım kızımız klası hiç bozmadı,aynı ingiliz sarayında yetişmiş,sadrazamın sol kulağından düşmüş tavırlar,hep bi sevimlilik,kameralara şeker kız candy pozları,asalet zerafet yıkılıo resmen.

Amaaaa bacınız,gene size bi güzellik yapıcak,süper star asalet sultan hanım kızımızın da kompleksli,yeri geldiğinde cadılaşan sen ben gibi bi insan olduğunu göstericek.Flaş flaş flaş başka yerde magazin programlarında yoook,sadece babegazelle'deeee:)))Hadi başlıyoruz bakalım.

Bendeniz 15 16 yaşlarındaydım,ailecek şöle bi tatile çıkalım diyip,kendimizi öle pek popüler olmayan mütevazi tatil yörelerimizden birine attık,otele yerleştiiiik.Denizdi kumdu,havuzdu güneşti derkene baktık gençler orda plaj voleyboluna sarmışlar,e babam eski voleybolcu ben o sıralar voleybolcu,hemen dedik gidelim dalalım şunların arasına.Orda tontonundan bi amca da var,babam yapıştı elini sıktı hemen vay Tanju abi ne şeref bilmemne diye.Ben de bilmiorum o zamanlar Tanju Korel kim.Dedim noluoruz babam nerden tanıyo bu adamı,sonra benimkiler açıkladılar durumu,(Hülya Darcan da orda tabii)bunlar eski artisler diye.Orda yazlıkları varmış,otelle de araları iyi hergün ordalar,bi yatmadan yatmaya gidiolar evlerine.Tanju Korel allah rahmet eylesin,şeker ötesi bi adamdı,herkesle muhabbet,aşçıdan çaycıya herkesin adını bilir hal hatır sorardı.Ama bu Belgüzarla anası pek insan içine karışmazlardı,öle kasım kasım otururlardı bi çardakta.Hanım kızımız sadece voleybol turnuvasına katılırdı.Ben tahminim 15 16ysam o da 20 21 olsa gerek o zamanlar meşhur değil yani,şimdiki yaşı kaç bilmiorum üşendim araştırmaya,neyse bi de oğlan vardı bunlarla eşe dosta kızın nişanlısı diye tanıtıyolardı.Yani o zaman nişanlıydı buu,üstüne üstlük kızımız baya istikrarlı da haa o oğlan da sarışın, hafif uzun saçlı, renkli gözlü ve baletti(bknz.Tan Sağtürk)Neyse turnuvaya bu,oğlan bi de Tanju amca katılırlardı.Ben gelene kadar bu tek kızdı oynayan,ben gelince bu niyeyse benden acaip rahatsız oldu.Yoksam benim onla hiçbi alıp veremediğim,tavuğuna kış demişliğim yoktu.Benim doğal olarak işi bildiğim anlaşılınca Tanju amca sen bizim takıma gel kızım diye çağırıp duruyodu,herhal ondan gıcık kaptı.Böle prenses sendromlu kızlar vardır ya en kıytırık ortamda bile ilgi hep onlarda olsun isterler ya o hesap işte.Meşur olduktan sonra röportajını okumuştum,eski voleybolcu olduğunu,profesyonelliğe ramak kala bıraktığını fln iddia ediodu,niyeyse ben öyle bi profesyonelliğe pek şahit olmamıştım,o zamanlar hani.Neyse hep surat bi karış bilmemne bana karşı,ben oyuna girince öflemeler pöflemeler.Nişanlısı oğlan bigün tuttu bana sen bizim takıma gel,sen pasa geç ben smaca dedi ,ii dedim.Sanırım bu bardağı taşıran son damla oldu,Bergüzar aynen çocuğa "onla konuşmaya nası cüret edersin bakışı" fırlattı.Kıskanılcak da bi tarafım yok ha,çırpı bacaklı çirkin bi ergenim işte,öle aman adamımızı bundan uzak tutalım bi halim yok.Bu bi hışım döndü oğlana (hatırlamıom adını şimdi),ben çıkıorum vazgeçtim oynamicam dedi,ii çık dedi oğlan.Eee ben çıkarsam sen de durmazsın herhalde dedi.Oğlan çık ya banane ben oynicam dedi.Anam bu önce oğlana sonra bana bi bakış attı ki sanırsın yatakta bastı beni oğlanla töbe töbe,(sarışın sevmem ben bi kere :P)Çıktı gitti seyircilerin olduğu yere oturdu bu ama söylenip duruo,annemler de gelmişti izlemeye bunların önüne oturdu, ama bilmio onların annemler olduğunu.Tutamamış kendini dışından çemkirmiş,offf yaa offf gıcık oluorum bu kızaaaa diye,annemlerin duymasına yeticek bi sesle.Kıssadan hisse,star da olsa onların da insani zaafları vaaaar.Sevenleri isyan etmesin şimdi bana adı üstünde anı işte.Anlattım ölesine yoksa o süper star ben evinde mal mal kedisiyle oturan gariban bi insanım:)))Bu yazımı da kendisini çok seven biricik arkadaşım Hanze'ye ithaf ediorum;)

Yeşilçam Tribute

Bok gibiydi hava bugün,yağmur fırtına oturdum ben de bütün gün türk filmi seyrettim,artık ne kadar yayınlanan varsa,bi başından bi kıçından bi o kanaldan bi bu kanaldan,nasolsa 5 bin kere seyrettim hepsini daha önce.Olsun,farketmez ben bayılırım türk filmine ağlarım bile,mesela selvi boylum alyazmalımda istisnasız hep ağlarım...Bazılarının repliklerini ezbere bilirim,giydikleri vintage kıyafetlere hasta olurum,Türkan Şoray makyajı yapabilmek için ayna karşısında saatler harcarım,gaza gelip telefonu naloo diye açarım,yeşilçam şarkılarını ezbere bilir,her izlediğimde saf aşk budur bee 21.yy postmodern aşklarının içine sıçiim diye söverim...

Suzan Avcı,türk sinemasındaki en ünlü kötü kadın,tekmil türk kadınını "sarışın aşiiiftee"lere düşman etmiş kadın,benimse acaip sempati beslediğim kadındır.Yıllardır ne zaman nadiren de olsa izlemediğim bi türk filmi olsa içinde de Suzan Avcı olsa hep içten içe boş bi umutla beklerim bilirim yeşilçam'ın türkan şoray gibi kanunları vardır iyi kız kötü kız bellidir,sonunda esas oğlanı koluna takıp ağaçlar arasında kovalamaca oynicak,pembe panjurlu evine götürcek bellidir.Ama ben bi umut hep beklerim işte,bi kere de Suzan Avcı kazansa,erler film sundu yazısından hemen önce son gördüğümüz sahne Suzan Avcı ve Ediz Hun'un düğünü,Türkan Şoray'ın bozum olmuş surat ifadesi olsa diye geçer içimden,böyle piskopat bi hayalim var,Türkan Şoray'a gıcık olmam asla,idolümdür canımdır kirpiğine gurban olurum keza diğer esas kızlara da öle ama vardır işte böle sadist bi hayalim.Suzan Avcı,bi kere kader vurmuştur öle kötü olmuştur.Çoğu filmde adama yıllarını vermiş metrestir,adamını melekler kadar saf kıza kaptırır,şu msj verilir yurdum kızlarına hanım hanım oturan ödülünü alır orsbuluk eden belasını na böle bulur işte.Suzan yenilgiyi kabul etmez,adamını geri almak için kötü yollara sapar kızın içkiye ilaç koydurtur adamlarla resimler çektirtir vs vs,izleyenler allah cezanı versin be pis cadı ellerin kırılsın der.Ama kimse düşünmez ki o da sevmiştir üstelik terkedilmiştir,insan piskolojisinin böyle bi durumda intikam kalkanlarını devreye sokması normal bi hadisedir.E tabi bunlar filmdir,kurmacadır ama şöyle bişey de vardır,Erol Taş'ın gerçek hayatta gördüğü yerde suratına yüzüne tüküren,Tecavüzcü Coşkun'u taşlı sopalı kovalayan süper realist halkımdan Suzan Avcı da nasibini çok kere almıştır.Oğlu'nun askerde yemin törenine gidememiştir mesela oğlu aman anne bi laf ederler şimdi benim başım belaya girer deyip gelmemesini rica etmiştir çünkü...Oysa o gerçek hayatta, Nebahat Çehre benim arkadaşım ona bunu yapamam diye Yılmaz Güneyle çektikleri bi filmde onu öpmeyi reddedicek kadar,ince bi insandır:))

Ediz Hun ve Hülya Koçyiğit aşkı ile ilgili kulağıma bi şehir efsanesi çalınmışlığı vardır,bilmem doğru bilmem yanlış.Efsane der ki,birbirlerine aşık olmuşlar gerçek hayatta,ama vermemiş Hülya Koçyiğit'in ailesi,sinemacıya varsın istememişler,istemişler ki sağlam evlilik yapsın malum bu kadar şöhret varken.Aile izni olmayınca aşklarını kalplerine gömmüşler,arkadaş kalmışlar,Ediz Hun aşkını unutmak için gitmiş yurtdışına eğitime falan.Bu hikaye yalan bile olsa beni acaip etkiler.Bu ikilinin filmlerini hep bi buruk izlerim ondan.Gerçek hayatta kavuşamayıp,filmin sonunda kavuşmaları bana hep ironik gelir.Son karede kameraya mutlu mutlu sırıtırken hala az biraz kalpleri yanıomuş gibi gelir,yani ben öyle düşünmek isterim sanırım:)Zaten bana kalırsa romantik komedi türündeki türk filmlerinde en başarılı Jön Ediz Hun'dur.Yakışıklı adama komedi çok yakışmaz ama o yakıştırır.

Ortada dram varsa,ağır abilik delikanlılık varsa Kadir İnanır kraldır.O dönem kızı olsam kesin aşıktım ona biliorum:)Tam bi bakış oyuncusudur kanaatimce,ona da gurban olurum:)))

Başkaaa başkaa,Sadri Alışığa,Kemal Sunal'a çok gülerim,fırsatın olsa hangi oyuncuyla oynamak isterdin sorusunun cevabı Şener Şen'dir.Adile Naşit'i fahri ananemmiş gibi severim.Münir Özkul karakter oyunculuğu tarihine adı altın harflerle yazılacak insandır,Salih Güney jön oynicak kadar yakışıklı olmasına rağmen ona neden ekseriyetle Suzan Avcı'nın erkek versiyonu muamelesi yapılmıştır merak ederim,Hulusi Kentmen,öyle etrafa hömkürüp zömkürürken ekrandan elimi sokup bıyıklarına mıncırıp yirim seni yirim diyesim gelir,daha sayamadığım bi dolu oyuncuyla yeşilçam bende peeek kıymetlidir,poh yisin holiwud:))Bu da böyle bi yazımdır işte:)))

Yaratıcı garıyam vesselam:))))

Gine merhabayın blog alemi,sahip olduğum blog kafanızı karıştırmakta farkındayım.Lan bu takı tasarım bloğu mu yapıo,günlük mü yapıo,hariçten gazel mi okuyoo annamadım gitti diosunuz biliorum,aklınızın bi köşesinden geçio biliorum,yalan sölemein:)))Üfff aman ne cozutuk yer burası nooldu belli diil bi tarz seçse kendine şunda ilerlese diyenlere kötü haberim var,hayatım boyunca her boku birbirine karıştırdım katıla katıla gülerken iki dakka sonra ağladım,şeker kız candy'den pammuk pirensesin cadı üvey annesi moduna saniyede geçebilirim,başta uyardım maymun iştahlıyım dedim,kafama eseni yaparım bugün buna heves ederim yarın ötekine dedim,e dedim dedim dinletemediysem ben daha neyleyim:))Blog bundan sonra ki hayatına da bi tarz karmaşası içinde devam edecektir:)))

Tasarımların meraklısı gözümün nurları bikaç gündür noluyo bu cak cak ötmeye başladı,icraat yok anca konuşuyo diye dertlendi iseniz.Panik yapmayın.Sizi konuşup oyalarkene ben boş durmuorum,yeni yeni projeler üstünde çalışıyorum:)))Gelelim öncelikle takı meraklılarının iştahını doyurmaya.Dedim ya boş durmadııım araştırdım nette olsun çarşıda pazarda olsun,baktım neymiş bu sonbaharlık takı modelleri dedim,kendi mütevazi atölyemin parçaları arasında gezindim kafada kurdum ettim.Sonunda sonbaharlık küçük takı collection'ımı hazırlamaya koyuldum.

Gelelim kurufasulyenin faidelerine:)))Sorumuz şu:Sonbaharlık takı nası olur??Efenim sonbahar takısının ekseriyetle çeşit çeşit model model hırkanın içini süsleyebilitesi olur(o nedemekse)Sonbahar naturel doğa tonlarını çağrıştıran bi mevsim olduğundan,takıların otantik ve mümkünse gene doğal renklerde olmaları makbuldür,boynu çok sıkmaz loose olur,boho olur olur da olur:)))Ayrıca bu sene büyük kocuman takı da in'dir(ben ne diyorsam o:)))

Şu anda planladığım collection'ın 2 parçasını bitirmiş olup kafamda da oluşup hayata geçmek üzere olanları mevcuttur...Bugün yanlız bitanesini görmek kısmet olicek,her gün her gün yeni post konusu nerden bulcam be,arkası yarın bekleyin az sonraaaa:)))

Yaptım takıyı yapmasına ama önceki hayatında galatalı namlı bi kabadayı olup,ortalığa çektirdiği cürümlerden dolayı bir sonraki hayatında bi kedi olmakla cezalandırıldığına inandığım kedim pasi(önceki hayatında 7bela mahmut falandı zannımca)kendisine ganimet gözüyle bakıp el koymaya karar verdi,kanlı bi mücadele sonrası ele geçirdim,sırf sizin için kıymetinizi bilin:))))

Ahanda aslı budur,gönlüm isterdi ki hırka giyeyim sonbahar ambiyansı içinde poz vereyim ama olmadı,işte neim var neim yok Ankara'da kaldı,hava da bi bozdu mu burda cıscıplak kaldım yazlık kıyafetlerle,bitane sweatshirtüm var kaç gündür onu giyiyorm ezik ezik, fecci sıkıldım dönmek istiom angarama,gozünü sevdiğim bozkırıma...Deniz mevsimi biter,bura da biter benim için:)))

Takıyı noktalayıp arkası yarına bağladıktan sonraaa gelelim kumaş,elbise meraklılarına:))

Anamgille pazara gittik bugün.Parça kumaşçılara bakmaya...Şunları aldık sonra

Parçacıdan bu kumaşları aldım.Soldaki parlakımsı bi kumaş,ondan yarasa kol tuniğimsi bişey dikcem.Çatlak sesler yükselio gene biliorum sen terzi olamadın ki ne konuşuosun anca ezik ezik patron çıkarıp,biçki yapıosun gerisini anan dikio die.Ama napiiim yavaş yavaş,çaba sarfedioruz heralde,herşey bi anda olmuo.Ama hırs yaptım soldakini dikicem,sonra da giyip kopkopa gidicem:))))Beceremezsem de sorun diil şaka gibi 50 kuruşa aldım onu:)))Sağdaki iseeee,görüldüğü üzre ekose o da 4 lira,yer gök ekoseye bulandı bu sezon,dikişçi blogcular hemen diktiler de koydular bile ben geç kaldım ama napalım anca bulduk ekoseyi.Jile felan olur o da herhal,bakıcaz izlicez görcez.Naçizane bi msj kaygım var onu diyip,gidicem sayın okur;ben derim ki semt pazarlarını dışardan bakınca ıyy bu ne paçavra yığını diyip burun kıvırdığınız parçacıları hafife almayın.Aralarından süpper şeylerin çıkabileceğini bi düşünün,dikiş mikiş bilmeseniz bile mahalledeki efenime söliim kıyıda köşede kalmış terzilere diktirebilirsiniz 3 5 kuruşa(alıp da lüks terzilere götürmeyin kazıklarlar)Hem bir örnek mangodan zaradan giyinmemiş nev-i şahsına münhasır olursunuuuuuz hemi de ekonomi yaparsınız deeel mi canlar.Bir sonraki postta görüşmek üzere esen kalın:))))Mıncırdım yanaklarınıza

Aftır bifooooor

Giriş sayfası msn ana sayfa olanlar görmüşlerdir.Zaten hemen hemen her gün böyle galeriler yayınlıyolar.Ünlülerin sarhoş halleri,Fena dağıtanlar,en frikikçi ünlüler vs vs....Bugün de bakmayın siz onların bugünkü güzelliklerine başlıklı bi galeri vardı.Tıkladım ben de iş olsun işte,severim böle şeylere bakmayı.Birtakım holiwud celebritilerinin sübyan halleri bulunmuş,arkasından da bak buydu bu oldu imajı yaratılmış.Başlık da atmışlar üstüne komik ama gerçek diye,ben baktım ama gülüncek pek bişey göremedim,üç aşşa beş yukarı aynılar çünkü,alt tarafı moda kurbanılar diyebiliriz,bakımsızlar diyebiliriz ama ortada öle büyük bi mutasyon yok...en azından umut vaadediyolarmış gene...






Nicole Kidman,çirkin değil de al yanaklı avustralya köylüsüymüş biraz:)))







Ağızda tel var bakma ama bikaç seneye gümbür gümbür gelicem diyo Angelina







Minnie Driver,hadi bu gene bulabildiğimin en kötüsü.Amaaaa yarışamicaa bi kişi var ki o da ben,evet yanlış duymadınız bendeniz:)))İki saattir düşünüyorum şuraya kendi after before fotomu koysam mı alem gerçek şaka gibi nasıl olurmuş görsün diye ama cık...vazgeçtim sonra gece rüyanıza girer piskolojiniz bozulur,bi daha gelmessiniz bloğuma:)))Çirkin Betty,benim ergenlik dönemlerimde çekilseydi,ben de akıl edip cast seçimlerine gitseydim,garanti benimdi rol garantiiiiiii.Sımsıkı öğretmen topuzu yapıp kıvırcıklığından kurtulmayı amaçlayıp bariz daha kötü yaptığım saç modelim,gözlüklerim,sivilcelerim,safinaz fiziğim...Gözümün üstünde kaş formatından çıkıp belgrad ormanı olmaya karar vermiş asi bi kıl örgütü,ki bebenin teki bunlardan dolayı bana pala remzi lakabını takıp bütün ortaokul hayatımı cehenneme çevirdi var gerisini düşün artık :S.Eeee nolduu vah yazııık çirkin misin şimdi ucube misin diyip acıdığınızı duyar gibiyim.Rahat edin diilim,insan sıfatına kavuştum,o bi dönemdi geldi geçti şükür de geriye çok büyük bi problem bıraktı,o döneme ait fotolar :S





Bunların ne güzel öyle dertleri yok,paparazziler karıştırmış eski fotolarını ele geçirmiş internette yayınlamış ne çıkar.Gençtik de o zaman moda öyleydi de,aman canıım alt tarafı yanlış saç modeli de çık işin içinden.Ben napıcam,ben nası çıkıcam işin içinden????Ya ben bigün meşur olursam,o fotolar yanlış ellere geçip televolelerde boy boy yayınlanırsaaa,ülkeyi terketmem gerekir vesselam:)))Tamam belki bu ütopik örnek oldu nerene meşur olcan demiii ama en basitinden müstakbel kocam(fol nerde yumurta nerde:))?!) eve geldi diyelim,aileyle tanışma hesabı vs,yemek yendi etti,muabbet faslına geçince,zaten aile gergin olduğundan iş güç muabbetinden hemen sonra çocukluk anıları tarzı şeylere geçilir akabinde de albümler çıkar...Bebekliği gösterelim tamam inanılmaz şirinim sölemesi ayıp ordan kurtarırız adam bakar aman ne sevimli tmm kesin güzel olur çocuklarımız der,ilkokul da öyle gayet normal bi yurdum çocuğuyum onu da hallettik, ama sonra lanet olası ortaokul yılları,iğrenç ergenliğim,kurtuluşu yok adam arkasına bakmadan kaçar,şimdi güzelmişim elim yüzüm düzgünmüş dinlemez topukları kıçına vura vura kaçar...Olmaz müsaade edemem buna,o fotoların bi hal çaresine bakmalıyım,kıyıp da atamam da anı ne de olsa,ama güvenli bi yer bulup saklicam onları artık banka kasası mı tutarım,parkeleri söküp gizli bölme mi yaparım bilmiorum bakıcaz:)) bütün aileye de tembihlicem bana bakın evde yangın çıktı aksi gibi sadece o döneme ait fotoların olduğu albümler yandı,gerisini kurtardık çok şükür dicez diye.Napiim karizmayı çizdirmemek için her yol mübahtır:DD

Over her dead body

Bağla Hamdi bana Hollywood senaryo yazarların bağla şuraya,azarı yemeden düzelmicek bunlar:

Hüoop alooo,ey kendini çok akıllı sanan amarikalı scriptwriters* türk filmlerini beğenmionuz,dünyayı kurtaran adam ve türevi türk filmlerini o yaptığınız gelmiş geçmiş en kötü 100 film listelerinizde en baş sıralara oturtuonuz,e ii peki biz zaten idda etmemiştik onların başyapıt olduklarını,ama yerdiğiniz şeyi cilalayıp,son teknoloji donatıp aynen dünyaya pazarlamasını bilionuz,herkes yer biz yemeyiz,çok konuda uyuyo olabiliriz ama konu diziydi filmdi olunca türk milleti yakalar cicim.Biz bu filmiii teee seneler önce yaptık Ruhsar bu bildiğin Ruhsar,hani Cem Davran Hande Ataizi,ölmüş de öte alemden geri gelmiş falan.

Aha daha yeni yemin verdim romantik komedi izlemicem diye şu yazımda ama babam işte gene almış gelmiş ben de he bakiim bari dedim.Konu temelde Ruhsarla aynı,azcık ghost whisperer öğeleri serpiştirilmiş,ölen sevgili rolüne şuanki popülerliği bari filmi kurtarsın diye paraya kıyıp Eva Longoria getirilmiş,olmuş sana "Over her dead body"türkçesiyle(çevireni allaha havale ediyorum)"sevgilimin kazara bu dünyadan göçmüş eski nişanlisiyla taniştiğim gün"

Konu zaten felaket klişe,bizim Ruhsar dışında da bin yerde işlendi.Öldün eee,öte tarafa geçtin,şudan çıkmış balığa döndün bi yandan 3 buçuk atıosun nolcak,yanacam mı acaba ne sorcaklar şunu nası açıklarım bunu nası açıklarım die.Sizi geri yollicaz,niyeee,son bi göreviniz kaldı,dünyadaki sevgilinizin,nişanlınızın,kocanızın artık herneyse hayata devam etmesini mutlu olmasını sağlicaksınız,yani ona başkasını bulcaksınız.Hoppalaaa,ben uğraşiim adamı tavla,et,istediğin hale getir o kadar emek sarfet.çalış çabala mal mülk yap birlikte,sonra neee elinle başka kadına devret...Yok öle hortlarım adamın başına çökerim,temiz bi kalp kriziyle yanıma aldırtırım sonra sen sağ ben selamet,and they lived happily ever after olur...:))Eva'nın yanlışı buydu filmde kızla değil adamla paylaşacaktı kozunu da neyse....Dedim ya film vakit kaybı,ama böle light bi film olsun,aliim sevdiceğimi yanıma zaten amaç onlar değil biz romantik olalımsa izlenebilir.

Zaten spoiler'ın allahını verdim,izlemek isteyende şevk mevk bırakmadım bi de gereksiz uzatıorum farkındayım ama,neden neden neden bazı aktör veyahut aktristler böle oynadıkları çok tutulmuş popüler olmuş bi rollerinin etkisinden çıkamazlar???Bi sonraki rol popüler rolün tamamen zıttı bişey olabilir ama,oyuncu gene aynı jestler aynı mimikler aynı tavırlarla oynar o rolü.Bu filmde ben despırıt hauzvayfstan Gabriel Solis'i izledim gene bekledim hatta Carlos (hatta mümkünse yakışıklı bahçıvan oğlan)da fırlicak mı biyerlerden diye:)).Eva Longoria anlicanız bu filmde gene çok bilmiş,kontrol manyağı,her fırsatta kocasına carlayan,daracık eteği içinde küçük adımlarla hızlı hızlı histerik histerik yürüyüp etrafa emirler yağdıran bi kadın rolünde.Meltem Cumbul'la Özcan Deniz'in dizisi de başlicak ya şimdi...Ben gene sinir olcam Meltem Cumbula,çünkü adım gibi eminim gene her cümleye ya ya ya diye başladığı klasik memolideki zeyno kalıbını kullancak...Ne ala memleket yaa bi kalıp belirle kendine her rolde kullan,ninem de oyuncu olsun o zaman,bin basmazsa bunlara noliiim.:)))

Gece gece,film anlatcam diye başlayıp ninemden çıktım ya kendimi tebrik ediyor,bu şuursuz halimi ve saçmalıklarımı beni bi zombiye çeviren sevgili davulcumuza bağlıyorum.sustum ve kaçtım byeeee:)

Derin duygular besliyorum sana karşııı

Bi kuzenim var ,5 yaşında adı Derin ve bugünkü konumuzun başrolünü o oynicak.


Derin doğuştan zilli tam bi gelecek vaat eden femme fatale adayı:))Bi de zevkli zilli,Kıvanç Tatlıtuğ Tan Sağtürk,ikisiyle de evlendi çocuk yaptı,Kıvanç düğünde takılan altınları alıp kaçtığı için(okuyanlar el kadar sübyana bunları öğretiyolar cık cık cık diyip aile olarak akıl sağlığımızı sorgulicak ama,yeminlen biz öğretmedik,çocuğun senaryo yazmaya doğal yeteneği var)Tan Sağtürk'e(yani bez bebekteki namıyla Hakan)döndü.Annem bi kere Kıvanç gazelle ablanın nişanlısı bilio musun evlencek onlar diye kekledi bunu,düşman oldu bana bi saçımı başımı yolmadığı kaldı falan daha neler neler.


Bu sene yuvaya verdiler onu,ve Derin daha önce babanın arkadaşlarını,mahalledeki afacan abileri,tv kahramanlarını kapsayan platonik aşk porföyünü bi kenara bırakarak,gerçek hedeflerin olduğu gerçek bi arenayla tanıştı...Sonuçları çok kısa sürede elde etmeye başladı ki bu beni birazcık sinir etmedi değil zira,5 yaşındaki kuzenim kelebek misali bi çiçekten ötekine konarken,gençliğinin fingirme çağının doruğundaki ben evde ninem gibi pineklemekteydim.(di'li geçmiş kullanmam durumun değiştiğine delalet değildir)Nalet ettim içimdeki cilve eksikliğine:)))


Derin'in aşk maceraları aile arasında yayıldıkça,herkeste kenara sıkıştırıp Derin'i sorgulama halleri doğdu,ben de fırsat bu fırsat dedim sıkıştırdım bunu


Gazelle:Hişşş Derin gel bakiim sevio musun okulunu

Derin:Eveeeeet

Gazelle:En çok hangi arkadaşını seviosun bakiim(bal gibi biliyorum cevap ayşe fatma olmicak)

Derin:Baranııııııııı

Gazelle:Aşkın mı Baran senin bakiim yoksaaaa

Derin:Eveeeet aşkım tabiiii,evlences bis onlaaa,çok yakışıklı Baran yaaaaaa

Baran da bildiğin okulun popüler çocuğu,videoya çekmişler ordan izledim tam afacan,durduğu yerde durmuyo,her türlü şebeklik,bütün ilgi onda,yakışıklı da şerefsiz tam ilerinin kasanova cadde çocuğu.Azcık da bıçkınız heralde,Derin'in ayıcıklı bi yastığı var onu kızları yapmışlar,hasta olmuş sözde.Baran "Aman kızımıza iyi bak haa"demiş.Bu garibim herifim ne derse o misali elinden düşürmüyo yastığı.Bi ara baktım dayımla karşılıklı oturmuşlar,ilişki kritiği yapıyolar.Dayım diyo Derincim bence bi daha düşün,çok yaramaz çocuk o diyo.Derin yaygarayı basıyo bananeeee ben seviyorum diyeee.(aynı konuşma ben ve babam arasında kesin kanlı sonuçlanırdı o da ayrı,avrupai baba şu dayım vesselam:)))



Neysee gel zaman git zaman,dayım haklı çıktı Derin'in dilinden bi dakika düşmeyen Baran yerini Arda'ya bıraktı.Arda şöyle yaptı,Arda böyle yaptı,artık Arda benim kocam vs vs...



Gazelle:Arda yeni mi yavrucum Barana nooldu ayrıldınız mı onla?

Derin:Ayrıldık bis onla.

Gazelle:Niye

Derin:Baran bebek.Çok yaramazlık yapıyo,yapma diyorum beni dinlemiyo sonra bişey olunca ağlıyo annesine koşuyoooo.Arda uslu hiç bağırmıyo

Ahhh yavrum ahhhh, ilişkilerin soğuk yüzüyle çok erken tanıştın be kuzum.Lakin gördünüz yetişkin ilişkileri problemleri de mantıkta 5 yaş evresiyle aynı...Cümle dişinin benzer hikayesi vardır.Önce yakışıklı,popüler höytleyen zöytleyen çapkına kapılınır,sonra yakışıklımız rahat durmaz.Çevresinde pervane diğer dişilere de mevcut mavi boncuklarını dağıtır çaktırmadan(küçük kasanova adayı Baran paşanın da aynını yaptığından eminim)Gurulu esas kızımız çekemez,kavga kıyamet...Sonra kendini etliye sütlüye karışmayan 'peki hayatımcı' durgun bi limana atar.Yaş 5 yada 25 farketmez aynı film hep başa sarar...Haa bir de görmüş olduk kiii,ana kuzusu adamdan kaçma hatun kişisinin genetiğinde kodlu bi hadise:))))Allah kuzumu büyüdüğünde uzak tutsun kalbini kıracaklardan işallaaah,ablan seviyo seni minyatür feriştah:)))))

Skinny versus Curves,çarpık güzellik anlayışı ve kurbanları

Leyla Akçağlılar,dün haberleri izleyenler için isim tanıdık gelicek,gelmeyenler için kısaca şöyle açıkliim.(Haberin kendisi de şurda)Kendisi iş kadını imiş,21 sene diyet yapmış,sadece salatayla beslenmiş niye zayıf kalsın diye.İzlerken kanım dondu su bile içmiyodum karnım şişmesin diye dedi,aklım almadı.Böbrekleri iflas etmiş,bikaç sene önce yeğeninin böbreğiyle hayata dönmüş,2 gün önce fln da hakkın rahmetine kavuşmuş işte.Sebep anoreksiyası değil,klima kaynaklı enfeksiyon demiş doktorlar ama,ne çare bi vücud bu kadar zayıf düşerse klima mikrobundan da gidersin,basit nezleden de töbe yarabbim ölünün arkasından konuşmak gibi olmasın.

Aneroksiya nevroza,blumia,bence kanser gibi çağın hastalığı yaftası yicek kadar alarm veren boyutlara ulaşmış durumda.Her ünlünün kemikler deriye yapışmış bi pozu var.Ama benim aklım hafzalam almıyo,bi kadının kendisine bunu yapmak isteyebileceğini.Tamam piskolojik etmenli bi hastalık,kişi ne yapsa kendini şişman olarak görüyo anladık,ama ben biraz medyayı da suçluyorum bu durumdan.

Kendi ergen dönemlerimi hatırlıyorum da,böyle bi vücudu arzulamayı bırak kabus bi dönem yaşıyodum resmen.Kaburgalarım sayılıyodu,iki bacağımın arasından resmen bi kafa sığıyodu,annem çift çorap giydirip okula gönderiyodu,o zamanlar insanların böyle zevkleri yoktu her gören yazık hiç yemek yedirmio musunuz bunaaaa yavruum diyip bana Somalili muamelesi yapıyodu,okulda iskeletten sopaya zayıflıkla ilişkilendirilebilecek ne kadar nickname varsa sağdan soldan üstüme yağıyodu,dedim ya o zaman her mağazanın 34'ü bırak 32'ye kadar inen bedenleri de yoktu,boyum uzundu çocuk kıyafetleri de alamıyodum.En küçük bedenler alınıp küçülttürülüyodu,ben ne zaman istediğimi alamama hezimetine uğrasam salya sümük ağlayıp allahım nolur şişko oliim 42 beden oliim hatta yok yok 44 oliim yemin ederim popom dev boyut kazan gibi olsa da şikeyet etmicem duaları ediyodum.Benimki yemek yememeden değildi ,ergenlik denen tek dişi kalmış canavarın(!) değişik bünyelerde değişik şekilde yarattığı etkilerden biriydi,büyüdükçe normale döndüm.Ve hiçbi zaman bi daha aşırı zayıflığa özenmedim,medyanın moda dünyasının tüm özendirmelerine rağmen.Tabii o küçükkene ettiğim dua şimdi geçerli değil popomun kazan gibi olmasını istemem:)) ama şişman mı aşırı zayıf mı diye 2 şık sürseler önüme kesinlikle şişmanı seçerim.

Dediğim gibi tvydi magazindi bunlar bence çok sorumlu anoreksiyanın bu kadar artmasından.Dün gece zaplarken Hollywood yıldızarını çekiştiren bi programa denk geliyorum.Keira Knightley konu,neden bu kadar kilo vermiş los angelesa gelmeden toplu İngiliz kızıyken ,L.A'a taşınmasıyla kilosunda da değişimler olmuş vs vs..Nedenini,sizce nasılını kadınlara sordular,çok iğrenç diyenler de vardı ama bi grup da L.A'de varolmanın kuralı bu.İnsanlar o kadar fit ki onlarla yarışmak istiyorsanız siz de böyle olmalısınız tarzı şeyler söylediler.Yuuuuuh peeeees,şu görüntü müdür yani fit diye adlandırılan şey:

Almiim kardeş ben sağol,fit mit olmak istemem ben...

Yine aynı program ne idüğü belirsiz bi abi çıkmış konuşuyo cak cak,sıfatı ne yazmadılar modacıdır muhtemelen.Dio ki Marilyn Monroe bu çağda yaşasaydı kesilikle bi ikon bi arzu nesnesi olmazdı.Bu çağın trendi Mischa Barton gibi kızlar(mischa gene kanımca o kadar anoreksik değil,kanı donduran örnekler Nichole Richie,Olsen kardeşler gibi çoğaltılabilir).Fazla hattı olmayan,düz hatta biraz çocuksu.Yani demek istediği özetle şu o alıştığımız kum saati kıvrımlı feme fatale hatun artık tarih oldu.Al işte bunları dinleye dinleye özeniyolar yiyip kusanları mı ararsın,ölüm diyeti yapıp kafayı sıyıranları mı.Bunca eziyet ne için peki,bi parça tahtaya dönmek için

Bu ve bunun gibi abiler ne derse desin ben katılmıyorum.Ben klasik kafada insanım kardeşim.Hiçbişey hafif kıvrımlı,giydiği kıyafeti dolduran bi kadın kadar seksi olamaz bence.Kadınla çocuk arası sıkışmış bedenler benim lütfen göz zevkimin sınırları içine girmesin...

Hadi bakalım kamuoyu yapsın seçimini abimin tarif ettiği tahta kızlar mı yoksa klasik kıvrımlı seksapel mi????

Mischa Barton vs. Marilyn Monroe

Nicole Richie vs.Brigitte Bardot

Keira Knightley vs. Monica Bellucci

Tak takıştır ey hatun kişisiii :)))

Alın size başka bi babegazelle tasarımı dahaaa...Kolye ve küpe takım olarak tasarlanmakla beraber,kişisel fikrim şudur ki ikisi beraber takılmamalı,ayrı dünyaların insanı olmalı lakin civcivli modeller komple set halinde kolu bileği ve kulağı eşzamanlı süslediğinde görüntü karmaşası yaratmaktadır,tek parçalık saadet daha iyidir,şıktır,sofistikedir vs vsss.Tamam sustum:))))

NOT:Bi arkadaşım dedi ki,takıları yapıp yapıp koyuyosun fiyat fln da ekle pazarlamasını yap bunların.Aslında mantıklı,ama düşündüm ki bloğu ben saf paylaşım duygularımla açtım:)),öyle ticari bi şeye dönüşürse olay içtenliğini kaybedermiş gibime geliyo.Yani ben bunları zaten yapıyorum,zevk olsun hobi olsun diye,buraya da koyuyorum ki ilgilenenler baksın.Hatta bu işe yeteneği olup da beğenenler her türlü kopyayı çekip evde kendisi aynılarından üretmek lüksüne sahiptir,şahsen gayet onaylıyorum:)))Ama yok benim öle bi yeteneğim aha şu takını da çok beğendim benim olsun illaki diyeni varsa,bana msj atabilir,maliyetine veririm walla noolcak:)))

Laptop skin,bi bu eksikti zaten:))

Süsleme işlemine düşkünlüğümden laptopım da payını aldııı.Laptop skin yada laptop sticker olarak geçen,laptopun üstüne yapıştırılmak suretiyle hem dış yüzeyi koruyan hem de kişiselleştiren bi ürün kendisi.Ben bitenekadar.com 'dan aldım.9,90'a.Ama adı üstünde site yanlızca stoğu tükenene yada belli bi süre içinde satış yapıo.Ben aldığımda bikaç gün önce son gündü,şimdi oranın kampanyası bitmiş.Olsun gene de ilginç ürünler var uyguna,bi bakın net alışverişini seviosanız derim





Soldaki yılan derili,validenin,diğeri de benimki.Yapıştırılması azcık zahmetli oldu ama değdi bence.

Eee ben de istiorum ama senin aldığın sitede bitmiş ben neetcem diyen var ise.Panik yapmayın.Bacınız hemencenek bikaç link vercek size :)))

Laptopskins benimkinin markası.Türkiye kaynaklı değil sanırsam ama shipment var diyo dünyanın her bi yerine.

Burası da lapstick 'in sayfası bir diğer marka.İstanbul'da bi dolu satış merkezi var.

Hatta hatta gittigidiyorda da bulunabilir sürüsüynen ahanda o da burda

Benden bu kadar derinlemesini araştırın bulun kardeşim,gugıl diye bişe var :))))

İstikbal Marşı by Cem Yılmaz

Demin facebookta dolanırken rastladım buna...Belki bileniniz vardır ben keşfetmekte geç kalmış olabilirim ama çok hoşuma gitti dursun istiyorum burda.Aynen copy pastelicem.Cem Yılmaz yazmış bunu orda yazana göre,öyleyse bi kez daha eğiliyorum saygıyla zekasının önünde...





İSTİKBAL MARŞI



Bakma, dönmez şafak vakti yurttan kaçan o alçak!

Dönmeyip Amerika'da, arlanmaksızın yaşayacak!.

O benim milletimin hırsızıdır, yurdu soyacak,

Hortumladıkları benimdir, milletimindir ancak!



Çalma, kurban olayım hepsini ey hırslı çakal!

Gariban halkıma da bir pul bırakacak kadar al!

Olmaz sana götürdüğün paralar sonra helal,

Hakkını vermezsen burdaki ortaklarının behemehal!



Ben ezelden beri aç yaşadım,aç yaşarım!

Hangi hükümet beni kurtaracakmış,şaşarım!

Kurumuş musluk gibiyim, ne akar ne taşarım!

Yırtsam da bir tarafımı, hiç görülmez başarım!



Mali krizler, yoluna örmüşse çelikten bir duvar,

Benim .ceğiz, .cağız diyen bir hükümetim var!

Bağırsın korkma, nasıl işimize burnunu sokar?

'Avrupa Birliği' denen tekdişi kalmış canavar!



Arkadaş, Meclis'e namusuyla çalışanları uğratma sakın!

İşe aldıracakların, olsun hep sana yakın!

Gelecektir, cezanı vereceği günler Hakkın,

Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın!



Yaktığın yerleri 'orman' diyerek geçme, tanı!

Çalışanı işten at, doldur kadroya yatanı!

Gözleri açık yatır seni kurtaran atanı, ,

Satılmadik o kaldı, durma satıver şu vatanı!



Sermaye mutlu olsun, olsa da çevre feda!

Semizlettin Apo'yu, mezarında dönsün Şüheda!

Uydurma kanunlarla Meclis'ten getirin seda!

On bin Yıllık tarihe, yurdum ederken veda!



Cümlenizin bu yurdu yok etmek mi emeli?

Yediginiz herzelere başka ne demeli!

Oyuverin altını iyice sallansın temeli,

Yurdumun ki, sonunda vatandaş kükremeli!



O zaman durur belki gözümden akan yaşım,

O zaman doğrulur belim, yukarı kalkar başım,

O zaman boşa gitmez yıllarsüren uğraşım!

HESABINI VERİP TE GİTTİĞİNİZ GÜN KARDAŞIM,



Dalgalanın dolar gibi sizde şimdi ey suçlular!

Olsun artık soyguncuya vurulacak bir yular,

Ebediyen, öyle yok hesapsız bir iktidar!

Hakkıdır 'garip yaşamış vatandaş'ın da gülmek,

Hakkıdır ezilmiş milletimin, aydınlık bir İstikbal!



Cem YILMAZ

Bin Muhteşem Güneş

Bi arkadaşım tavsiye etmişti bu kitabı.Kitapçıda görünce de alayım dedim.Kesinlikle bu yaz okuduğum en iyi kitap.Uzun zamandır bana bu kadar tat vermiş tek kitap...Uçurtma Avcısı'nın yazarı Khaled Hosseini'nin ikinci kitabı Bin Muhteşem Güneş'ten bahsediyorum,evet.Yazar bi Afgan 80'de Amerika'ya sığınma hakkı elde etmiş Kabil'li bi diplomatın oğlu,aslen doktor.

Kitapla ilgili tek bir spoiler bile vermek niyetinde değilim,merak etmeyin.Çünkü kitabın her sayfası ayrı bir heyecan ayrı bir zevk,bunu okumayandan çalmak hiç istemem.Yanlız konuyla ilgili ufacık bi su kaçır kulağımıza derseniz.Sovyet işgali altında bi Afganistan,mücahitlerin savaşı arasında,Taliban baskısı altında parçalanan hayatlar,iki kadının yaşadıkları ve dostluğu üzerinden anlatılıyor,Leyla ve Meryem.Ödenen bedeller,biraraya getirilmeye çalışılan parçalar,herşeye rağmen hayata tutunmakla ilgili bi roman kısacası.

Dün gecenin bi yarısı melankolik saatlerime denk gelen bi zamanda okuduğumdan mı,yoksa yazar bi kurgunun içine(ki kurgu denmemeli aslına bu ve bu gibi şeyler o topraklarda fazlasıyla yaşandı çünkü)okuyucu çekmekte çok başarılı olduğundan mı nedir,itiraf ediyorum salya sümük ağladım kitabın sonunda,ki öyle her dakka muslukları açan bi insan olmamama rağmen.Başkası için ne olur bilmem,ama bende yarattığı etki budur.Ha sizi belki o derece etkilemez,ama asla aman vakit kaybı ne diye okudum sanki demezsiniz ona garanti veririm:)Ben koştur koştur gittim hemen ilk kitabı Uçurtma Avcısı'nı da aldım,ona başlicam.Duyumlarım onun da aynı tadı verdiği yönünde.Bakıcam,okicam sonra da paylaşıcam...Ha ilk kitabı da, başka coğrafyalarda kadınların kazanmak için çırpındığı özgürlüklere kendi ülkesinde parmağını oynatmadan sahip olduğu halde kendini kafes arkasına,karanlıklara,ikinci sınıflığa layık gören bi hemcinsime hediye etmek gibi bi düşüncem var.Bin Muhteşem Güneş ona da ışık tutar belki umuduyla...

5 dakkada süslerim degajeyi :)))

Bir son dakika tasarımıyla yine karşınızdayım.O kadar civcicli komplike bişey beklemeyin,dediğim gibi ihtiyaçtan,aynaya bakınca çok boş kalan dekoltemi doldurmak amacıyla en pratiğinden yapıldı...Ama bu aralar sade tasarımları daha çok seviyorum,zincirin ucundan sallanan ufak şeyler misal,onun da etkisi olabilir tabii.

Melo aradı akşam dışarı çıkalım mı diye,ii dedim bebişim çıkalım,sarı tuniğimi giydim giymesine böle boynum boş kaldı,mevcut takılardan da uyduramayınca bişey,düşündüüm düşündüm,dedim en düzünden altın zincirin ucundan bişey sallandırayım.Baktım altın aparatlara,onları da kullan kullan pek bişey kalmamış,bi tane ezik yusufçuk kalmış ondan da bööğ geldi herkesin boynunda bileğinde.Başka bişeey başka bişeeey diye aranırken,kul sıkışmayınca hızır yetişmezmiş misali,bi rozetim vardı Japon kızın teki hediye etmişti,ucundan daa yelpaze sarkıo ama baya altın rengi üzeri işli mişli bişey,dur ben onu sökiim o değişik olur dedim.Gittim söktüm taktım düz zincirin ucuna,azcık daha espri katsın diye 3 tane de sallantı zincir ekledim yanına yöresine,böyle bişey çıktı.Dediğim gibi aman aman orjinal bi tasarım değil,ama idare ediverin:))))